MEDYA - BENIM AŞKIM! (Tay)
Mp3 - Slipknot - Snuff
* * * * * * * *
Dami bana doğruyu mu söylüyordu gerçekten? Seviyor muydu beni? İlişkimiz sahiden de ciddi miydi? Hiç aklım almıyordu benim! O kadar mantık dışıydı ki tüm herşey...
Bir zamanlar kırıp parçalamaktan zevk aldığı bir oyuncağıyken şimdi bana aşık olması, beni sevmesi bana mantık dışı geliyordu.
Kim bilir belki de öyleydi. Gerçekten de bana sırılsıklam aşıktı?Ama hayır, bana aşık olduğunu hiç sanmıyordum! O bir Damien'di! Asi kediciğine acı vermekten zevk alan bir psikopat! Can yakmayı oyun sanan adi bir serseri!..
" Umarım birgün seni sevdiğimi gerçekten anladığında, bugün beni kırdığın için pişman olmazsın."
"Umarım öyle olurdu ahbap, umarım öyle olur da pişman olmazdım! O kadar çok seviyordum ki ben seni, umarım beni kandırmamışsındır. Yoksa sensiz bir hayat, ölüm olur benim için! Gözümü bile kırpmadan kıyardım şu lanet olası canıma!..."
İç sesimin duygularımı yansıtmasıyla derin nefes bir alıp artık ağlamaktan kızarmış olan gözlerimi zorlukla kurulamış oldum.
Psikolojik olarak da ve fiziksel olarak da tam anlamıyla artık tükenmiş olduğumu gerçekten hissedebiliyordum. Bir acıyı daha kaldırabileceğimi hiç sanmıyordum.
O kadar çaresiz, o kadar yapayalnız hissediyordum ki şuan. Damien'in yokluğunu düşündükçe ben üşüyordum, kalbim üşüyordu, ruhum... ve de bedenim...
Ben onsuz ne yapacaktım şimdi? Onu nasıl terkedecektim?
Her ne kadar ona karşı olan güvenim yok olmuş olsa da, ona olan sevgim bunu ona yapmama engel olurdu hiç şüphesiz!
Sonunda odadan dışarı adım atmamla birlikte yüreğimin yarısı onu görmek umuduyla gözlerim etrafa bakınmaya başladı. Harika! Kimsecikler yoktu...
Koskoca evde bir başına yine yalnız bırakılmıştım! Ne güzel!
Kendime zarar verebileceğim ihtimalini düşünen hiç kimse yoktu!
Salona adımlayarak kendimi geniş koltuklardan birine atıp boş boş kapalı televizyonu seyretmeye koyuldum.
"Keşke şuan burda, yanıbaşımda olsan... Benden yine hesap sorsan... Bende söylememek için direnince de öpücüklerin ve sıcak dokunuşlarınla canıma falan okusan keşke!.. Ama yoktun işte! Seni kırmıştım, biliyorum. "
Bu paradoks beni gerçekten öldürüyordu!
O pisliğin hem yanımda olmasını istiyordum, hem de hayatımdan defolup gitmesini...Cebimden telefonu çıkararak en son çekindiğimiz fotoğraflara bakınmaya başladım.
"Ah Dami! Keşke çekip gideceğine ne olursa olsun, ne yaşarsak yaşayalım biraz daha kalsaydın şu ufaklığının yanında. Bana olan sevgin bu kadar mıydı? Çıkan bir sorunla çekip gidecek kadar mıydı yani! "
Tıkırdama gibi gelen bir sesle durup dikkat kesildiğimde bunun mutfaktan geldiğini anlayarak panikle yerime sinmeye başladım. İyi de her tarafa baktığımda kimsecikler yoktu evde, bu da kimdi şimdi bu saatte? Lanet olsun! Lanet olsun!
Korkuyla, "Hey kim var orda?" diye bir salaklığa başvurarak seslendim, cevap yoktu.
"Kahretsin! Kim var orda dedim! Ash, sen misin?"
Yine bir cevap yoktu. Kedi mi girmişti ki acaba? Diye düşünürken aynı ses bu sefer daha yüksek çıkmaya başladı.
Aklıma direkt telefon gelince panikten dolayı rast gele bir numaraya tuşlamış oldum. Birkaç çalıştan sonra,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kampı
Teen FictionAilevi durumlar nedeniyle annesi tarafından kaydı alışık olduğu okulundan alınıp güzel sanatlara verilen emo bir gencin hikayesi... ☆ Taylor, yeni başlamış olduğu okul hayatının ona neleri getireceğini bilmeyen 18 yaşlarının başlarında bir çocuktu...