Taylor'un seslendirdiği şarkı : David Guetta ft Sia - Titanium ( Alexander stewart cover)
___________________________________
- Hatırlatma -
Yanımdan hızla geçtiğinde omzuma çarparak, "Sahne senin kızıl!" demeyi de hiç ihmal etmedi. Ardından ona baygın bir bakış attığımda o çoktan varlığını daha yeni fark etmiş olduğum Dragon grubunun yanına varmıştı bile.
"Ezik kimmiş göster onlara çaylak! "
* * * * * *
Stella'nın sesine karşılık gülümseyerek doğruca sahneye doğru adımladım. Tabi ki de Damien'nin beni ezip geçmesine izin vermeyecektim !
Elime mikrofon verilirken herkesin pür dikkat beni izliyor olması biraz da olsa gerilmeme sebep olmuştu. Sebebiyse emo saçlarımdan ve giyim tarzımdan kaynaklanıyordu. Çünkü herkesten farklı olmam herkesin tuhafına giderdi çoğu zaman ve şuan da bu anlardan birini yaşıyordum. Ezici bakışlar eşliğinde kalabalık arasından Damien'inkiyle kesişince bakışlarım rahatsızlık duyarak gözlerimi geri çektim ve yanımdaki gruba çalmaları için seslendireceğim şarkının ismini söyledim.
Çalan müzik usulca kulağıma dolarken gözlerimi kapadım ve kendimi ritmin akışına bırakarak sözlerini seslendirmeye başladım.
" You shout it out
Sen avazın çıktığı kadar bağırdın
But l can't hear a word you say
Ama ben söylediğinden bir kelime duyamadım
l'm talking loud not saying muck
Fazla söylemeden yüksek sesle konuşuyorum
l'm criticized but all your bullets ricochet
Eleştirildim ama tüm mermilerin geri sekti
You shoot me down but l get up
Sen beni vurdun ama ben kalktım..."
Gözlerim aralanırken bakışlarım ister istemez tekrar kesişti Damien'ın yeşilleriyle ama bu sefer ne o alaylı bakışlarını üzerimden çekebilmişti nede ben kararlı bakışlarımı onun üzerinden...
Sözler tam istediğim gibiydi. Ona ve onun bana yaptıklarına rağmen hala ayakta olduğumu, güçlülüğümü bildirmek için bestelenmişti adeta ve bu da müziğe ayrı bir hava katan tek şeydi. Çünkü söylediğim her söz içimden geldiği gibiydi.
" l'm bulletproof, nothing to lose
Ben kurşun geçirmezim, kaybedecek bir şeyim yok
Fire away, fire away
Yak, yak
Ricochet, you take your aim
Geri sekti, nişanını al
Fire away, fire away
Yak, yak
You shoot me down but l won't fall
Sen beni vurdun ama ben düşmeyeceğim
l am titanium
Ben titanyumum
You shoot me down but l won't fall
Sen beni vurdun ama ben düşmeyeceğim
l am titanium
Ben titanyumum..."
Nakarat kısmına gelirken bakışlarımı bu sefer beni gururla izleyen dostlarıma çevirmiş oldum. Luke bana gülümseyerek baş parmağıyla 'çok iyisin' işareti yaparken Wendy'se Jason'dan küçük bir ıslık çalma dersi alıyordu. Bu durum gülümsememe sebep olurken nakaratın bitmesiye sözlerime kaldığım yerden devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kampı
Teen FictionAilevi durumlar nedeniyle annesi tarafından kaydı alışık olduğu okulundan alınıp güzel sanatlara verilen emo bir gencin hikayesi... ☆ Taylor, yeni başlamış olduğu okul hayatının ona neleri getireceğini bilmeyen 18 yaşlarının başlarında bir çocuktu...
