Elli Birinci Bölüm "KELİMELERİN YIKICI GÜCÜ"

37.2K 2.5K 6.7K
                                    


ŞARKI: BTS - MAGIS SHOP 

50.BÖLÜM SONU


Çakmağı tekrardan ateşlemiştim. Elimde tuttuğum mektubu çakmağa yaklaştırdıkça kararan kağıdın ucu küle dönüyordu.

O anda beklediğim şey gerçekleşmişti.

Beni izleyen beden omzuma dokunmuş, bedenimi bedenine çevirmişti. Güçlü ellerini omzularımda hissettiğimde çakmağı kağıda daha çok yaklaştırmıştım.

"Jaehyun?"

Şaşkın çıkan sesi, benim burada neler karıştırdığımı sorgular nitelikteydi. Gözleri ellerimdeki çakmağa ve mektuba kaydığında kaşlarını çatmıştı.

"Bunlar da neyin nesi?"

Dediğinde hala şokun etkisindeydim. Onu burada beklemiyorum, hayır düzeltiyorum, onun burada olabilme ihtimalini göz önünde bile bulundurmamıştım.

Çünkü karşımdaki güçlü beden Jeon Jungkook'tan başkasına ait değildi.


51.BÖLÜM


Gözlerimi birkaç kez kırpmıştım, karşımdaki beden ise kaşlarını her zamanki açısıyla çatmış, anlaşılmaz bir olayın tam orta göbeğindeymiş gibi afallayarak gözlerini gözlerime dikmişti.

Gözleri sanki gözlerime karışıyordu.

"Jungkook?"

O olup olmadığını tastikleme gereksimi duymuşcasına sormuştum bu soruyu, aslında karşımda olduğunu ve bana kızgın olduğunu biliyordum.

Yaptığım şey ise her zamanki gibi görmezden gelmekti.

Tıpkı katilin kim olduğunu anlayıp yaklaşık 2 aydır susmam gibi...

"Burada ne işin var Jae? Bu, bu elindekiler de ne?"

Bunu söylerken başını ellerime indirmiş, ince uzun parmakları arasına aldığı sahte kağıtlara bakarak konuşmuştu.

Gözlerimi nehre çevirip serin sulara göz gezdirdiğim sırada Jungkook koluma dokunmuştu.

"Burada olacağını bilmiyordum, bu yüzden mi eve gitmen gerektiğini söyleyip duruyordun?"

Dediğinde azarlar gibiydi. Bakışlarımı ona çevirdiğimde gözlerindeki endişeyi tüm iliklerime kadar hissetmiştim.

"Gel, sakin bir yere gidelim."

Dediğimi yapmış, pek de kalabalık olmayan bir çimenlik bulmuş, gölgesine sığınabileceğim bir ağaca ilerleyip oturmuştuk. Sırtımı ağacın gövdesine yasladığım sırada elindeki kağıtlardan zerre başını kaldırmayan Jungkook sonunda dudaklarını aralamıştı.

"Bunlar yüzünden aylardır ruh gibisin, öyle mi?"

"Jungkook, fazla soru sorma. Çünkü eminim ki fark etmişsindir, buna kalıbımı basarım-"

"Elbette ki fark ettim, salağa benzeyen bir tarafım mı var? Ama bana anlatmanı bekledim, bu kadar büyük bir şey olacağı aklımın ucundan geçmemişti. Sonuçta Geunjoon öldü ve her şey düzeldi, öyle değil mi?"

Dediğinde onay beklercesine kağıtları kaldırmıştı.

"Öyle değilmiş."

Dediğimde derin bir nefes aldı ve o da benim gibi sırtını ağaca yasladı.

OH MY TEACHER¹ • Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin