O.22

2.3K 207 194
                                    

(Harry'nin anlatımıyla)

17 olmak çok b o k t a n.

365 gün tarafından kapana kısıldım.

8 765.812 saat.

525 948.766 dakika.

31 556.926 saniye.

Ama daha uzunmuş gibi geliyor.

Daha bilyon yıl varmış gibi, 18 olmama.

Ve özgür olmama.

Ne kadar garip; şu son uzun dört ayın öncesinde hayatta kalmak bile istemiyordum.

O zamandan beri birçok şey değişti ve geçen her saniye değişmeye de devam ediyor.

Olaylar daha az...neşeli hale geliyor.

Annem beni kabul etmeyi reddetti.

Gey olmak neden bu kadar zor.... Yani demek istediğim; gey lafı 'mutlu' anlamına gelmiyor muydu?

O zaman ben neden mutsuzsum amjdkdkqos koyim!?

Louis ve ben okuldayken, aynı havayı bile soluyamıyoruz artık, ve bu olay ona karşı olan arzumun en yüksek seviyeye çıkmasına neden oluyor.

Bunun yüzünden, son zamanlarda daha çok kaza yaşamaya başladım.

Mükemmel.

Louis beni artık koruyamadığı için zorbalıklar boğazımı sıkarak geri döndü.

Ayrıca, eğer ben röportajlara gidememeye devam edersem, büyük ihtimalle Louis proje ödevinden kalacak.

Fakat pazartesi günü... Sanki bu bizim kaderimizmiş gibi ikimizde aynı anda sınıflarımızdan tuvalete gitmek için izin alıp, çıkmıştık.

Kimya sınıfından çıktım. Kafamı kaldırıp, donmadan önce başım eğik ilerliyordum.

O da tarih sınıfından şimdi çıkmış gibi görünüyordu.

O da durdu ve ikimizde bir süre birbirimize bakakaldık.

Koridorda, neredeyse sevişecektik. Beni şuracığa yatırmasını istiyorum. Bu yüzden bakışmamız çok uzun sürmedi.

Oops.

"Lou, Lou tanrım, seni çok özledim. Seni çok özledim Louu--" Ateşli öpücüklerin arasından nefes nefese konuşuyorum. Beni tuvalete doğru çekiyor. Bunu biraz beceriksizce yapıyor ve kıkırdatıyor, beni.

Konuşmaya başlamadan önce, beni tezgaha yaslayıp, daha sert öpüyor. Elleriyle yüzümü avuçluyor ve beni paramparça ediyor.

"Ben taşınıyorum," dedi ve durdu. Gözleri, Harry'nin yüz hatları etrafında hafifçe heyecanla geziniyordu.

"Zayn'nin evine taşınıyorum--arkadaşım Zayn. Bebeğim ben on sekizim. Taşınabilirim. Bambi'm ile birlikte ne istersem yapabilirim."

Kahkaha attım, biraz sesli. O da bana katıldı. Ve ikimizde karınlarımız ağrıyana kadar güldük, sevinçten. Alınlarımızı birbirine yasladık.

"Siktir Louis. Lütfen okuldan kaçalım Louis. Lütfen lütfen. Lütfen benimle sahile gel Louis."

Tamam, yalvarıyorum. Ne olmuş yani?

Sizin de hayalinizde kişiyle olan iletişiminiz kısıtlanmış olsaydı, siz de şimdi yalvarıyor olurdunuz.

Çıldırmaya başlama nedenim; çivilerimin gevşeme nedeni bu işte.

Abartısız bir hisle söylüyorum: Gelmeye başlıyorum.

Stres, stres, stres.

Ne güzel şey, değil mi?

You Put The O in DisOrder// larrystylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin