(Louis'nin anlatımıyla)
''Harry Styles--ben şeyi-'' dedim. Gerçekte kim olduğumu söylersem onu görmeye iznim olmayacağını biliyordum, bu yüzden kuzeniyim dedim. Sonrasında koridordan koşturarak asansöre atladım.
Bu süreçte kendimi bile duyamıyorum, kalbim o kadar gürültülü atıyor ki..
Fakat odasının olduğu kata gelip, asansörden indiğimde beynimi susturmayı başaramadım.
Bu, benim hatam.
Benim bebeğim.
Benim güzel sevgilim, bugün ölebilirdi.
''Hazza?'' Koridorda ilerliyordum, 245 numarasını gözlerimle arayarak. Odayı bulduğumda, içerideki görüntü yüzünde kalbim göbek deliğimden düşecek gibi oluyor.
''Tanrım-Tanr-Aman tanrım..'' hastane yatağına yaklaşırken konuştum. Göz altlarında koyu halkalarla ve kar kadar soluk cildiyle Harry, orada yatıyordu
''Bir süredir dayanmaya çalışıyor..'' dedi Eleanor. Yatağın yanındaki sandalyede otuyordu. Bana bakıyordu. ''Ailesinden kimse daha gelmedi..'' Zayıf sesiyle bana bilgilendirmelerde buluyordu. Omzuma dokunarak devam etti ve okşadı. Parmaklarından sakındım ve yapmacık bir bakış attım. Nasıl cüret eder...?
''Sakın bana dokunmaya kalkışma. Onunla kavga ettik. Senin çamaşırını onun cebinde gördüm. Sinsinin tekisin. Anlaşıldı mı? Sinsi, kurnaz, güvenilmez..'' O kadar kızgınım ki, patladım. Her zamanki gibi.
''Onu sen buldun, mutfakta bu halde yatarken! Kavgamızı sana anlatmış mıydı, Bayan Mükemmel? Bayan 'Louis'in sevgilisini çalacağım çünkü Harry'yi ilk ben sevdim' Midemi bulandırıyorsun--hep bulandırıyordun. Seninle yattığında için rahatladı mı?'' Sinirden cümlelerim birbirine girmişti. Kafasını her an kopartabilirim şu kadının.
Sadece ayakta dikildi, şok içinde. ''Ben ve Harry....Asla..'' Diyerek başladı ama boğazı kurudu, susmak zorunda kaldı. Tomurcuklanan gözyaşlarını birazdan görebilirdim. ''Niall olmalı. Birlikte alışverişe gitmiştik. O..o, Harry için bir çamaşır almıştı, şaka amaçlı! Şaka yapmıştı!!'' Gayet yüksek sesle bağırıyordu. Gidip kapıyı kapattım.
''Numarasını ver bana,'' Omuz silktim, bekledim. Bir dakika bile kaybetmedi -benim için bir onur çünkü hiç de modumda değilim. Fakat Eleanor'un numarayı telefonuma atmasıyla, arkamızdaki yataktan zayıf bir öksürüğün duyulması bir olmuştu. Baktım ve bana karşı duran ruhsuz yeşil gözler gördüm. Korkuyla? Bir ihtimal. Sevgiyle? Kesinlikle.
Harry doğrulmaya çalıştı ve bana ulaştığında sızlandı. Açıkça kendisini zorluyordu, yapmaması gereken kadar. Telaşlandım ve aceleyle yatağın yanına attım kendimi. ''Benim bebeğim,'' Çok kısık sesle Harry'nin kulağına cıvıldadım. Göğsümde kıvrıldığı yerden yukarıya, bana baktı ve zayıfça gülümsedi. Köprücük kemiklerime birkaç harika öpücük yerleştirdi.
''Üzgünüm,'' Zavallı çocuk boğukça ses çıkartmıştı, kurbağaya da benziyordu. Sesi kırılıyordu, gözleri ıslak görünürken bana karşı bakıyordu. Harry'nin bir kızla ilişkiye girebileceğini açıkça asla düşünmezdim, ya da beni ne türlü olursa olsun aldatabileceğini... Ama o olay sırasında çok sinirliydim. İkinci kez, bir olay oluyordu ve ben çıldırmıştım, böylelikle öfke kontrol sorunlarım olduğu cereyan etti.
Her neyse. Bu problem bekleyebilir. Şu an intihara meyilli sevgilimi kollarımda tutarak, sikik kendimin onda birini ona vermekle meşgulüm.
''Yiyecek bir şeyler almaya gitsene. Şimdi.'' dedim Ela-spusuna. Sevgilimle ilgili niyetini önemsemedim, arkadaş ya da arkadaş, Harry ile yalnız konuşurken onu odada istemiyordum. Gidecekti.
''Bebeğim, neden? Neden aramadın ya da mesaj atmadın? Seni dinlemeliydim..'' Kız odadan çıktığında, Harry'ye mırıldanmaya başladım. Lülelerini, parmaklarımla kulağının arkasına nazikçe atıp, sıkıştırıyordum. Ağladığında daha güzel görünüyordu, çünkü yanakları kızarıp şişiyordu. Onu şu an ne kadar yoğun sevdiğimi açıklayamam. Ve bence hiçbir zaman da açıklamayı beceremeyeceğim. Bu, her zaman açıklanamaz olarak devam edecek.
Sertçe yutkundu, gözlerimden gözlerini kaçırdı ve uzaklara baktı. ''Çünkü...sadece sen değildin. Her şey yüzündendi. Hastalık, kavga, her gün kendimden utanışım.. Louis, neden benim gibi bir ezikle birlikte olmak istiyorsun? Bundan ne çıkarıyorsun ki?''
Cevap vermek üzereydim fakat solgun sesi sözümü kesti, ''Senin için hiçbir şey yapamıyorum; ya da kendim için. Sıkıştım kaldım, Louis. Bu hiç adil değil.''
'Nasıl hissettiğini anlayabiliyorum' diyemezdim çünkü anlayamıyordum. Fakat kendisini daha sıkı yakaladım. Burnundan öptüm ve bana direkt bakması için parmağımla çenesinden kaldırdım. Evet, istediğimi yaptım.
''Sana binlerce kez söyledim, Harry,'' diyerek başladım. Şu son zamanlarda alışılagelmiş bir olay haline gelmiş davranışım tekrar gerçekleşmiş ve gözyaşlarım yükselmeye başlamıştı. Ama kendime söz vermiştim; hıçkıra hıçkıra deniz suları arasında kalmayacaktım.
''Seni daima isteyeceğim. Yaşlansan ya da çok pis koksan bile. Özellikle insanların arasındayken nöbet geçirdiğinde.. Bu bir şeyi bile değiştirmeyecek, sevgilim. Bir kez bile değişmeyecek.''
Dudaklarımı onunkilerle buluşturmadan önce, gözlerini kocaman açarak bana baktı ve birkaç defa kırpıştırdı. Öpüştük. Her defasında ilk öpücüğümüz gibi hissediyorum. Fakat şimdi, saf ve ışıltılı hissettiriyor. On sekiz yıllık yaşamımdaki en büyük rahatlamayı yaşıyorum.
Ayrıldığımızda, gülümsedim, o da gülümsedi.. Fakat benimki, erkek arkadaşımın kolundaki dikişleri yakaladığımda solmuştu. Gözlerim takılı kaldı ve tam anlamıyla, kendimi daha fazla tutamadım. Saklayamadım.
Ondan gelen bir sızlanmayı duyduğumda, yaşlar arasında boğuldum. Gözlerim ıslakken, koluna bir daha baktım, o ise kızarmıştı.
Ağlasam da kendimi sıkamadım ve kıkırdadım, o da karşılık verdi.
Fakat devamında ne geleceğini biliyorum.
Hangi hastane sevgilime yardım edebilir ve benim ziyaret etmeme izin verir? Araştırma başlasın.
Burası hastaneymiş, böyle uyuyorlarmış..
-----------------------------
tekrar birleştiler huuh.... oyları veya yorumlar unutmayınız hihihi, medyada da gençliğimin acı çekme şarkısı var (jdnxhxj)
iyi geceleer -E.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Put The O in DisOrder// larrystylinson
FanfictionHarry, genital bir hastalığa sahip ve Louis, proje ödevi için onunla röportaj yapmak zorunda. Bambi!Harry story/all rights belongs to louuuology cover by protruding™ #1 at #larry -Haziran/2018-