BTS'in Sekizinci Üyesi (Düzenleniyor)

Bölüm 2- Kore'deyim

* Bölüm Wattys 2021 için düzenlenmiştir *

* Medyada Kim Chayoung bulunmaktadır.

Umuyorum ki bir önceki bölümü beğenerek okumuş ve bu bölümü büyük bir heyecan ile okumaya gelmişsinizdir. Fazla uzatmadan bölüme geçelim o zaman. Çok kıymetli yorumlarınızı da eksik etmeyin lütfen. İyi okumalar...

💜

           Yaklaşık 1 saatin sonunda okula geldik. Songül teyze arabada beklerken bende okula girdim. Müdürün odasına gelince kapıyı tıklatıp içeri girdim. Okulun müdürü olan İbrahim hoca beni görünce içten bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

" Afranur, gel içeri hoş geldin. "

" Hoş buldum İbrahim hocam. Nasılsınız? "

" İyiyim, sen nasılsın? "

" Ben de iyiyim hocam. Karnemi almaya gelmiştim. "

Hemen yanındaki çekmeceden mavi bir dosya çıkardı. İçinden karnemi ve belgelerimi çıkarıp bana uzattı. Takdir belgesinin yanındaki onur belgesini görünce gülümsedim.

" Başarıyla geçen 4 yılın oldu. Ve nihayet mezunsun. Duygulandım seni böyle büyümüş görünce. Bir daha göremeyeceğiz ama hep seni destekliyor olacağız Afra'cığım. "

" Çok teşekkür ederim İbrahim hocam. Hiç unutmayacağım buraları. Zaten gelirim yine. Temelli orada kalacak halim yok ya. "

" Gel tabi gel. Misafir ederiz seni. Ünlü bir model olunca bizi unutma ama. "

Gözlerim İbrahim hocanın göbeğine gitti ve ufak bir kahkaha patlattım.

" Sizi unutmak mümkün mü İbrahim hocam? " deyip gülmeye devam ettim.

" Aaa çok ayıp. Göbeğimle dalga geçme. " derken kendi bile gülüyordu. Telefonumdan saatime bakıp ayaklandım.

" Şey... hocam benim uçağımın saati geliyor da kalkayım artık anca yetişirim. Kendinize çok iyi bakın. Görüşmek üzere."

İbrahim hocanın samimice uzattığı elini sıktım.

" Görüşmek üzere Afranur'cuğum. Sende kendine çok iyi bak. "

Müdürün odasından çıkarken telefonum çalmaya başladı. Songül teyze arıyordu. Açıp hemen geleceğimi söyledim. Ve hızlıca okulun merdivenlerini indim. Son kez okuluma da göz gezdirdim. Ege Bilim Koleji unutamayacağım 4 yılımı geçirdiğim muhteşem okul.

Arabaya binerken heyecanla elimdeki belgeleri Songül teyzeye gösterdim.

" Aferin sana kızım. " dedi saçlarımı okşarken.

Bu sırada Ahmet abi arabayı sürmeye başlamıştı. Yaklaşık yarım saat bir saatin ardından Sabiha Gökçen Havalimanına geldik. Saat 10'u geçiyor. 11 de olan uçağıma yetişebildim neyse ki. VIP olarak giriş yaptım havalimanına. Bavullarımın ve pasaportumun kontrolleri de bittiğinde Songül teyzeye ve Ahmet abiye veda edip uçağa binmek için yol aldım.

Yaklaşık 10 saatin ardından uçağımız Güney Kore topraklarına iniş yaptı. Kontrollerden geçip havalimanının çıkışına yöneldim. Incheon Havalimanı kocaman. Etrafa bakınarak ilerlerken koşuşturan birini farkettim. O da beni farketti ve koşturarak yanıma geldi. Şaşkınca ona bakarken o gülümsüyordu.

" Merhaba hanımefendi. " dedi enerjik sesiyle.

Saat gece 3'ü gösteriyor. Kızın bu enerjisine hayran kaldım.

" Merhaba. Siz... "

" Evet, evet ben size yardımcı olacak kızım. Adım Chayoung. Memnun oldum. "

Heyecanla sıraladığı cümlelere karşılık kocaman bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. Çok sevimli ve genç bir kız. Kulaklarına kadar kısa olan saçlarını kulak arkasına alıp bavullarımı taşımaya yardım etti. Çoktan bir taksi çağırmıştı. Bavullarımı yerleştirip yola çıktık. Bu geceyi Incheon'da Grand Hyatt Otelde geçirip ertesi güne Seul'e gideceğiz. Yol boyunca Chayoung ile konuşamadık. Sürekli telefonda birilerini aradı. Sanırım otelle ve yarın Seul'de kalacağımız otelleri arıyordu. Yoğun ve başarılı bir genç kız.

Otele geldiğimizde bavullarımı indirmek için yöneldiğimde Chayoung durdurdu beni.

" Siz önden geçin getiriyorum ben. "

Dediği gibi yapıp otele girerken sinirli sesini duydum.

" Daha neyi bekliyorsun hah? O özel bir misafir. Bavullarını dikkatlice çıkar hemen. Onu da mı ben söyleyeyim? İnanmıyorum ya! "

Onun bu aceleci haline gülüp otele giriş yaptım. O da hemen yanıma geldi. Resepsiyona doğru ilerlerken Chayoung'un cırtlak sesi yankılandı.

" Hey! Sen... "

Karşıda işini yapmaya çalışan adama sesleniyordu sanırım. Genç adam önce etrafına bakındı. Daha sonra parmağı ile kendini gösterip " Ben mi? " diye şaşkınca sordu.

" Evet, sen. Dışarıdan bavulları al. "

Adam hemen yanımıza gelip eğilerek selam verdi ve dışarı çıkıp bavulları toparladı. Biz de bu sırada resepsiyona geldik. Böyle lüx ve güzel bir otel için kıyafetlerim fazla sıradan kalıyor. Ve bu çalışanların fazlasıyla dikkatini çekiyor.

" Hoş geldiniz efendim. Nasıl yardımcı olabilirim? "

Chayoung hemen söze girip açıklama yaptı.

" Rezervasyonumuz vardı. Afra Nur Yakamoz ve Kim Chayoung adına. "

Kadın önündeki bilgisayara iki üç dakika bakınıp iki kartı bize uzattı. Üzerinde oda numaralarımız yazıyor. Bavulları taşıyan adam da bize yetiştiğinde asansöre bindik.

" Sabah erkenden mi yola çıkarız? "

" Hayır Bayan Yaka... "

" Bana ismimle hitap edebilirsin. "

Chayounf gülümseyerek konuşmasına devam etti.

"Pekala Afra, yarın erken kalkmayız uykunu iyice al öğlen yola çıkarız. "

" Tamam o zaman. "

Odalarımızın olduğu kata geldik. Adam bavullarımı odama yerleştirip yanımızdan ayrılırken Chayoung'un hemen karşı odada kaldığını gördüm.

" İyi geceler Chayoung. " deyip odama girdim. Ilık bir duş alıp yatağa attım kendimi. Yolculuk fazlasıyla yordu. Telefonda sosyal medyada gezinerek kendimi uykunun huzurlu kollarına teslim ettim.

Yenilenmiş bir bölümün daha sonuna geldiniz. Buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim. Kitap hakkında yorumlarınızı yazmayı unutmayın.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...

😇💜