Rüzgar'dan:
Gerizekalı Arda telefonunu Pelin Su'nun evinde unuttuğu için geri dönmüştü. Ama hala gelmemişti. Arabayı çalıştırdım. Sitenin önüne geldiğimde Arda'nın yerde oturduğunu gördüm.
Hemen arabayı durdurdum. Arabadan indik. Koşarak Arda'nın yanına gittik. Arda şokta gibiydi. Pelin Su yaralıydı. Ve bayılmıştı. Kan kaybediyordu. Hemen hastaneye götürmemiz gerekiyordu. Berkay ve Bulut Arda'yı kaldırdılar. Pelin Su'yu kucağıma aldım. Kerem arabanın kapısını açtı. Arkaya yatırdık. Ama hepimiz arabaya sığmayacaktık.
"Hepimiz sığmıyoruz."
"Tamam. O zaman Ben ve Bulut taksiyle geliriz. Siz gidin."
Dedi Berkay. Arda hemen arka koltuğa oturdu. Pelin Su'nun saçlarıyla oynarken ağlıyordu. Kerem öne oturdu. Ben de arabaya bindim ve çalıştırdım. Gidebildiğim kadar hızlı gidiyordum. Nasıl bu kız bu hale gelmişti? Telaştan direkt arabaya bindirmiş ve ne olduğunu öğrenememiştik.
"Arda ne oldu?"
"Ben telefonumu almaya giderken serserinin biri Pelin Su'ya karışmış. Ben yanlarına gidene kadar adam Pelin Su'yu bıçakladı."
Daha çok ağlamaya başladı. Arda deli gibi ağlıyor ve Pelin Su'ya bir şeyler diyordu. Saçlarını okşuyor, ara sıra da alnından öpüyordu. Geçicek diyordu. Seviyordu. Arda Pelin Su'yu seviyordu.
Kızlar Pelin Su'ya ne olduğunu bilmeliydi. Kim bilir duyduklarında ne kadar üzülürlerdi. Şahsen ben Arda bıçaklansa ölürdüm. Ama belli etmiyordum. Sonra şımarıyor piç.
"Kerem kızlara haber ver."
Beni kafasıyla onayladı. Telefonu açıp birisini aradı.
"Alo?"
"Güzelim sana bir şey söyleyeceğim. Ama sen şimdi panik yaparsın. Yanına Masal, Hazal ve Buse'yi al."
"Hayır Pelin Su'yu boşver. O üçünün yanına git."
Biraz bekledi. Sonra tekrar konuştu.
"Şimdi hoparlöre al."
"Kızlar Pelin Su bıçaklandı. Onu hastaneye götürüyoruz. * hastanesine gelin."
Kızların bağırıp çağırma sesleri bana kadar geliyordu. Kerem onlara sakin olmalarını söyledi. Fakat telefon yüzüne kapandı. Hastaneye vardık.
Hemşireler sedye ile Pelin Su'yu götürüyordu. Arda peşlerinden gitmeye çalıştı. Kerem ile onu durdurduk.
Masal'dan:
Ailemden herkes uyuyordu. Bense hala salonda telefonla uğraşıyordum. Kapı çalınca ofladım. Lan bu saatte kim kapıyı çalar. Tövbe tövbe.
Kapıyı açtığımda bizim kızlar hemen gel dediler. Telefonum zaten elimdeydi. Anahtarı ve montumu alıp çıktım. Ben montumu giyerken kenara bir yere gidiyorduk. Neden Pelin Su yoktu? Neden beni çağırmışlardı? Acaba gece gece ne konuşacaktık? Aklıma gelen şeyler hiç masum değil.
Seda telefonla konuşuyordu galiba. Telefonu hoparlöre aldı. Duyduğum ses Kerem'in sesiydi. Söylediği şeyle içimde bir şeylerin parçalandığını hissettim. Kızlarla çığlık attık. Hepimiz ağlarken Seda telefonu kapattı. Hemen taksi çağırıp bindik. Pelin Su bıçaklanmış olamazdı. Göz yaşlarım art arda boşalırken kızlara baktım. Onlarda aynı durumdaydı. Ya nasıl bıçaklanır? O ölürse ben de ölürüm. Biz hep 5 kız kardeş gibi birbirimizi sevmiştik. Ben kardeşimin ölmesine izin veremezdim.
Bazen onu çok sinir ederdim. Bana kızardı. Ama severdi. Bunu hissederdim. Kötü bir şey yaşadığımda teselli etmeye çalışırdı. Teselli etmekte berbat o ayrı mesele. Genelde çok sert bir insan. Ama aynı zamanda kırılgan biri. Yani o beyninden ne geçiyor hiç bilmiyorum. Değişik bir ruh hali var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Kız Bin Bela
HumorNeden mi 5 Kız Bin Bela? Çünkü gülmeye, saçmalamaya ihtiyacımız var. Biz kızların en çok ihtiyaç duyduğu şey bu. Saçmalayan, eğlenen, aşık olan bu kızları okumak istiyorsanız durmayın. Başlayın şimdi. Bu kitapta kendinizden bir şeyler bulabilirseni...