35. Bölüm/ Malfoy Malikanesi'nde

408 13 33
                                    

Draco

Aklım almıyordu. Harry ve Hermione'nin 7 yıllık arkadaşlarının böyle bir şey yapacağını aklım almıyordu. Hem de böyle bir zamanda. Tarihin en büyük kara büyücüsüne karşı bir savaş verirken, Ron arkadaşlarını ekmişti. Hem de öyle bağırıp çağırmıştı ki, sanki ona büyü yapılmış gibiydi.

Aklıma birden düşünceler doluşmaya başladı. Ya gerçekten büyü yapıldıysa? Ama bunun nasıl mümkün olacağını bilmiyordum. Ron haftalardır bırakın bir ölüm yiyenle, bizim dışımızdaki herhangi biriyle görüşmemişti. Sonra aklıma, sırayla taktığımız madalyon geldi. Sebebi o olmalıydı. O hortkuluk, Voldemort'un karanlık ruhunun bir parçasını saklıyordu.

Kafamı çevirdim ve Harry'e baktım. Ron'un kaba sözleri en çok onaydı. Ron ona, bir planının olduğunu zannettiğini, haftalardır hiçbir şey elde edemeden, bizi koyun gibi peşinden sürüklediğini söylemişti. Hermione gözü yaşlar içinde ona gitmemesi için yalvarsa da, Ron önümüzde cisimlenerek yok olmuştu.

Harry'nin yanına yaklaştım ve omzuna dostça iki ke dokunup çadırın içine girdim. Adımımı atar atmaz kalbim burkuldu. Hermione ağladığı zaman hep böyle olurdu bende. Yine öyle olmuştu. Kederden çatlayan sesi gözlerimin dolmasına neden oldu ama kendimi tuttum. Ben bir Malfoy'um. Zor durumlarda güçlü kalmalıyım. En zor zamanımızda arkadaşım tarafından satılsam bile.

Hermione içeri girdiğimi fark etmemişti bile. Kafasını dizlerinin içine gömmüştü. Hıçkırıkları çadırın içindeki sessizliği cam gibi kırıyordu. Saçlarından ve içine gömüldüğünden dolayı yüzünü göremiyordum ama mahvolduğundan emindim. Niye kendini bu kadar üzüyordu ki? Yanlış bir şey yapmamıştı, Ron da atarını Harry'den çıkarmıştı. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Gidip onunla konuşsa mıydım? Yoksa onu yalnız mı bıraksaydım? Aynı durumda olsaydım, yalnız kalmayı tercih ederdim. Ben de çıkışa doğru geri döndüm. Tam ilk adımımı atacakken arkamdan ince ve tatlı bir ses duydum. Tatlı olduğu kadar titrekti de.

"Draco." Hızlıca geri döndüm ismimi söyler söylemez. Gözü kan çanağı idi. Saçlarından bir tutam alnının önüne düşmüştü. "Yanımda durur musun?" Öyle bir durumda elbette hayır diyemezdim. Başımı salladım ve gülümsemeye çalıştım. Yanına oturdum. Başını omzuma yasladı. "Kendini harap ediyorsun, senin bir suçun yok." Dediğimde kafasını kaldırdı ve anlamaz gözlerle "Hayır var, o madalyonun onda o kadar süre kalmasına asla izin vermemeliydim. Bu benim suçum."

"Senin suçun, bizim suçumuz ne fark eder. Olan oldu artık. Biz de önümüze bakmalıyız. Karanlık Lord'u durdurabilecek bir tek biz varız Hermione. En azından durdurabilecek bir planı olan. Ve çok yavaş hareket ediyoruz. Belki de Ron'u delirten sadece madalyon değildi, hepimiz Harry ne derse onu yaptık ama elimize açamadığımız bir madalyondan başka bir şey geçmedi."

"Öyle söyleme lütfen. Harry-" parmağımla dudağına dokunarak on susturdum. "Elbette elinden geleni yaptığını biliyorum Harry'nin. Ama artık harekete geçmemiz gerekiyor. Benim bir planım var. Aslında bir süredir aklımda ama gerekli taşları yerine oturtana kadar söylemek istemiyordum. Ama bugün yaşananlardan sonra fark ettim ki, ne kadar az kişi olursak, o kadar iyi. "

Hermione 'sadede gel' der gibi bakıyordu artık. O da merak etmişti. Bu merak da üzüntüsünü bir anlığına unutturmuştu belli ki, çünkü gözyaşları kesilmişti. "Bu gece, sen ve ben, Malfoy Malikanesine gideceğiz." Hermione kaşlarını çattı ve "Asla olmaz. Biz ölüm yiyenlerden uzak durmaya çalışıyoruz, sen tam tersini istiyorsun."

"İzin ver de bitireyim, biz ne arıyoruz? Hortkuluklar. Peki bu Hortkuluklar nelerden oluşuyor? Voldemort'un kendisine ait hissettiği değerli nesnelerden. Bak, kulağa çılgınca geldiğini biliyorum ama Annem sizinle olduğumu biliyor ve bize yardım edebilir. En ufak bir bilgiye bile muhtacız. Çünkü bir süredir körü körüne gidiyoruz. Dumbledore'un parçaladığı 2 hortkuluk ve bizim elimizdeki madalyon hariç diğer hortkulukların ne olduğunu bilmiyoruz. Ben, herhangi bir ölüm yiyenin Voldemort'un ne tür şeylere daha özel yaklaştığını veya nelere değer verdiğini bildiğini düşünüyorum. Annem de babama yaptıklarından dolayı Voldemort'tan nefret ediyor."

Love or Life {Dramione}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin