O.23

2.4K 188 299
                                    

Bu bölümde yorum yapılacak çok şey var o yüzden sizden iyi performans bekliyorum kdmfjpdşw

----------------------------

(Louis'in anlatımıyla)

Harry'nin bütün bu tanıştırma sürecinden memnuniyetsiz göründüğünü biliyorum. 

Ama bu normal. DeÄŸil mi?

Zayn, baya garip bir arkadaş. Her zaman bir şeyin maddesini tüttürür, tişörtleri lekelidir ve -cidden- her türden insanı sikebilir. Cinsiyeti, kıvrımları, bedeni, rengi hiç fark etmez.

Ama en azından annem gibi homofobik değil.

Zayn beni, Harry'yi seviyorum diye eleştirmez. Her sabah gözlerinde bir iğrentiyle bana bakmaz.

Tamam, belki kötü kokuyorsam bakabilir.

Sonuçta diğer seçenekten daha iyi olmalı.

Harry'ye sırıttım, ona etrafı gösterdim.

Burası gerçekten küçük bir yer. Yine de iki yatak odası var.

''Daha yeni yerleşmeye başladım. Az eşya çıkartabildim.'' dedim. Harry, Zayn'in mutfağa gittiğini gördüğünde yumuşadı.

Büyük ihtimalle makarna yemeye gitmiştir.

Sonrasında Harry, bana küçük bir sırıtış verdi ve dayanamadığım yeşilleriyle bana baktı.

Onlar, bana doğru flaşlar patlatıp duruyorlardı. Zaten biraz sonrasında gözlerim kapandı, dudaklarım aralandı ve Harry'nin yörüngesinde sıkıştım.

Beni odama doğru çekip, kapıyı arkamızdan kapatana kadar ellerini göğsüme yerleştirdi ve tatlı tatlı gülümsedi.

''Harry ne yap-'' Fakat sözümü bitiremeden beni yatağıma ittirdi ve bacaklarını iki yanıma yerleştirerek, kucağıma çıktı.

Parlakça güldüm. Onu tuttum ve bir elimi, kakaolu buklelerinden penisine doğru kaydırdım.

Tanrım, hastalıklı çocuğumu nasıl çok sevdiğimi sözcüklerle tanımlayamam.

Özellikle, kucağıma çıkıp, oraya tünediği zamanlarda nasıl çok sevdiğimi...

''Sorularını sor bana...'' Harry ısrar etti. Kafasını omzumda dinlendirdi, kollarıyla gövdemi gevşekçe sardı, ''röportajın için.''

Yavaşça hımladım. Soru listemi hatırlamaya çalışıyorum.

Bunu her gün nasıl yaptığını sormak istiyorum.

Buna her gün katlanabilmek için nasıl güçlü ve yürekli olabildiğini sormak istiyorum.

Tanıdığınız kaç kişi böyle bir durumla yüzleşebilirdi ki?

Kimse?

Çünkü ben yapamazdım ama Harry yapabiliyor.

Her sabah uyanıyor --ki bazı günler bunu yapmak bile onun için nasıl güçleşiyor biliyorum.

Onu seviyorum.

Ve bir de ona, 'beni seviyor musun' diye sormak istiyorum. Ama bu saçma bir soru.

Sevdiğini çoktan biliyorum.

''Okuldaki insanlar seninle hastalığın yüzünden uğraşıyor...Söyledikleri şeylerden birkaçını sayar mısın?''

Bu çok hassas bir konu ve ben anında bu konuyu açtığım için pişman oluyorum--ta ki, elimi eline alana, bana gülümseyene ve bana bakana kadar.

You Put The O in DisOrder// larrystylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin