Yıldızlar Kampı

16 - garip duygular

Medya : Taylor ve Damien ( temsili )

~ o O o ~

TAYLOR'DAN...

Tanrım, hala buna inanamıyordum. Damien bizi ne kadar engellemeye çalışırsa çalışsın artık birincilik bizimdi! Dostlarımın mutluluğunu gördükçe içim içime sığmaz hale geliyordu.

"Tebrikler kızıl." sesiyle oturduğum yerden eğik olan yüzümü sesin geldiği yöne doğru çevirdim.

"Sağol ya. Bizi engelledin ama gördüğün gibi birincilik artık bizim."

" Doğru. Ne yalan söyleyeyim çok iyi iş çıkardın."

"Dostlarım sayesinde. Benim artı birşey yaptığım pek birşey yok." dedim gerçeği dile dökerek.

"Peki bu başarı haricinde başka neler yapabiliyorsun?" sorusu üzerine şaşkınlığımı anlamayan bakışlara dökerek,
" Benimle niye bu kadar ilgilisin dostum? " diye dile getirdim.

" Hiç. Başarının tek müzikle mi sınırlı olduğunu merak ediyorum sadece." dedi ciddiyetle. Bense olayın konusunu daha yeni kavramış biri olarak gülüp, " Çok iyi uyuyabiliyorum. Çok iyi yemek yiyebiliyorum mesela. Daha sonra kitap oku..." demiştim ki sıkıntıyla derin nefes alması, "Dostum sen iyi misin? Merak edip sordun, bende cevaplıyorum işte!" dememe neden oldu alayla.

" Tüm bunları bende yapabiliyorum seni aptal! Demek istediğim, mesela çok iyi dövüşebilir misin veya çok iyi öpüşebilir misin gibi şeyler, beni anladın mı?"

"Hmm çok iyi dövüşemem ama öpüşümün pek iyi olduğu söylenir." dedim alayla arkama yaslanırken. O ise ciddi ifadesini gevşeterek etraftaki öğrencilere hitaben, " Hey millet, toplanın! Küçük bir gösterimiz var!"diye seslenince şaşkınlığım yüzümdeki gülümsemenin solmasına neden oldu.

"Damien, ne yapıyorsun?" dediğimde, " İyi öpüşebildiğini söyledin. Hadi göster onlara." diyerek kolumdan tutup beni ayağa kaldırırken şaşkınlıkla kahkaha attım.

"Saçmalama ahbap. Ben sadece şaka yapıyordum!"

"Şaka maka. İyi dövüşebildiğini söyleseydin dövüşürdük. Ne o? Yoksa beni öpmekten mi çekiniyorsun?"

Damien'nin keyifli sesine karşılık etrafımızı kuşatan kişiler "öp! öp! öp!" diye tezahüratta bulununca kaşlarımın çatılmasına engel olamadım.

"Olur şey değil bu! Sizde saçmalamayı bir kesin artık!" diye sert bir dille kalabalığa bağırırken, " Seni aptal! Bunu yapamayacağını biliyordum! Hayatında hiç öpüşmedin, öyle değil mi?" diyen Damien ile herkes alayla gülmeye başlayınca içimde bir yerlerde yeşermekte olan öfkem daha çok kabardı.

" Peki, bunu sen istedin ahbap!" diyerek Damien ile aramda hiç mesafe bırakmayacak şekilde yakınlaşarak dudaklarına yapıştım ve usulca onu öpmeye başladım.

Bir süre sonra etrafta ıslık seslerinin çoğalmasıyla kendime gelip geri çekildim ve Damien'in gözlerinin içine öfkeyle bakmaya başladım. O ise yarı şaşkın yarı gülümser şekilde bana bakıyordu.

"İyi öpüşebiliyormuşum öyle değil mi? Umarım bu kendimi sana ispat edebilmek için yeterli bir sebep olmuştur!" diyerek yanından hızla uzaklaştığımda ardımdan, " Şu pierscing'lerine rağmen dudaklarının tadının bu kadar güzel olduğunu bilseydim bunu sana daha önce sorardım kızıl!" dediğini işittim. Manyak herif! Öpüşümü mü beğenmişti yani?