Yıldızlar Kampı

26- Yeni bir dost

Mp3 - The Chainsmokers & Coldyplay - Something just like this

* * * * *

Az daha beni tekrar öpecek olan Damien, bir süre sonra tüm ısrarlarıma dayanamamış yanımdan kalmaktan vazgeçerek evden ayrılmıştı. Bense biraz önceki heyecanımı yatıştırmak için yeni yerimi tekrar keşfetmeye koyularak etrafı bir güzel inceleme fırsatı bulmuştum. Ev, tam anlamıyla hayallerimdeki gibiydi! Odaların hepsi modern eşyalarla donatılmış, etrafa şık bir hava katılmaya çalışılmıştı. Renklerse çoğunlukla siyah, gri, beyaz ağırlıktaydı.

Evdeki keşfim biter bitmez usulca arka bahçeye doğru adımladım. Yaşayacağı yerin nasıl bir bahçeye sahip olduğunu merak ediyordu insan.

Her tarafın rengarenk çiçeklerle bezeli olduğunu görünce doğal olarak şaşırdığımı söylemem gerekiyordu. En azından tek tük de olsa etrafta meyve ağaçları falan görmeyi beklerdim. Bunun yerine sadece çiçeksiz ağaçlar yer alıyordu etrafta.

Etraftaki keşfim henüz sürerken havada duymuş olduğum bir havlama sesiyle yönümü bana koşmakta olan bir köpeğe çevirdim. Tanrım, ne işi vardı bu tatlı şeyin burada?

Ona sevgiyle yaklaşıp diz çöktüm. Ardından kucağıma alarak taşlık bir zemine oturup nazikçe tüylerini okşamaya başladım.

" Hey, ufaklık! Sen de mi kaderinden kaçıp buralara kadar geldin hmm? Adın ne senin bakayım? Pofuduk mu? Merhaba pofuduk, benimkisi de Taylor? Memnun oldum!"

"Kendi kendine mi konuşuyorsun sen?"

" Şey, bu ses senden mi geldi pofuduk?"

" Bu güzel sesin ondan geldiğini hiç sanmıyorum seni şapşal." sesiyle bakışlarım önümde duran bir çift beyaz ayakkabıları buldu. Daha sonra gözlerim yukarı doğru kayarak gelen kişinin yüzünde durmuş oldu.

"Ashlee? Sen benim burda olduğumu nereden biliyorsun? diyeceğim ama tabi ki de bu saçma olacak. Damien, öyle değil mi? Peki ne işin var senin burda?"

Sözümle birlikte yanıma kurularak pofuduğun başını okşamaya başladı.

"Sana göz kulak olmam için gönderilmiş bulunuyorum. Ne saçma öyle değil mi? "

Kesinlikle öyleydi. Ben kendi başımın çaresine de pekâla bakabilirdim.

" Bence değil. Hem pofudukla benim bir arkadaşa daha ihtiyacımız vardı, öyle değil mi pofuduk? Hadi Ashlee ablana merhaba de kızım!"demiş oldum pofuduğun patisini de aynı anda ona doğru uzatırken.

"İsmini pofuduk mu koydun?"

" Ya baksana şu tipe! Sence de çok pofuduk gözükmüyor mu? Yerim ama ben bunu ya!!"

" Abimin sana almış olduğu yeni hediyeni beğenmiş olmana sevindiğimi söylemeliyim. Aslında kendisi pek köpeklerden haz etmez ama senin sevebileceğini düşünmüş olmalı." dedi çaprazca bir gülümseyiş sunarak.

" Ah, tabi; Damien. Ya ben de diyorum, etrafı surlarla çevrili bu koca sarayda bu köpekte nereden çıktı şimdi diye! Gökten zembille inecek değildi ya! Bunu tahmin etmeliydim!"

Pofuduk, Damien ismini duyar duymaz birkaç kez havlamaya başlamış daha sonraysa kuyruğunu sallayarak bana dil uzatmıştı. Bu hareketi ise tüylerini tekrar okşayıp burnundan öpmeme neden oldu.