Yıldızlar Kampı

2 -Black Child

Medya : Sesin sahibi (Stella)

Mp3 - ( aynı şarkıya devam... )

*******

Yüzümü ağır adımlarla arkamda duran sesin sahibine döndürdüm.

Seslenen kişi benimle yaşlarımda pembe saçlı bir kızdı ve zarif, güzel bir sese sahipti.

"Evet?" diyerek ne istediğini anlamaya çalıştım.

Gözleri üzerimde gezinirken son durak olarak gözlerimde durdu ve içten olduğunu düşündüğüm bir gülümseyişle bana hafifçe gülümsedi.

"Tarzını beğendiğimi söylemeliyim. Seni burda ilk kez görüyorum. Nereden geliyorsun ve şey adın ne? "

Yüzümü hafifçe ekşiterek,

"Bunun bir önemi mi var? " diye sordum bende sorusuna karşılık aksi bir sesle.

Ben bu filmi daha önce de izlemiştim ve daha ilk günden kolay bir lokma olacağımı hiç sanmıyordum doğrusu. Bundan önceki okula da ilk gelişimde bu gibi durumlarla karşılaşmıştım ve hep ezilen taraf olmuştum taki gözüm açılana kadar şimdiyse bunun tekrar olmasına kesinlikle izin veremezdim.

Yüzündeki gülümseme biraz daha genişlerken konuşmayı sürdürdü.

"Korkma, yemeyeceğim seni. Sadece merak ettim hepsi bu. Neyse, hangi sınıf?"

İşaret parmağıyla koridor boyunca uzanan sınıfları işaret etmişti. Belki de ben ön yargıyla yaklaşıyorumdur. Sınıfı bulma konusunda bana yardımcı olabilirdi. Ondan sonra bu konuyu tekrar düşünebilirdim.

"B-12. Ve adım Taylor. " diye mırıldanıverdim önceki sesime zıt yumuşak bir sesle.

"Demek sende bizden birisin Taylor hı? Bu çok hoş. Aramıza hoş geldin çaylak. Beni takip et hadi. "

Derin bir solukla onu takip etmeye başladım. 'Aramıza hoşgeldin' dediğine göre onunla aynı sınıfta olmalıydık. Bir anda karşıma çıkması ve aynı sınıfta olmamız ne tesadüftü doğrusu.

"İşte yeni yerin." Sesiyle gelmiş olduğumuzu daha yeni fark etmiş olsuğum sınıfa doğru göz çevirdim. Şaşkın bakışlar eşliğinde adını bilmediğim pembe saçlı kız sınıfa hitaben konuşmaya başladı.

" Hey millet, aramıza yeni biri daha katıldı. Bir hoşgeldin diyelim mi?" diyerek bakışlarını geri bana döndürdü.

"Sen sormadın ama ben söyleyeyim. Adım Stella, Stella trebacks Ve bunlarda benim Sanat arkadaşlarım Jack, Jason, Mark, Luke ve Wendy. Black child'in renkli dünyasına hoşgeldin çaylak. "

Arkadaşlarını tanıtırken hepsi bana başıyla selam vermişti. Selamlarına karşılık verirken merak ettiğim bir başka konuyla gözlerimi Stella' ya geri çevirdim.

"Black child de ne demek oluyor?"

Sorduğum soru karşısında sınıfta ufak tefek kıkırtılar yükselmeye başladı.

"Pardon, bilmeden ayıp birsey mi sordum anlayamadım?" dedim ciddi olduğunu düşündüğüm bir sesle. Gülüşmeler yerini sessizliğe bırakırken adının Wendy olduğunu öğrendiğim yeşil-siyah saçlı kız konuşmaya başladı.

" Black Child biziz akıllım. Yani grubumuzun adı."

" Neyse, konumuza geri dönelim çocuklar." diye araya giren Stella ile dikkatimi ona verdim ve oda konuşmasını sürdürmeye devam etti.

" Hepimiz ayrı yeteneklere sahibiz. Mesela Jason, bateri çalmada büyük ustadır, Wendy ise violinde. Jack de gitar çalsa da sesimizi iyi kullandığımızdan çoğunlukla birlikte solistlik yapıyoruz. Luke piyanodan ve Mark ise bas gitardan sorumlu. Peki ya sen neyde yeteneklisin çaylak? "

"Ben de gitar çalabiliyorum." diye geveledim sorusuna cevap olarak ve,

"Ama ne yazık ki pek iyi olduğum söylenemez." diye cümlemi toparlayarak gözlerimi boş boş yerde gezindirmeye başladım.

"Öyle mi diyorsun? O halde göster bize dostum."

Bana uzatılan gitara aval aval bakarken,
"Hadi ama?" sesiyle kendime gelip onu elime aldım.

"Pekala." diyerek önünde durmuş olduğum sıraya yaslanıp tutuş şeklimi olması gerektiği gibi konumlandırdım.

En sevdiğim şarkılardan biri olan sweet dreams'ı çalmaya başlarken bir yandan da göz ucuyla sınıftakilerin tepkilerini ölçmeye çalışıyordum.
Şarkının bitimiyle Jason'ın,
"Pek iyi olduğum söylenemez, dediğin şey bu muydu senin? Dostum kesinlikle harikaydın! Gercekten şaşırtıcı. "
Sesiyle tekrar gülümsedim. Stella hayranlıkla beni alkışlamaya devam ediyordu.

"Beğenmenize sevindim çocuklar." dedim mahcup bir sesle. Bu kadar beğenmelerini beklemiyordum açıkçası.

"Başarılı bir performanstı dostum, Tebrikler."

Adının Jack olduğunu öğrendiğim çocuk yanıma gelerek dostça omzuma birkaç kez vurdu.

Bir süre sonra içeri öğretmen olduğu giyiminden belli olan otuzlu yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir bayanın girmesiyle herkes çoktan kendi sıralarındaki yerlerini almıştı. Bende boş bir yer bulup oturarak tahtada duran bayan öğretmeni incelemeye koyuldum. Siyah saçları arkadan topuz olduğundan yaşından daha olgun görünüyordu sanki. Giyimine baktığımda ise tarzı bu kanımı destekler nitelikteydi. Bir beyaz gömlek üzerine giydiği siyah hırka ve siyah kalem eteğiyle Olgunluk evresini tamamlamış bulunuyordu. Bu görüntüye gülmemek içinse büyük bir çaba sarf ettiğim doğruydu.

"Günaydın arkadaşlar, demek aramıza katılan yeni arkadaşınızla tanıştınız bakıyorum. Bay Collins, okulumuza hoş geldiniz. Yeni ortamınızı nasıl buldunuz bakalım? "

Kendimi gülümsemeye zorlamadan,

"Güzel bir ortama benziyor. "Diye mırıldanıverdim bana atılan bakışlar eşliğinde.

"Güzel. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Gerçi siz gelmeden bilgileriniz elime ulaştı ama. Peki şöyle sorayım; Boş zamanınızı nasıl değerlendirirsiniz mesela?"

"Müzikle uğraşıyorum genelde. Bazen arkadaş ortamında barda sahne aldığım da oluyor. Tamamen eğlence amaçlı. " diye verdiğim gereksiz bilgi ile bakışlarımı önümde duran nota akorlarına çevirdim.

"Sanatla iç içe olmanız güzel bir duygu bay Collins. Bizimkilerle iyi bir iş çıkaracağınıza eminim. Ha bu arada bana sadece bayan Milles deyin lütfen. Buranın öğretmeni olduğum gibi okulumuzun Müdüresiyim de. Birşeye ihtiyacınız olursa hiç çekinmeden bana söyleyebilirsiniz. Evet çocuklar, şimdi derse geçiyoruz." diyerek sınıfa hitaben konuşmaya başlayınca benimle olan sohbeti son bulmuş oldu böylelikle.

" Büyük yarışmada okulumuzu temsil edecek grubu belirlemek için gelecek ayın başında liseler arası küçük bir yarışma düzenlenecek çocuklar. Bu yüzden sizden tek istediğim iyi bir parçaya çalışmanız. Yeni gelen arkadaşımız için hemen provalara başlasanız iyi olur. Hem oda bizden geri kaldığı dersleri tekrar etmiş olur böylelikle. "

*******

Nasıl bir bölüm sizce? Evet, kısa olduğunun farkında yazar : )