BTS'in Sekizinci Üyesi (Düzenleniyor)

33/...Hayat Devam Ediyor...

Taehyung'un Ağzından

Hui öleli iki gün oluyor. Choa odasında...
O gün ağlamaktan bayıldı. Sakinleştirici felan yapıldı. Ama onun bu halleri hepimizi etkiledi. Bakın belki şuan beni anlamıyorsunuz... yani bunu anlamak da mümkün değil... yani yakınınız ölmezse anlayamazsınız... veya sizin için değerli olan bir insanın yakını için ağlaması. Bu duyguya empati kuramazsınız... Ama umarım böyle bir şeyi yaşamazsınız...
Choa baygınken biz doktor ile konuştuk.
Hui'nin 3 ay öncesine kadar kanser tedavisi gördüğünü ancak hiçbir işe yaramadığı için tedaviyi durdurduklarını söyledi. Hui'nin öleceğini biliyordu. Ama 1 ayı daha varmış. Bu kadar saşırmasının ve bu kadar ağlamasının nedeni buydu demek ki??? Tanrım böyle bir şey nasıl olur???
Choa odasında yemek yemiyor... Uyumuor... Hui'nin bluzune sarılıp ağlıyor. Gözleri kıpkırmızı oldu ve şişti. Kendini çok hırpalıyor.

Yattığım koltuktan kalktım ve merdivenlere yöneldim. Ev hiç olmadığı kadar sessiz. Odaya girdiğimde Choa aynı haldeydi. Yatağında oturmuş sarıldığı bluzu koklayarak ağlıyordu. Sadece karşıya bakıyor, bizi duymuyordu bile. Bu çok kötü yani... sevdiğiniz birini bu halde görmek üzüyor.

V"Choa..."

Diye seslendim cevap vermeyeceğini bildigim halde. Yatakta tam karşısına oturdum. Gözleri yere indiğinde biraz daha üzülmüştüm. Kıpkırmızı gözlerini görmeyelim diye bizle göz teması kurmuyor. Elimle çenesinden tuttum ve bana bakmasını sağladım. Ona sarıldım. Elleri hareket etmiyor. Yavaşça elini boynuma sardı. Ve hıçkırıklarla ağlamaya başladı.

V"Choa... Bunu kendine yapma... Bize, sevdiklerine bunu yapma... "

Choa artık benim için aşık olduğum kız değil. Çünkü o benim kardeşim oldu. Bilmiyorum. Sanırım onu kardeşim olarak görüyorum. Böyle ikimiz icin de iyi olacak.

"Özür dilerim Taehyung. Özür dilerim... ama elimde değil."

Dedikten sonra odadan çıktı.

Choa'nın Ağzından

Odadan çıktıktan sonra kıyafet odasına gittim. Yere çöktüm ve ağlamaya devam ettim. Hui yi kaybetmek istemiyordum. Bu benim icin zor bir durum. Kapının açılması ile kafamı kaldırdım.

"Jungkook-ahh!!"

Jk"İyi misin?"

"Şey..."

Kapıyı kapatıp karşıma oturdu.

Jk"Anlıyorum Choa. Ama hayat devam ediyor. Tamam mı?? Emin ol Hui seni böyle görseydi çok kızardı."

"ㅋㅋ Doğru söylüyorsun. Bana ceza verirdi."

Jk"Evet. Lütfen kendini topla Choa. Seni böyle gördükçe dayanamıyorum."

"Tama..."

Sözümü tamamlayamadan dudaklarıma değen sıcaklığı hissettim. Ciddi ciddi Kook beni öptü.

Jungkook beni öptü.

Tamam beni sevdiğini biliyordum. Ama bi şok oldum. Yani bi yandan da hoşuma gitti tabi ama...

Geri çekildiğinde konuşmaya başladı hemen.

Jk"B-Ben özür dilerim Choa bir an kendimi tutamadım. Yani cidden. Bak özür dilerim... Tanrım nasıl yaptım ben bunu? Özür dile..."

Bu sefer önce davranan ben oldum. Kısa bir öpücükten sonra boynuna sarıldım.

Jk"Seni seviyorum Choa."

Diye fısıldadı kulağıma. Aynı şekilde fısıldadım.

"Bende seni seviyorum Kook. Ama biraz bekleyelim."