O.8

3.2K 280 200
                                    

(Harry'nin anlatımıyla)

Bugün onu göremedim.

Okula bile gidemedim.

Mahcubum.

Bugün böyle olmalıydı.

Çünkü bugün o, çok kötüydü ve sürekli zonkladı. Ağladım.

Kendime dokunmaktan nefret ediyorum.

Nefret.

Nefret.

Nefret ediyorum.

Suçlu ve korkunç hissediyorum. Zaten bugün yaptıklarımdan sonra Louis ile tabii ki de yüz yüze gelemezdim.

Bu sabah baksırımı indirip, elimi ne-olduğunu-biliyorsunuz'a sardığımda ağlıyordum. Hayır, titreşimli ağrı yüzünden değildi. Gayet şeffaf bir halde ümitsiz, değersiz ve pis hissettiğim için ağlamıştım.

Bu olaydan bir saat sonra Louis bana mesaj attı. Neden okula gelmediğimi sormuştu ve cevap verecek gücü kendimde bulamamıştım. Acaba söylese miydim?

'Sikimdeki acıdan kurtulmam gerektiği için kendimi suçlu hissettim.'

Evet. Söylemeyeyim bence de.

Bu proje onun için çok önemliydi ve ben onu yarı yolda bırakıyordum. Böyle olduğunu bilmek, bana daha çok vicdan azabı çektiriyordu.

Şimdiye kadar, sadece birkaç kez kendime dokunmam gerekmişti çünkü genelde elimden geldiği kadar kendimi tutardım, ağrının ve zonklamanın devam etmesine izin verirdim.

Ama bu, cidden çok canımı yakıyor. Ve bir çözümü de yok.

On bin tane küçük iğnenin batma hissi... Lanet penisimi dürtüyorlar ve bana besledikleri kin sayesinde durmayı reddediyorlardı.

Yarım saat sonra tekrar mesaj attı ve yatağımda uzandığım yerden telefona bakakalmıştım.

Mesaja bakmak konusunda çekindim ama parmak uçlarımda hissettiğim ani cesaretle mesajı açtım.

'Bambi, her şey yolunda mı?'

'Hasta mı oldun?' 

Okuduktan sonra çaresizlik içinde inledim ve yatağımda döndüm. Louis, neden benimle uğraşmak konusunda bu kadar ısrarcı?

Bu kadar umursuyor olamaz.

'Evet, ateşim var.'

Yazdım. Bütün bedenim, bugünkü suçluluk tarafından resmen sömürüldü.

Neyse ki annem içeri girip bana naneli dondurmayla dolu bir kase getirdi. Çünkü ne kadar zor bir durumun içinde olduğumun farkındaydı. Keyfim birazcık yerine gelmişti.

Farkındaydı çünkü her şeye tanık olmuştu.

Bütün ağlamalarını ve yorgunluktan tükenmiş haldeki seslerimi gecenin ortasında duymuştu.

O, vücudumun asla uyumayan bir bölümü gibi.

Yerinde duramayan bir bacak yada yeni doğmuş ve gecesinin bir yarısında ağlayan bir bebek gibi.

Hatırlıyorum. Geçen yıl, bütün ailemle oturmuş yıl başı yemeğindeyken, aniden bir nöbet geçirmiştim.

Bakın bütün aile diyorum.

Sadece anne, baba ve abladan bahsetmiyorum.

Amcalar, teyzeler, büyük anneler ve büyük babalar, kuzenler hatta bebekler bile...

Tek tek, hepsinin önündeyken çok sesli inlemiştim... Birçok kez.

Korkunçtu...

Suratlarındaki ifade, utanç duygusundan çok daha kötüydü.

İğrenme ifadesi vardı hepsinde.

Ve içtenlikle söylüyorum, maalesef ben de kendimden iğrenmiştim.

'Oh...umarım iyileşirsin, Bambi. Bugün için röportaj yapmak hala istiyor musun? Size gelebilirim? Gelirken biraz kurabiye de getiririm :)'

Bok.

Bu siktiğimin çocuğu çok tatlı.

Böyle şeylere alışkın değilim, ben.

Aşağılanmaya ve geriye atılmaya alıştım. Bana, bunun gibi güzel şeyler olduğunda her zaman şoka giriyorum. Şoktan çıktığımda da bunun gerçek olamayacağını düşünüyorum.

Çünkü böyle bir kibarlık nasıl olabilir? Ben konuşan, yürüyen, nefes alan bir orgazm volkanıyım!? 

'Hayır, üzgünüm... Senin de hasta olmanı istemem.'

Sadece, beni yalnız bıraksın diye dua ediyordum.

Tanrım, bugün ne yaptığımı anlarsa benden kesinlikle iğrenirdi.

Hatta o şey, rahatladıktan sonra neredeyse bir saat sonra geri dönmüştü..

Hayatımın geri kalanını böyle yaşamak zorundayım ve ben daha on yedi yaşındayım.

On yıl sonrasında kendimi hayal edemiyorum. Çünkü...o kadar uzun yaşamak istemiyorum. 

Bir kaza için yalvarıp duruyorum.

Bir araba.

Bir silah.

Bir bıçak.

Ama bunu kimse bilmiyor.

Yani, intihara kalkışmayı falan düşünmüyorum.

Eğer gelip de bir kamyon bana çarparsa ve ben ölürsem; bunu sorun etmem diyorum.

Benim gibi biri için çok da anormal değil. Değil mi?

----------------------------------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

----------------------------------------

-E.

You Put The O in DisOrder// larrystylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin