Kırk Üçüncü Bölüm" BUSAN"

33.4K 2.8K 2.9K
                                    

ŞARKI: Euphoria - Jungkook (BTS)

42. BÖLÜM SONU 

"Nasıl? Nasıl olur da o günü bilirsin? "

"Bir insan yaşadığı en güzel ve en kötü gününü asla unutmaz Jungkook..."

Bazı hatıralar uçup gitmiyordu; zorla geri geliyorlar, rüzgara karşı uçuyorlar ve zihnin içinde inatçı bir şekilde dolanıyorlardı.

Unutulmak istenen bir çaresini buluyor, zihnin bir köşesinden diğer köşesine akın ediyordu.

"İşte tek sorun bu, Jungkook. Ben, bu hayattaki en büyük pişmanlığınım. "

Jungkook'un gözlerinde oluşan kırgınlık ve kızgınlık birbirine karışmış öylece bana bakıyordu.

Hayat on provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir, demiş Charlie Chaplin. Bu alkışsız oyunda sergilenen öyle bir sahne vardı ki, oyunu izleyip eve dönen izleyicilerin aklında tek bir sahne kalacaktı. Kendilerini en çok o sahnede hayal edip empati kurabilmişlerdir.

İşte benim de zihnimden bir türlü atamadığım o sahne Jungkook'un bana olan bakışlarıydı... Çünkü o iri gözlerinde yansıyan yüzümü görmek bana hiç bu kadar acı vermemişti.




43.BÖLÜM 

YER: DAEYON LİSESİ- BUSAN 

ZAMAN: JUNGKOOK İLE JAEHYUN'UN AYRILIĞINDAN 1 AY SONRA 

Barış, büyük bir kaosun doğurduğu kaçınılmaz bir sondu. Ya kaosun acımasız ve gaddar ellerinde can verirdiniz ya da önüne sunduğu gümüş tepkiyi kabul ederdiniz. 

Benim büyük savaşımın sonucunda önüme sürülen gümüş tepkide barış yoktu, ayrılık vardı. Bir katilin ölüm oyununun içinde ip cambazları gibi incecik hayat denen ipte geziniyorduk.

Dengemizi her an kaybedebilirdik, birbirimizi kaybedebilirdik.

Bu, göze alamayacağım bir riskti.

"Jaehyun-ah! Rehber öğretmen seni çağırıyor."

Busan aksanı ile uzatarak ve kabaca seslenişi ile kulaklarımı inleten yeni sınıf arkadaşım Eunho'ya anladığımı belli edercesine kafa salladım.

Busan'a taşınalı 1 ay olmuştu fakat buraya bir türlü alışamıyordum. Bu şehirdeki ne akrabam ne de bir tanıdığım vardı fakat salak kafam Gwangju varken Busan'a yerleşmiştim.

Okulum yatılıydı, ev tutma gibi bir derdim olmamıştı. 

Tek sorun günde 50 kez çalan telefonum bir kez bile O tarafından aranmayışıydı...

Amacıma ulaşmıştım, beni artık yanında istemiyordu fakat bu bir engelleyiş olsa da kendime bile bile acı çektiriyordum.

Geunjoon ile anlaşmış, kimseye bildiklerimi anlatmadan sessiz sakin ve gözlerden uzak bir hayat yaşayacaktım. Karşılığında ne Jungkook'a ne de diğerlerine bir şey yapacaktı.

Fakat anlaşmada bir değişiklik yapıp nereye gittiğimi Geunjoon'a dahi söylemeden apar topar çekip gitmiştim. Elbette ki Jungkook'a bir şey yapma korkusu içimdeydi fakat elimde bulunan kanıtlanır bahane edip beni aramamasını, zaten kanıtları polise vermeyeceğimi dile getirdim.

Sorun şuydu ki: elimde eski püskü bir intihar notu dışında tek bir kanıt bile yoktu.

Nasıl olur da onu kandırdığımı fark etmez, diye düşünürken kafama dank eden gerçekle gülümsedim.

OH MY TEACHER¹ • Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin