32 - kutlama

15 4 0
                                    

Medya : Bu bölme özel yine Yeşilimizi paylaşayım dedim.

Mp3 - Johnnie guilbert - Afraid

(Taylor'umuzun kendi sesi 😉)

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Alışveriş maratonumuzun bitimiyle birlikte bir kafede oturararak yorgunluğumuzu gidermek için birer yorgunluk kahvesi siparişi vermiştik.

Ash, aldığı hediyeye ufak bir bakış atarken bana dönüp gülümsedi. Bende ona karşılık verdiğimde siparişlerimiz gelmişti bile.

"Burdan sonra sinemaya gidelim mi? Beyaz perdeye çok güzel filmlerin geldiğini duymuştum."

"Olur." diye cevap verirken aniden çalan telefonla ondan özür dileyip numaraya cevap verdim. Arayan Stella'ydı.

"Sonunda birileri şu telefonlarıma cevap vermeyi akıl edebildi bakıyorum!"

Kahvemden bir yudum alarak göz devirdim.

"Sana da selam Stel. E ne zaman toplanıyoruz? Konuştun mu bizimkilerle?"

"Evet. Bir saat sonra, yine bizim evde. Umarım sahibin gelmene izin verir yoksa parçalarım ikinizi de, bilmiş ol!"

Güldüm.

"Sahibim izin vermezse bile ben kaçarım. Sen hiç merak etme." diye alayla gülerek sözlerime, "kafedeyim şuan. Kalkıyorum şimdi. " diye devam ettim.

"İyi o zaman, bekliyoruz seni. Sakın geç kalayım deme."

"Tamam."

Telefonu kapattığımda Ash'ın sorgulayıcı bakışıyla karşılaşmış oldum.

"Kalkıyor musun? Peki ya sinema?"

"Ya üzgünüm, Ash. Başka bir güne söz versem? Bizimkiler beni bekliyor da. Bilirsin, grup işleri, provalar, yarışma hazırlıkları falan..."

"İyi, öyle olsun bakalım. Çok önemli olmalı."

Çıkarmış olduğum ceketi hızla üzerime geçirdiğimde ayağa kalktım ve kahvemden birkaç yudum daha alarak gülümsedim.

"Evet, şey senden birşey istesem yapar mısın? Ayıcığı sen eve götürebilir misin acaba ?"

"Tabi, git sen. Ben küçük dostumuzu bizim eve götürürüm."

"Çok teşekkür ederim! Beni alman için ben seni sonra ararım o zaman." dediğimde koşarak çoktan yola koyulmuştum bile.

* * * * * * * * * *

Bugün Ash ile evin heryerini plastik süslemelerle süslemiş, etrafa serbest bıraktığımız balonlarla da ortamı bir güzel renklendirmiştik. Pasta konusuna gelince daha ben eve gelmeden önce Ashlee halletmişti onu.

"Bu da tamam." derken elimdeki son mavi balonu da salonun bir köşesine doğru serbest bırakmış oldum.

"Eminsin değil mi? Dami, birkaç dakika içinde burada olacak?"

"Soruya bak ya. Konu sen olunca tabi ki gelecek. Hatta birkaç dakikadan bile şüpheliyim. Şuan saniyelerle yarışarak, uçarak geliyordur şapşal."

"Sahi, ona ne dedin sen öyle?"

"Gelince öğrenirsin artık. Ben gidip şu son kontrolleri bir yapayım. Gelmek üzeredir." diyerek yanımdan ayrılan Ash'ın arkasından bakarken kapı zili uzun uzun ve ısrarla çalmaya başladı.

Yıldızlar KampıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin