Masal'dan:
Sonunda şu lanet olasıca dersler bitmişti. Şimdi ise son iddiamızı oynamaya gidiyorduk.
Hepimiz kendi sevgilimizin arabası ile gidiyorduk. Tabii bizim şu erkekler kendi aralarında yarışta gibiydiler. Birbirlerini geçmek için uğraşıyorlardı. Bu bana düğün günü arabalarla konvoy yaptığımızda kuzenlerimin biz öndeyiz, benim babam daha hızlı sürüyor kavgası yapmasını hatırlatmıştı.
Bu arada sakın Kerem'i bu yarışın dışında sanmayın. O da diğerleri gibi yarışmakla uğraşıyor. Neyseki gittiğimiz yolda trafik yok.
"Rüzgar artık şu çocukça yarışı bırakır mısınız?"
Diye sordum. İçim dışıma çıkmıştı.
"Olmaz güzelim. Bu itleri nasıl geçtiğimi her gün yüzlerine vurmalıyım. Berkay'ı geçmişken bırakamam."
Ofladım. Çocuk gibiydiler. Biz en öne geçmiştik. Hemen arkamızda Berkay vardı. Onun arkasında Kerem ve Bulut kafa kafaya gidiyordu. Seda ve Buse salağı ise birbirlerine el sallamaya çalışıyordu.
En arkada ise Arda vardı. Grup araması yapıp hoparlöre aldıklarından bir yandan da sohbet edip birbirlerine laf atıyorlardı.
"Eğer araba değilde motosiklet yarışı yapsaydık ben önde olurdum. Bu öküz büyüklüğünde olan araçları zor kullanıyorum."
Dedi Arda. Sabahtan beri motosikleti daha iyi kullandığını iddia ediyordu.
"Öyleyse bir ara motosiklet yarışı yapalım. Kaybettiğinde seninle bir güzel alay ederim."
Dedi Bulut. Rüzgar biraz daha gaza basınca öne savruldum. Kemerimi bağlamasam şu an arabanın ön camından dışarı fırlamıştım.
"Arda ağzına sıçtırtma! Hızlan biraz daha."
Diyen Pelin Su ile sırıttım.
"Hiç boşa umutlanma aşkım. Rüzgar ve ben en öndeyiz"
Pelin Su'nun sinirden kudurduğuna emindim. Aşkım diyerek daha sinir etmiştim.
"Pelin Su'ya neden aşkım diyorsun?"
Dedi Rüzgar. Güldüm.
"Çünkü o benim aşkım."
Bir anda Rüzgar arabayı sağa çekti. Berkay da öne geçmiş oldu.
Şaşkınca Rüzgar'a bakıyordum. Telefonunu alıp konuşmadan çıktı.
"Senin aşkın benim lan!"
Dedi birden. Sakin ol dostum! Kendimi Amerikan filmlerinde hissettim şu an.
"Ama Pelin Su..."
"Senin aşkın benim. Bu kelimeyi çok seviyorsan bana diyebilirsin."
Neden bu kadar sinirlenmişti ki? Yarıştan çıkmak istemeyen Rüzgar bir anda yarışı bırakmıştı. Arda bile geçmişti.
"Tamam Rüzgar sakin. Benim tek bir aşkım var. O da sensin."
Gülümsedi.
"Bir ara şu Arda'yı da sana aşkım dediği için dövsem iyi olur."
"Saçmalama!"
"Saç malanmaz taranır."
Dediği şeyle kahkahalarıma gömüldüm. Gülmekten karnım ağrımıştı. Rüzgar ise dediği şeyin farkına daha yeni varmış olacak ki yüzünü buruşturdu.
"Sanırım sizinle fazla vakit geçirdim. İğrenç esprilerinizi bana da bulaştırdınız."
Rüzgar'ın sırtına vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 Kız Bin Bela
HumorNeden mi 5 Kız Bin Bela? Çünkü gülmeye, saçmalamaya ihtiyacımız var. Biz kızların en çok ihtiyaç duyduğu şey bu. Saçmalayan, eğlenen, aşık olan bu kızları okumak istiyorsanız durmayın. Başlayın şimdi. Bu kitapta kendinizden bir şeyler bulabilirseni...