Çok şey yaşadık ve bir çok şey atlattık. Hayatın veya kaderimizin karşımıza çıkardığı,bir sürü şeyle başa çıktık ya da başa çıkmaya çalıştık. Birbirlerimiz için dost olarak veya birkaçımız için aşık olarak,her zaman birlikte kaldık. En önemlisi,umut...
Saat 20:00 gibi Kıvanç'ın düğünü vardı. Alis'in aklına düğün basma fikri,nereden geldi anlamasamda,ona uyuyordum ya da uyuyorduk.
Hazırlanmak için herkes bize gelmişti. Bu kadar kişi nereden sığdı? Ev büyük çünkü; artık Ayla,Alis,Dafne ve ben kalıyorduk.
Toprak ve Ateş her zaman ki gibi mutfakta tıkınıyordu,bize yardımcı olan Ahu ablada onlara atıştırmalık yetiştirmeye çalışırken,diğer erkeklerde salondaki koltuklara yayılmışlardı. Düğünde giyeceğimiz kıyafetler için,şirkette çalışan ama genelde bizim yardımcımız olan Deniz'den,erkekler için siyah smokin kızlar içinde abiye elbiseler istemiştik.
Düğün basmaya giderken,neden abiye giydiğimizi çözemesemde en azından iyi gözükmeliydik.Bence.
Dafne'ye sürdüğüm kırmızı oje,kapının çalınmasıyla yarıda kalmıştı.Alis ayağıya kalkarken geri oturması için elimle işaret yaptım.
"Otur,otur.Ben bakarım."diyip ayağa kalktım ve kapıyı açmak için merdivenlerden aşağıya indim.
Kapıyı açtığımda,karşımda tam olarak 5 kız,5 erkekten oluşmak üzere,toplamda 10 kişi vardı. Deniz en önde gülümseyerek bana bakıyordu.
"Nereye geçelim Lal Hanım?"
Alis...
Deniz herkesin kıyafetlerini getirmişti. Yanında bir kaç kişi daha vardı,sanırım saç yapımı ve benzeri şeylere yardımcı olmak için gelmişlerdi.
Dafne ateş kırmızısı çok güzel bir elbise giyinmişti;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ayla bordo bir elbise giyiyordu;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alev en sevdiği renk olan zümrüt yeşili,bir elbise giyiyordu;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
