BTS'in Sekizinci Üyesi (Düzenleniyor)

48/ Hazırlıklar

Sabah uyandığımda Deniz yoktu. Yataktan kalkıp salona gittim. Mutfaktan bizimkilerin sesi geliyordu. Masaya oturmuş kahvaltı yapıyorlardı. Ama grubun hepsi burda değildi. O an Kook mutfaktan çıkıyormuş. Göz göze geldiğimizde bir şey demeden mutfaktan çıktı. Hala kızgın. Masada oturan Yoongi'ye baktım. 'Boşver' Der gibi baktı. Dudağımı büzüp masaya oturdum. Onunla küs olmak istemiyorum.

V"Çekimler bitti mi?"

"Bitti. Bir günde bitirelim dediler. Düzenleniyor şimdi."

V"İyiymiş."

"Kuzen kaçta geldin eve? Gece yoktun."

"Beş, beş buçuk gibi geldim. Anca bitti çekimler."

Sj"Jungkook'un sesi geliyordu sabah."

Sg"O konuyu hiç açma Hyung."

Sj"Anladım. Küfür ediyordu baya. Yalnız küfürü hep Yoongi'den öğreniyor."

Sg"Hadi ordan be!"

Onları dinlemeyip masadan kalktım. Kook'un odasına doğru yürüdüm. Vereceği tepkiden korkuyorum ama yinede barışmam lazım. Kapıyı çalmadan içeri girdim. Kook'un üzeri çıplaktı. Pantolonunun kemerini takıyordu. Kapıyı kapatıp içeri girdim. Bana baktıktan sonra işine geri döndü. Sessizce yatağına oturdum. Yatağın üzerindeki gömleğe baktım. Açık mavi bir gömlekti. Gömleği elime alıp ayağa kalktım. Kolunu giydirdim. Bana garip garip bakıyordu. Diğer kolunu da giydirdim. Önüne geçtim ve düğmelerini yavaş yavaş kapatmaya başladım. Gözlerime bakıyordu.

"Kookie... özür dilerim... haber verme..."

Dememe kalmadan dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bu barıştığı anlamına geliyor. Ayrıldığımızda boynuna sarıldım. Sıkıca belimi sardı.

Jk"Asıl ben özür dilerim. Sana bu kadar yüklenmeme..."

"Şş... sen haklıydın. Haber vermeliydim."

Boynunu öptükten sonra ayrıldım. Kalan düğmelerini de kapattım. Siyah ceketini çıkarıp giydirdim.

Jk"V Hyung için hediye bakmaya gidiyorum. Gelmek ister misin?"

Dediğinde gülümsedim.

"Tabii. Gelirim."

Gülüp odadan çıktık. Kendi odama girdim. Gömlek elbiselerden açık mavi olanı çıkardım. Siyah bir bluz ve siyah şortu giydim. Üzerine de gömleği giydim. Bu arada çizmelerimi giyiyordum. O sırada kapım açıldı. Kook içeri girip yanıma geldi. Eğilip çizmelerimin fermuarını çekti. Sonra ayağa kalkıp gömleğimin düğmelerini kapatmaya başladı. Ardından gardırobumdan siyah bir ceket çıkarıp giydirdi.

Jk"Dışarısı soğuk."

Siyah bereyi kafama taktı. Sonra da kabanımı giydirdi. Odamdan çıktıktan sonra Kook siyah ceketinin üzerine kabanını giydi ve siyah beresini taktı. Birlikte evden çıktık. Özel araca bindik. Şoför bize bakıp gülümsedi.

"Nereye gidiyoruz?"

Dedi adam. Jungkook bir adres gösterip arkasına yaslandı.

Kore'nin en ünlü markasına geldik. Bir kaç kamera gördük. Bizi çektiler ama pek umursamadık. Mağazaya girdiğimizde Kook ile kabanlarımızı görevliye verdik. İçeri sıcaktı. Etrafa bakınıyorduk. Kook gömlek bakıyordu. Bende ceketlere bakıyordum. O anda gözüm sol tarafta duran muhteşem ötesi ayakkabıya kaydı. Siyah ayakkabının üzeri gri ışıltılarla kaplı. Ve çok güzel görünüyor.

"Kookie~"

Kook bana dönüp baktı. Gülümseyip ayakkabıyı gösterdim. Şaşkınca yanıma geldi. Ayakkabıyı elimden aldı.