19. Bölüm / Quidditch finali

289 19 3
                                    

Hermione

Bugün büyük gündü. Son Quidditch maçıydı ve Gryffindor'un kupayı alması için, 200 puan farkla Ravenclaw'u yenmeliydi. Tarftarların arasında yerimi aldım. Quidditch'i pek sevmezdim ama ben de, heyecanıma engel olamıyordum.

Gryffindor'lu ve Ravenclaw'lı öğrenciler tezahürat ediyordu. Her yer kırmızıya ve maviye boyanmıştı.

Oyuncular sahaya çıkmaya başladı. Harry en öndeydi. Hemen arkasından Ginny, Ron ve diğerleri çıktı.

Ravenclaw'lu oyuncular da sahaya çıktı. Harry ve Ravenclaw'un kaptanı, sahanın ortasında hakemle bir şeyler konuştular. Maça Gryffindor başladı.

Çok geçmeden Ginny bir gol atarak Gryffindor'u öne geçirdi. Goller ardı ardına geliyordu 50-0 olmuştu bile. Harry'nin Snitch'i yakalaması gerekiyordu.

Ama Ravenclaw'un kaptanı, bir sayı attı. Ron şu ana kadar güzel gidiyordu, ama bu pozisyonda gole engel olamamıştı.

Kısa bir süre sonra Ravenclaw bir gol daha attı. Hadi ama! Toparlanmamız lazım! Ginny bir gol daha attı ve skor 60-20 oldu.

Harry

Sahanın her yerinde Snitch'i arıyordum. Parlak küçük bir şey görene kadar süpürgemi bir o yana, bir bu yana çevirdim.

Skor kaç kaçtı acaba? Bizimkiler 50 fark atabilmişler miydi? Yanlış tahmin etmiyorsa, şu an ya 40 ya 30 fark atmıştık.

Sahanın, Yasak Orman'a bakan kısmında bir parlaklık gördüm. İşte, orda olmalıydı. Onu yakalamam lazımdı.

Hemen süpürgemle dalışa geçtim. Ravenclaw Arayıcısı da benimle dalışa geçti.

Snitch hemen önümde uçuyordu. Onu yakalamam gerek, dedim kendi kendime. Onu yakala, ve maç bizim olsun. Peki turnuva bizim olacak mıydı? Belki de elli fark atamamıştık ve ben Snitch'i şimdi yakalarsam, maçı kazansak bile turnuvayı kazanamayacaktık.

Snitch neredeyse avucumdaydı,
Ya şimdi, ya asla.
Bir tezahürat sesi geldi. Gol olmuştu. Belki de elli farkı atmıştık. Şimdi, dedim kendi kendime ve Snitch'i avuçladım.

Maç bitti
220-20 yenmiştik. Her yerde Gryffindor lehine tezahüratlar vardı. Kupayı sahaya getirdiler. Bizim olmuştu. Gryffindor'a 300. Şampiyonluğunu vermiştik.

Gryffindor taraftarları beni omuzlarına alarak binamıza kadar taşıdılar. Kupa ellerimdeydi. Herkes sevinç naraları atıyordu.

Beni indirdiler. Kupayı Ron'a verdim. Onlar tekrar bağırıp eğlenirken aralarından sıyrıldım. Tek istediğim onu görmekti, tek istediğim Ginny'i görmekti.

Ordaydı. Çok güzeldi. Bana gülümsüyordu. Onu kendime çektim ve hiç düşünmeden öpmeye başladım. Onun da karşılık vermesi gecikmedi.

Etrafımızdaki Gryffindor'lular ıslıklıyordu, gülüyordu. Ama ben onları artık duymuyordum. Benim için bu odada sadece bir kişi vardı.

Ron

Harry'nin kardeşimle çıkmasını onaylamıştım ama böyle herkesin içinde öpüşmeleri beni rahatsız etmişti.

Kupayı Katie'ye vererek odadan çıktım. Burdan uzaklaşmak istiyordum. Şampiyon olmanın verdiği sevinç hemen geçivermişti.

Hızlı hızlı yürürken bir anda durdum. Elli metre kadar önümde, Slytherin'li sarışın bir çocuk, Hermione'yi öpüyordu. Hermione Malfoy'da ne buluyordu ki?

Rahatsızlığım oldukça arttı. Neden artsın ki? Onu artık sevmediğimi söylemiştim kendi kendime. O beni sadece arkadaşı olarak görüyordu.

Love or Life {Dramione}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin