O.18

2.9K 246 189
                                    

(Harry'nin ağzından)

Annemin beni ve Louis'i yakalayışının üstünden bir hafta geçti ve eminim ki Louis'in annesini çoktan aramıştır.

İyi.

Diğer taraftan, Louis'in projesi gayet iyi ilerliyor.

Bütün projenin profesyonel bir tanıtımını bile yaptı.

Hala yapılacak çok şeyi var, tabii ki. Fakat yine de tamamen harika görünüyor.

..

Louis bugün beni acayip havalı bir restoran götürecek. Uzun ikna etme çabalarımdan sonra annem, gitmeme izin vermişti.

Louis'in külüstürü evimin önüne çektiğinde verandada dikiliyordum. Hafifçe bir gülüş kaçırdım dudaklarımdan ve küçük bir kız gibi pratikçe, ondan kurtulmaya çalıştım.

Arabasından indi. Parfümünün kokusunu alabiliyordum; erkeksi ve misk dolu.. Beni derin bir kucaklamanın içine çektiğinde burnumu doldurmuştu, o kokusu.

Hislerimin yönlendirmesiyle derin bir iç çektim, güzel kokusu beni yatıştırıyordu ve bir koala gibi, ona tırmanmamaya çalıştım.

Ama hepimiz bunun ne kadar zor olduğunu çok iyi biliyoruz...

"Güzel görünüyorsun, Bambi." Orada, ayakta dikilirken fısıldamıştı.

Elini kıvırcıklarımın arasına geçirdi, ben, kızarmış suratım ve gamzeli gülüşümle ona baktım.

Sadece bir kot pantolon ve üst düğmeleri açık, kareli bir gömlek giymiştim.

Eğer bunun güzel olduğunu düşünüyorsa--onun akıl sağlığını sorgularım.

Hafifçe güldüm ve baş parmağımla burnunu dürttüm, ''Salak." dedim. Göz kırptıktan sonra kıs kıs gülerek arabaya ilerledim. Koltuğuma oturdum ve pencereden hala dikilen Lou'ya baktım.

İçeriye girip, arabayı çalıştırmadan önce kafasını salladı ve nefesini vererek içtenlikle güldü.

"Sadece senin için, balım." dedi ve ben kocaman güldüm. Otobana çıktık, radyoyu açtım.

"Aman tanrım."

"Harry, hayır bebeğim."

"Ama bu Grease, Louis!" diye ciyakladım ve sesi açtım. Bana güldü. Bir yola bir deli sevgilisine bakıp duruyordu.

Birazdan yapacağı şeyi hiç beklemediğim için gözlerim kocaman açılmıştı.

"I got chills, they're multiplyin' and I'm loooooosing coontrol!  Cause the power you're supplyin', Its electrifyin!"

Bana döndü ve gözünü kırptı, ardından yine yola döndü. Yol devam ederken, parmaklarıyla direksiyona vurarak ritim tuttu.

"You better shape up, cause I need a man, and my heart is set on you!"

Bu yaptığıma resmen kıkır kıkır gülmüştü. Hedefimize yaklaşana kadar şarkıyı söyledik.

You are the one I want oh oh ohh

Park yerindeyken ona hayranca gülümsemiştim--o da bana..

TANRIM.

Bu çocukla gerçekten çıkıyorum!?

"Tatlısın." dedim ve uzaklara bakmadan utandım.

Gülümsedi ve dudaklarımı kapmak için eğildi, kokulu bir öpücük verdi sonrasında geri çekildi.

You Put The O in DisOrder// larrystylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin