21

551 53 11
                                    

Bisikletin arkasında annemin oturabilmesi için bir bölüm vardı.İlk önce tekerlekli sandalyeyi yerleştirdik. Jin annemi yerleştirdiğinde bisiklete binmek üzereydim. O sırada Jin bileğimden tuttu.

"Ben binerim, sen şu kırmızı olana bin." Bir şey diyemeden bisiklete atladı. Omuz silktim ve kırmızı bisiklete atladım. Bisiklete binmeyeli uzun zaman olmuştu.

"Beni takip edin!" Diye bağırdı Namjoon önden. Hep birlikte Namjoon'u takip ettik. Yol boyu Jimin ile Hoseok'un birbirleriyle atışmalarını izledim. Sonra Jungkook'un güzel sesiyle şarkı söylemesi, Taehyung'un bisiklette çeşitli hareketler sergilemesi, Yoongi'nin hepsine bağırması... Kendimi gülmemek için kendimi zor tuttum. O sırada Jungkook bisikletini yanıma getirdi.

"Hadi, bana eşlik et sende." Dedi gülümseyerek. Beraber şarkı söylemeye başladık. O sırada diğerleride bize eşlik etti. Tabi annemde. Hep beraber gülmeye başladığımızda, bu anı hiç unutmamak istedim. Hem de hiç. Öylece, o anın yavaşlamasını ve arkada harika bir müzikle sonsuza kadar tekrar etmesini istedim.

"Çocuklar!" Dedi Jin bağırarak. Hepsi bağırdığında bende tek elimi kaldırıp onlara eşlik ettim. O sırada Yoongi bana bakarak eliyle üçe kadar saydı. Tam üçe geldiğinde Jin tekrar bağırdı.

"Ben acıktım!"Yoongi'ye bakarak güldüm. O ise Jin'e bakarak gülümsedi ve göz devirdi. Bu hallerine alışmıştı sanırım. Hepimiz durduğumuzda Jin hızla bisikletten indi.

"Ben gerçekten çok acıktım," Karnını ovalamaya başladı.

"E o zaman geri döndüğümzde Choon Hee ve ben sizlere harika yemekler hazırlarız. Ne dersin, Choon Hee?"Jin'in gözleri neşeyle parıldıyordu. Yemek bir insanı bu kadar mı mutlu ederdi? Anneme öldürücü bakışlar attım ve hayır anlamında kaşlarımı kaldırıp indirdim. Böyle bir şey yapmaya niyetim kesinlikle yoktu.

Kesinlikle!

____

"Şu tabağıda masaya götür Choon Hee." Annemin verdiği son tabağıda homurdanarak masaya götürdüm. Masadaki yedi kişi hevesle gelen son tabağa baktılar. Gözlerimi devirme isteğim artıyordu. Evet, annem sayesinde bu yedi insanla yemek yiyecektik. Annemide sandalyesinden kaldırıp koltuğa oturttum. Jin'in yemeklere bakışını farkettiğimde elimle ağzımı kapattım.

"Hadi başlayın bakalım, afiyet olsun." Herkes yemeklere gömüldüğünde çubuğumla yemeğimi dürttüm. İştahım kaçmıştı.

"Choon Hee, yesene. Hadi aç ağzını." Annem çubuğundaki yemeği bana uzattığında gülümseyerek ağzımı açtım. Annemde gülümsedi ve omzuma vurdu.

"Seni zilli." Gözlerimi devirdim. Herkes gülmeye başladığında bende güldüm. Jin'in bana bakışlarını farkettim. Anında gülümsemem dondu. Öylece bana bakıyordu. Sertçe yutkundum. Elimdeki çubuğu bıraktım ve ayağa kalkıp izin istedim. Banyoya gittiğimde soğuk suyu açtım ve yüzüme vurdum. Kalbim o kadar hızlı atıyorduki elimle vurmak zorunda kalmıştım. Aynaya baktım ve gözlerimi kırpıştırdım.

"Kendine gel Choon Hee, kendine gel." Banyodan çıktım ve masaya geri döndüm. Herkes yemeğini yemiş ve muhabet ediyordu.

"Bensiz ortamı kurmuuşsunuz," Dedim gülerek.

"Evet Choon Hee, geç kaldın." Anneme garip bakışlar attım ve bir şey demeden masayı toplamaya başladım. O sırada hepsi ayağa kalktı. Onlara soran gözlerele baktığımda masayı toplamaya başladılar. Gülümsedim ve masayı hızlıca toparladık.

"Ah~ Annenin yaptığı yemekler gerçekten çok güzel, uzun zamandır ev yemeği yememiştik." Dedİ Namjoon gülerek.

"Rica ederim." Hepsi gittiğinde bulaşıkları yıkamak bana ve Jin'e kalmıştı. Onu her ne kadar kovsamda gitmiyordu.

"Ee, süprizimi beğendin mi?" Başımı salladım.

"Evet, teşekkür ederim." Bulaşıkları yıkadıktan sonra içeriye girdik. O sırada Nomjoon elinde fotoğraf makinesiyle anneme bir şeyler gösteriyordu. Bizim geldiğimiz gördüklerinde Namjoon bana doğru el salladı.

"Çektiğimiz fotoğrafları görmek ister misin?" Dedi hevesle. Ah, evet gitmeden önce Jungkook'un zoruyla bir sürü fotoğraf çekmek zorunda kaldık. Bisiklet turuna çıktığımız yer ormanlık bir alan olduğu için Jungkook çok ısrar etmişti. Yanlarına gittim ve fotoğraflara baktım. Gerçekten Jungkook'un foftoğraf çekme yeteneği vardı. Hepimizin çıktığı fotoğraflar çok güzeldi. Ardından tek tek çekilmiş fotoğraflara baktım. Hepsi gerçekten çok güzeldi.

"Woah~ Gerçekten hepsi harika." Jungkook utanarak eliyle yüzünü kapattı. Jin ise gözlerini kısarak bana baktı. Omuz silktim ve fotoğraflara bakmaya devam ettim.

"İstersen o fotoğrafları sana atabilirim," Diye teklif sunan Jungkook'u reddetmedim ve telefon numaralarımızı aldık. Fotoğrafları attığında nazik bir şekilde teşekkür ettim.

"Hey, onu bizim grubumuza eklesene," Dedi Namjoon Jungkook'a bakarak.

"Ne gerek var bir sürü erkeğin olduğu bir gruba eklemeye?" Jin'e garipsin bakışları attım ve heyecanla başımı salladım.

"Ekleyebilirsin Jungkook." Başını hevesle salladı.

"O zaman ben Hei'yide ekleyeyim, hem tek kalmazsın grupta." Hei kim bakışları attığımda Taehyung Jungkook'un omzuna vurdu ve bana bakarak gülümsedi.

"Jungkook'un sevgilisi. Hem onunla tanışmanı hepimiz isteriz. İyi bir kız." Annem benden önce lafa atladı.

"Bir an önce tanıştırırsanız sevinirim~" Dedi annem gülerek. Yaşıtımızmış gibiydi ve gayette mutluydu. Bu durum benim daha fazla gülümsememe neden oldu. Eve gelmelerini istememişitm ama şimdi, iyiki gelmişler diyordum. Kafayı yediğim doğruydu.

Delinin tekiydim işte.

___

Herkess gittiğinde yorgun bir nefes üfledim ve annemin yanına oturdum. Annemde gülerek elini omzuma attı.

"Hei iyi bir kızsa bir an önce tanışmanı istiyorum." Dedi annem mutlulukla. Gülümsedim ve telefonuma ard arda gelen mesaj yağmuruna tutulmuş telefonumu açtım.

Min Sung: Bugünkü sözünü tutmadın.

Min Sung: Bunun bedelini ödemek zorundasın.

Min Sung: Beni takmamaya devam edebilirsin.

Min Sung: Nasıl olsa okulda karşılaşacağız, asi kız.

Min Sung: Böyle davranarak beni kendine daha çok çekiyorsun.

Min Sung: Bil istedim. Senden asla vazgeçmeyeceğim.

Min Sung: İyi geceler, okulda görüşürüz.

Bir cevap vermedim ve gözlerimi devirdim. Bu çocuktan kurtulmam zaten imkansızdı. Ama onunla buluşmaya gitmeye niyetim falan yoktu. En sonunda parmaklarım telefonun klavyesinde gezindi.

Ben: Delisin sen, deli.

Min Sung: Senin yüzünden delirdim ve bundan pişman değilim.

MANYAK HERİF!

Alium| Kim Seok JinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin