OH MY TEACHER¹ • Jeon Jungkook

58-A Elli Sekizinci Bölüm"SEÇİM"

ŞARKI: YOK AKSJDASDA

57. BÖLÜM SONU

Jungkook hala şaşkınca karşısındaki bedene bakarken edebiyat öğretmeni olan Soora bana döndü.

"Tatlım, biraz müsade edebilir misin? Jungkook öğretmenini senden çalmam gerekiyor. Ne dersin Jungkook-ah?"

Dediğinde son cümlesini Jungkook'a bakarak söylemişti. Jungkook kolunu kolumdan çekmişti. Artık bedenlerimiz ayrıydı.

Bunu fark eden Soora şaşkınlıkla Jungkook'a döndü.

"Yoksa, siz çıkıyor musunuz?"

Ben ağzımı açıp bir şey söylememe kalmadan Jungkook öne atılmıştı. Can havliyle konuştuğunda kırdığı kalbimden bihaberdi. O bitmek bilmeyen yalanların ağlayışı, bizi ayırabilirdi...

"Hayır, sadece eski bir öğrencim."

58-A

Jungkook ile Soora'nın arkasından bakakaldığım saniyelerin ardından başımı salladım. Düşücelerin istila ettiği zihnimi bir nebze de olsa rahatlatmak yahut etkisiz hale getirmek için yapmıştım fakat kaşlarım her geçen saniye daha da çatılıyordu.

Bu tavşan dişli haydut az önce ne demişti?!

Eski öğrencim mi?!

Sakin ol Jaehyun, eminim mantıklı bir açıklaması vardır.

Kollarımı göğsümde birleştirip ilerledim. Bana öğrenci demesinin altında yatan neden ne olabilirdi?

Basit ve mantık çerçevesinden uzak olarak nitelendirdiğim her bir açıklaması için ona ayrı ayrı trip atacaktım.

Kaldığımız öğrenci evleri aynı binadaydı. Jungkook benim üst katımda kalıyordu, Jimin ile Taehyung karşı komşumdu. Jungkook ile ben rahatına düşkün bir varlık olduğumuzdan ayrı evlerde kalıyorduk. Aslında aynı evde kalmamız için diretmiş olsa da ona birkaç ahlak yasasından bahsedip susmasını sağlamıştım.

Terbiyesiz, bir de aynı evde kalalım diyordu.

Oldu olacak kirli donlarını da yıkayayım Jungkook efendi...

Sinirim bedenimi terk etmişti, artık Jungkook'a trip atmak şöyle dursun, surat bile asmak istemiyordum. Bir an önce eve gelmesini ve neden öyle bir açıklama yaptığını öğrenmek istiyordum.

Saatler birbirini kovalarken Jungkook eve gelmemişti. Aradığımda yüzüme kapatıyor, beni görmezden geliyordu. Beklemek ızdıraplı bir işkenceye döndüğünde binanın önüne çıkmıştım. Oturduğumuz binanın hemen karşısında park vardı. Pencereden rahatlıkla gözüken parka ilerledim.

Bilmem kaç saat orada oturmuştum, karnım acıktığımın sinyallerini veriyordu. Ayaklanıp cebimdeki bozukluklarla cips ve süt aldım. Tekrar parka yönelecekken binayadoğru yürüyen iki bedeni gördüm.

Soora ve Jungkook...

Binaya yaklaşan bedenlerde gezdirdim gözlerimi, hemen telefonumu çıkarıp Jungkook'u aradım.

Beni şaşırtan ikinci davranışı sergileyişini izledim adım adım.

Jeon Jungkook telefonu kaaptıp cebine tıkıştırmış, elini karşısındaki Soora'nın kolunu tutup hızlanmıştı.

Elimdeki cips pakedi yere düştüğünde farkına varabilmiştim, sinirden tüm bedenim işlevlerini unutmuş gibiydi.

Ne beynim çalışıyordu ne de uzuvlarım.