45

4K 321 339
                                    

Masal'dan:

1 ay sonra

Annemin önüme koyduğu üzüm yapraklarıyla bakışıyorduk. Anneme içimden bir süre saydırdım. Neden tek başıma sarmak zorundayım?

Kafanız karıştı değil mi? Yani benim şu an ne yaptığımı anlamadınız. Şöyle ki bu akşam Rüzgar ve ailesi bizim eve yemeğe geliyor. Annem de sarma saracaksın diye tutturdu. Belki ben sarmak istemiyorum? 3-4 saat boyunca kıçımın üstüne oturup robot gibi aynı şeyi tekrarlayıp durmak dünyanın en berbat şeyi. Ve kimse bana yardım etmeyecekmiş. Tek başıma ne yapacağım ben?

Normalde akşam için heyecanlı olmam gerekirdi. Yani ailelerimiz oturup birlikte yemek yiyecek. Ama benim şu an moralim o kadar bozuk ki heyecan bile yapamıyorum.

Mutfağa giren annem ile düşüncelerimden sıyrıldım. Kötü karı.

"Masal sen hala başlamadın mı? Kızım hadi çabuk sar şunları. Bak tek başına anca yetiştirirsin zaten."

Ofladım. Bu kadın beni deli ediyordu. Hep bana iş veriyor kendisi de oturuyordu. Hayır kötü karı Öykü'yü de dışarı saldı. Salak Öykü şimdi dışarıda arkadaşlarıyla gününü gün ediyordur.

"Anne saat daha 13.00."

Dedim gözlerimi devirerek.

"Tamam işte sen bu uyuşuklukla anca sararsın. Hadi başla çabuk. Ben markete gideceğim."

Anneme cevap vermek yerine kabın içinden bir yaprak seçerek işe başladım. Bari biraz özenerek sarayım da akşam rezil olmayayım. Annem kesin sarmaları Masal sardı deyip aklınca beni övecekti.

Rüzgar'dan:

1 ay olmuştu. Masal uyanalı 1 ay olmuştu. Kendisini toparlaması biraz zor olmuştu aslında. Okulda kendini derslere hiç veremedi. Hatta bazı derslerde uyuduğuna bile şahit oldum. Her zaman derse katılan Masal'ı ilk kez derste uyurken görmüştüm.

Masal çok güçlü bir kızdı. Aynı zamanda çok da duygusaldı. Bu 1 ay içerisinde defalarca kez ağlamıştı. Ama artık yine eski Masal olmuştu. Yine gülüyordu.

Bu akşam annemlerle Masal'ın evine yemeğe gidecektik. Masal nasılsa artık kendini toparlamıştı. Şimdi de ailelerimiz kaynaşmak istiyordu. Zaten bu 1 ay içerisinde ailelerimiz tanışmıştı. Birçok kez bir araya geldikleri yerler olmuştu. Hastane de bu yerlerden biriydi tabii.

Mutfaktan gelen tuhaf seslerle oturduğum koltuktan kalktım. Arda salağı yine evimdeydi. Artık onu eve almıyordum. Ama gerizekalı yedek anahtarımı çalmış. Sabah uyandığımda evimin içine etmişti.

Mutfağa girdiğimde kafasına süt kutusunu dikmiş süt içen bir Arda görmeyi beklemiyordum açıkçası.

Arda'nın elinden süt kutusunu alıp boşta olan elimle de kafasına bir tane geçirmeyi ihmal etmedim. Bir gün bu çocuğu hastanelik edeceğim ama ne zaman?

"Ne yapıyorsun lan sen yine gerizekalı?"

Arda kafasını okşadı.

"Kafama vura vura gerizekalı ettiniz Rüzgar aşkım."

"Aşkım deme lan bana şerefsiz."

5 Kız Bin BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin