Otuz Sekizinci Bölüm"ÖPSEN GEÇER"

39.8K 3.2K 8.4K
                                    

Jimin'in sesi beynimde yankılanıyordu.

En büyük pişmanlığı o kızı lunaparka götürmek.

Benim pişmanlığım ise o kişinin yüzünü unutmaktı...

Buğulanan gözlerimdeki damlaları serbest bıraktıktan sonra elimde tuttuğum eski fotoğrafı iyice yaklaştırdım yüzüme.

Kocaman sırıtan küçük Jaehyun'u omuzlarından tutan, hafif bir gülümsemeyle odağa bakan bu genç lisesi aslında benim kurtarıcım değildi.

Matematik hocamın ta kendisiydi.

Bu çocuk Jeon Jungkook'dan başkası değildi.

.

.

.

.

38.BÖLÜM [ÖPSEN GEÇER]

Jungkook beni lunaparkın önünden aldığında ağlamaktan şişen gözlerimi saklamak için ayrıca bir çaba sarf ediyordum. Okulda ne yediysem fena halde gaz yapmıştı, karnım bile ağrıyordu. Gözlerim de sızlayınca tam anlamıyla hastaneye yatırılmalık olmuştum.

Arabanın rotası belliydi, Samsungdong'daki villanın sokağına girdiğimizde Jungkook sıkkın bir tavırla bana döndü.

"Bir şey mi var? Sessizsin."

Hiçbir zaman susmayan Jaehyun'a alıştığından bu suskunluğum onda şüphe uyandırmıştı. Güven verircesine gülümsedim.

"Önemli bir şey yok, sadece birazz stresliyim."

"Ne için?"

Bu esnada evin garajına girmiştik bile. Ben yolcu koltuğunda çıkmış, garaj çıkışına ilerlerken alalade cevap verdim.

"Giriş sınavı için."

Jungkook ise arabasının anahtarını işaret parmağının arasına sıkıştırıp garaj çıkışına ilerlemiş, gözlerini kısmış bana bakıyordu.

"Sen pek stres yapmazdın, netlerin de yükseliyor, neden endişeleniyorsun?"

Aslında endişe ettiğim şey sınav falan değildi.

Ağabeyim hiç değildi.

Tek endişem, hayatı boyunca en büyük pişmanlığının bir o kadar büyük kaynağının ta kendisi oluşumdu.

Ben onun en büyük pişmanlığıydım.

"Bazen oturup düşünüyorum, ileride nasıl olacağımı..."

Hala yanımda senin olup olmayacağını düşünüyorum, Jungkook. Bu gidişle kaderin karanlık kısmında siyahlar içinde kalacaktık.

Ne sen beni ne de ben seni tanıyacaktım, en sonunda umutsuzca unutacaktık birbirimizi.

"Neyini düşünüyorsun bu kadar? Bu kadar endişelendiğini bilseydim seni rahatlatırdım. Seni ne mutlu eder bakalım?"

"Dönme dolaplar."

Anlaması için ortaya zarf atmıştım.

Gerçekten de zekiyse eninde sonunda anlayacaktı.

Bu acıyı tatmakta neden bu kadar aceleciydim? Sonuna kadar onunla mutlu olup uçurumun kenarına geldiğimizde acı gerçekle yüzleşsek olmuyor muydu?

Olmuyordu.

Çünkü o zaman daha çok yara almış olurduk. En iyisi işi şimdi sonlandırmaktı.

Jungkook'dan ayrılmalıydım.

Evinden, okulundan, hayatından...

Hepsinden.

OH MY TEACHER¹ • Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin