7

7.7K 523 141
                                    

Bu gün günlerden cumartesiydi. Kızlarla bir kafede kahvaltı yapıyorduk.

"Buse senin tabağındaki kaşarları sen bana ver."

Dedim. Buse hiç bir peyniri yemezdi. Nefret ederdi. Buse tabağındaki bütün peynirleri alıp benim tabağıma koydu.

Ben masada cam kenarında oturuyordum. Yanımda Buse oturuyordu. Tam karşımda Pelin Su vardı. Pelin Su'nun yanında Seda oturuyordu. Seda'nın yanında ise Hazal.

Bu gün kahvaltıdan sonra sinemaya gidicektik. Ben yine Bilim kurgu filmine girmek isteyecektim. Buse romantik komedi isteyecekti. Sapık sahne varsa daha çok isterdi. Pelin Su aksiyon istiyecekti. Hazal ne olsa girerim zaten izlemeyip fotoğraf çekineceğim kafasındaydı. Seda ise amsiyon, macera tarzı isterdi sanırım.

Ve en sonunda herkesin istediğinin bir parça içinde olan bilim kurgu filmine girecektik. Artık bu replikleri ezberlemiştim. Her ay sinemaya gidiyorduk. Ve her seferinde sonuç aynı olsa bile aynı kavga oluyordu. Arada beklediğimiz bir film geldiyse ona girdiğimiz de olurdu.

Kahvaltımızı sonunda bitirdiğimizde hesabı ödeyip kafeden çıktık. Taksi çağırıp hemen içine doluştuk. Taksiye 5 kişi sığmaya çalışmak normalde zordur. Ama zayıf olduğumuz için 4 kişi arkaya rahatlıkla sığıyordu.

Sinemaya vardığımızda yine parayı ödeyip taksiden indik. Kızlarla kahvaltıda hangi filmi izliyeceğimize karar vermiştik. Bu yüzden sinemada fazla vakit kaybetmeden biletleri aldık.

Sonra salon numaramızı bulup içeri girdik. Koltuklarımız en arka sıradaydı. En köşede filmle alakası bile olmayan Hazal oturuyordu. Yanında Seda, Seda'nın yanında Buse, Buse'nin yanında Pelin aşkım ve en sonda da canım kendim vardı. Yanımda tanımadıiım birinin oturacaiının hüznünü yaşıyordum. Film esnasında kahkaha atıp rezil olmak istemiyordum. Allahtan film komedi değildi.

Koltuklarımıza oturduk. Sonra mısır almayı unuttuğumuzu farkettim. Kafamı sağa çevirip kızlara döndüm.

"Kızlar mısır almayı unuttuk. Biriniz benimle gelsin gidip alalım." Dedim heyecanla.

"Ben gelirim. Hem burada bekleyip reklam izlemek istemiyorum." Dedi Pelin aşkım. Kızlara içecek olarak ne istediklerini sordum.

Hepsi kola demişti. Yani hepimiz kola içecektik. Pelin aşkım ile salondan çıkıp mısır sırasında beklemeye başladık.

Sonunda sıra gelmişti. 5 patlamış mısır 5 kola aldık. Sonra film başlamadan yetişmek için hızlıca salona girdik.

Bizim yanlarımız da dolmuştu. Ve bizim kızların suratındaki ifade biraz şaşkın, biraz mutsuz bir ifadeydi.

Bizim koltukların yanına gidince bu erkeklerin Rüzgar ve diğerleri olduğunu anladım. Lan her yerde karşımıza çıkıyorlar.

Kızlara mısır ve kolaları verip Pelin ile yerimize oturduk.

"Sizin burada ne işiniz var?" Diye sordum yanımda oturan Arda'ya

"Film izlemeye geldik." Dedi gereğinden fazla bir neşeyle.

"Bula bula bu filmi mi buldunuz?" Diyerek göz devirdim hemen.

"Vizyondaki tek korku filmi buydu. Ben korku filmi izlemek istemiyordum ama beni dinlemediler. Çok güzel bir animasyon filmi vardı." Dedi ve dudaklarını büzdü.

Evet. Birde bu kez bir değişiklik yapalım diyip korku filmi seçmiştik. Al sana değişiklik. Keşke Arda'nın bahsettiği filme girseydim. En azından filmin konusunu biliyordum. Toprak sürekli anlatıyordu çünkü.

5 Kız Bin BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin