You Put The O in DisOrder// larrystylinson

O.16

🔥dikkat, smut çıkabilir🔥

(Harry'nin anlatımıyla)

''Hiçbir şey mi?'' fısıldayarak sordu ve kafamı salladım.

''Hem de hiç.'' diyerek cevabımı berraklaştırdım ve birazcık da kıkırdadım.

''Tamam belki proje ödevim olurdu,onu yapardım çünkü biliyorsun, sen hep dikkatimi bunu yaparak dağıtıyorsun.'' dedim. Sonuçta her şey onun ödevi sayesinde başlamıştı değil mi? Güzel kahkahasıyla beni gıdıkladı. Nefesimi kesti ve beni, kıvrandırdı.

''Louis!'' bağırdım--fısıltıyla, ''Annem uyuyor!'' dedim ve gülmeyi kesti fakat, ses kaydediciyi de kapattı. Beni kucağına oturttu böylece yüz yüze geldik.

''Oh, skandal?'' ona kafamı salladım, dudaklarını ufacık öpmek için ileriye doğru uzandım.

Bu, ufacık bir öpücük olarak sonlanmadı....

Şu an dillerimiz, birbirlerinin en iyi arkadaşları.

İki elimle yanaklarından tuttum, beni sırtımdan kavradı. Etrafımdaki her şey bulanıklaşıp, sadece Louis kalana dek beni kendine inanılmaz derecede yakınlaştırdı.

Bana bir anlığına bakabilmek için dudaklarımdan çekildi. Kocaman açık, mavi gözleri bir şey için sessizce yalvarıyordu.

Ne için?

''B-ben, sana dokunmak istiyorum.'' nefessizce söylemişti. Derince yutkundum ve ardından dudağımı sertçe tekrar ısırdım.

Yalan söyleyemem. Ben de, onun bana dokunmasını istiyorum. Ona dokunmak istiyorum...Her yerine. Onu istiyorum.

Onu. İstiyorum.

Hızlıca başımı salladım ve dişlerime menteşelediğim dudaklarımı kurtarıp, tekrar onu öpmeye uzandım. ''İstiyorum.'' diyerek dudaklarına doğru mırıldadım. Sözlerimi ağzıyla sarıyordum.

Kendimi serbest bıraktım ve yanına oturmak için,kucağından kaçtım. Korkuyorum...

Ya fikrini değiştirirse....bizim hakkımızda.

Her şey hakkında?

Thumper, Bambi'yi bırakırsa, neler olur?

Geriye uzandım ve üstümde gezinmesine izin verdim. Bacaklarımın arasında dizlerinin üzerine otururken, fermuarımı açmak için, serin parmaklarıyla göbeğimin altından bir yol çizdi.

''Sorun yok?'' dedi, titreyen parmakları fermuarımın üzerindeydi.

O,gergin.

Benim gibi.

Doğrulama amacıyla kafamı salladım.

Beni soymaya devam etti ve fermuarımı açtı.

Kendisini de soymaya başladığında kalbim biraz çekindi.

Sonrasında, hiç düşünemeden, onu soyan kişi, tek ben olmuştum.

İşi bitiren.

Gülümsedi, gülümsedim. Kotumu biraz çekiştirdi, işini bitirdiğinde onu, arkasında koltuğa attı. Sonradan kendi pantolonunu da onun yanına ekledi.

Şu anda annem içeriye girse onu bile umursamazdım. Bu, o kadar kötü mü?

Ehh, her neyse.

Beni nazikçe kucağına tekrar oturttuğunda, ikimiz de sadece çamaşırlaydık. Parmaklarını tatlı tatlı, saçlarımın arasına geçirerek beni öpücüğüne çekti.