29 - Tanışma

24 4 0
                                    

Medya - Bay ve bayan Stone

Mp3 - Linkin park - final Masquerade

****

"Sevgili canım ailem işte size çok bahsetmiş olduğum kalbimi çalan o küçük şeytan, Taylor Collins. Taylor, bunlarda benim annem ve babam; Clare ile Zachary."

Sanırım Damien'in kime benzediği şimdi daha çok iyi anlaşılmıştı. Yeşil gözleri annesine benzerken sarıya çalan kahve saçlarını kesinlikle babasından almıştı ve görüntüsü ise babasıyla yakından bir benzerlik gösterdiğini söyleyebilirdim.

Bay ve bayan Stone'a gelirsek anne ve baba kavramının tam olarak hakkını veren uyumlu çift gibi duruyorlardı karşımda. Ama şuan bay Stone ne kadar güler yüzlü ise eşi bayan Stone da bana bir o kadar yapmacık gülümsemeye çalışıyordu. Nedenini tahmin etmek hiçte zor değildi aslında. Beni küçümsermiş gibi süzüşünden anlayabiliyordum bunu. Muhtemelen tarzımdan dolayı ona göre, ' İsyankar' bir çocuk olarak görünüyordum.

"Tanıştığıma memnun oldum efendim."
Diyerek Bay Stone'un uzatmış olduğu eli boş çevirmeyip sıkmış oldum.

"Demek ufaklık dediği şu küçük çocuk sensin ha? "

Küçük kelimesinin üzerine basa basa söyleyen bayan Stone'a zoraki bir gülüş sunarak, "Evet, o benim efendim. Ama aramızda sadece dört yaş farkı var." dedim. Aynı anda da yanımdaki pisliğe kaçamak bir bakış atmaktan hiç geri durmadım. Demek ailesine hep benden bahsediyordu bu mankafa! Demek göründüğü kadar aksi, tehlikeli, umursamaz biri değilmiş. Önemseyebiliyormuşda arada.

Bay Stone,"Bizde memnun olduk evlat. Dışarısı soğuk, hadi içeri geçsenize."

Damien içeri geçmem için bana baktığında gözlerimi ondan çekerek içeriye giriş yapmış oldum. Üşümüş olduğumu ise evin sıcak havasının bedenimi sarmalamasıyla anlamış bulundum.

" Ben ceketlerinizi alayım." diyen bayan stone'a teşekkürlerimi sunup mahcupça üzerimdeki deri ceketi çıkartıp ona verdim.

Birşey fark ettim de TV filmlerinde her zengin evlerde bir hizmetli bulunuyordu, peki burda neden yoktu? Herhalde Damien geleceğimizi önceden haber vermiş olmalıydı ki benim için samimi bir ortama oluşturmak istemiş olmalıydı.

Ev, Damien'nin o gün benim doğum günüm için ayarlamış olduğu o evdi. Elimi tutan el sayesinde düşüncelerimden hızla sıyrılarak beni salona yönlendiren güce uyum sağladım ve bana işaret edilen koltuğa kurulmuş oldum.

"Siz aynı bölümdeydiniz öyle değil mi?"

Sorusu üzerine bakışlarım bay Stone'u buldu.

"Evet efendim yalnız sınıflarımız ne yazık ki ayrı."

"Peki, nasıl tanıştınız?"

Bu sefer Damien araya girmişti.

"Her aşk nefretle başlarmış derler. Bizimki de o hesap. Okula yeni geldiği gün ufak bir tartışma sonucu anlayacağınız. Kendisi biraz asidi de. Onu hizaya sokmamla öylece gelişti herşey."

Onu hizaya sokmamla mı? Tanrı aşkına Dami! Beni henüz hizaya sokmuş değilsin!

Damien'in bu alaylı sesine karşılık bir kaşım havaya kalkarak 'öyle mi ahbap?' bakışlarım bir anda onu bulmuş oldu.

Yıldızlar KampıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin