Yıldızlar Kampı

11 - Tuhaflıklar ?

Medya : Damien ve Taylor'a yaptığım afişler

Barda çalan şarkı - Sia - The greatest

* * * * * *

Damien'in söylediği şarkı : Manafest- Impossible

~ o O o ~

Kulaklarımda çınlamakta olan müzik sesi yerini netliğe bırakırken, "Hey, sen iyi misin?" sesiyle kendime gelebilmek için büyük bir çaba sarf ettim. Gözlerimin ışığa alışması uzun bir süre kaşlarımın çatılmasına sebep olurken gözlerimi ovuşturarak, "Ah, ne oldu bana? Nerdeyim ben?" diye mırıldanıp etrafıma bakarak nerede olduğumu anlamaya çalıştım.

" Hala bardasın akıllım. Hem sana söylemiştim. Buranın bir kadehi bile adamı çarpar diye. Neyse, şimdi nasılsın bakalım, daha iyi misin?"

Sanırım biraz önceki yaşananlar birer kabustan ibaretti! Oh, tanrıya şükür! O nasıl bir kabustu böyle?

Derin nefes eşliğinde zonklamaya başlayan kafamı umursamayıp " Sanırım. Ne zamandır bu haldeyim ben?"diye bir soru yönelterek oturmuş olduğum koltukta dikleştim.

"Saatlerce bu haldesin. Sızınca seni böyle, bu halde bırakamayacağımı anladığım için başında beklemek zorunda kaldım."

" Yabancısı olduğun biri için burada saatlerce beklemen sencede garip değil mi?"

"Beklemem için tanıyor olmam gerekmez ki. Hem baksana şuraya! Etrafımızda seni yemek için fırsat kollayan onca aç dişi kurt varken bu fırsatı onlara nasıl verebilirdim?"

Dediği şey ile ikimiz de gülerken, "Kızıl?" sesiyle bay kas yığının sonunda gelmiş olduğunu anlayıp saçlarımı karıştırdım.

" Sonunda birileri buraya teşrif edebilmeyi akıl edebilmiş ha? " diyerek yönümü sonunda ona döndürdüğümde sözlerime, " Bak ahbap, beni buraya getirmiş olmanın iyi bir açıklaması vardır diye düşünüyorum. Aksi halde beni bunca zaman bekletmiş olmanın cezasını çok pis ödersin, haberin olsun!" diyerek devam etmiş oldum.

Sözlerimi umursamayan Damien,

"Kardeşimle iyi anlaştınız bakıyorum. " diyerek alayla Ashlee ile beni gösterdiğinde hayatımın belki de ikinci şokunu yaşıyordum.

Hayır, biraz önce gördüğüm kabus gerçek olamazdı öyle değil mi? Ah hayır, olamazdı. Tanrım! Ashlee onun gerçekten de kardeşi miydi?

Mimiklerimin hafif seyirmesiyle gülme isteğimi ne yazık ki yerine bastıramayıp bir anda kahkahayı basmış oldum.

"Ne! Kardeşin mi? Bu kız mı?" diyerek onun aksine saf ve duru olan Ashlee'ı işaret ettim.

"Yapma dostum. O senin kardeşin olamayacak kadar saf ve temiz biri!" dedim alayla gülmeye devam ederek.

"Öyle olduğuna pek bir eminmiş gibi konuştun?"

" Eminim, çünkü kimse senin kadar psikopat pisliğin önde gideni olamaz!"

Dudağının bir kenarı hafifçe yukarı doğru kıvrılırken bana doğru adımlarını hız kesmeden sürdürdü. Yüzüyle yüzüm arasında bir fark kalmazken yaptığı şeye karşılık kaşlarımı çatıp, "Dostum, ne yapmaya çalıyorsun? Amacın beni korkutmak veya herhangi başka birşeyse eğer bilmiş ol ki bu gibi taktiklerin ne yazık ki üzerimde pek bir işe yaramıyor." dedim alayla vereceği tepkiyi ölçerek kafamı sola doğru yatırırken.