You Put The O in DisOrder// larrystylinson

O.21

(Louis'in anlatımıyla)

Bunu artık yapamam.

Bu kötü bakışları artık alamam.

Kafamı şişirmesine daha fazla katlanamam.

Benim olduğum yöne bakmıyor ya da okuldan eve geldiğimde bana hoşgeldin bile demiyor.

Gerçekten mi?

Onun olgunluk seviyesini 1'den 10'a puanlarsak, -69 alır.

''Sana, Macy ile bir randevu ayarladım.'' dedi, onunla televizyon izlemek için yanına oturduğumda.

Telefonum ve bilgisayarımdan ayrı düştüğümden beri, yapma iznim olan tek şey bu.

Harry'den ayrı düşmek; benim için Harry'nin kısıtlanması.

Annem bütün siktiğimin hareketlerimi dikizleyip duruyor.

Hatta Liam ile bile konuşmuş, okulda olanlardan haberdar olmak için.

Okulda.

OKULDA.

Benimle kafa mı buluyorsun?

Bir kızla, bir randevu.

Tanrı aşkına, resmen erkek arkadaşımı aldatmam için zorlanıyorum.

''Gitmiyorum.'' Cevapladım ve uzun bir süre sessizlik başlayıp, devam etti.

Odada ki tek ses televizyonunkiydi ve o da Kanal 5'di.

Haberler.

Bu kanaldan her zaman nefret ettim.

Çoğu kötü şeylerdi -ve yine çoğu, benim sakınmaya çalıştığım şeylerdi.-

Her ne kadar, benim üstüme bir at boku yığını gibi atılıyor olsalar da...

Üzgünüm...Bu gerçekten iğrençti.

Neyse, anladınız ama?

Kötü kokuyor.

Heh heh heh.

''Gidiyorsun.'' Sanki bu resmi bir bilgiymiş ve taşa oyulmuş gibi söylemişti.

Başımı hızlıca salladım, ona bakmadım. Gözlerim sulanmaya başlıyordu -dayanamıyordum.

Yapamıyorum.

Siktiğimin oku göğsüme saplanmış, gibi hissettiriyor.

Kendi öz annem nasıl bana, böyle bir hainlik yapar?

Harry'nin hayatı yeterince zor değilmiş gibi, şimdi de omuzlarına bu yük eklenecekti.

Benim at boku yığınıma ihtiyacı yok, kahretsin.

Annesi onu, odasında tutuyor. Sadece tuvalet ve yemek için odasından çıkabiliyor.

Ama bu sürenin yarısında bile aç olmuyormuş...En azından okuldayken bana böyle dedi.

Benim zavallı Bambi'm...

''Gideceksin. Ve ben bundan emin olacağım. Yarın okuldan sonra eve gelip, güzelce giyineceksin. Saat 5'de Olive Bahçesi'nde onunla buluşacaksın.'' Kanalı değiştirirken, bana isteklerini buyurdu.

Ew? Olive Bahçesi?

McDonalds sevse iyi olur.

Çünkü Macy'nin gideceği yer orası.

''Senden nefret ediyorum.'' dedim ve, aman tanrım. 

Ağlıyor muyum? Kendime ağlamak için izin mi verdim?