Eve geldiğimde Jin'e el salladım ve hızla içeriye girdim. Sırtımı kapıya yasladım. Kalp atışlarım haddinden fazla hızlıydı ve bu yüzden derin derin nefesler almak zorunda kalıyordum.
"Herneyse, sonra sen Choon Hee. Seni kendime yakın hissettiğimden beri aklımdan çıkmak bilmiyorsun."
Başımı iki yana salladım. Kalbim bu kadar şeyi kaldıramıyordu. Zar zor yaslandığım kapıdan ayrılabildim ve ağır adımlarla banyoya yöneldim. Bana iyi gelebilecek tek şey sıcak suydu. Kesinlike sıcak suydu. Üstümdekilerden kurtulur kurtulmaz kendimi sıcak suyun kollarına bıraktım.
Düşünme yetimi kaybemiş gibi hissediyordum. Bir sürü sahne beynime doluyordu ve her şey birbirinin içine giriyordu.
"Sen dünkü kızdın? Değil mi?"
"E-evet."
"Ne?"
"Hiç. Buralarda mı oturuyorsun?"
"Evet."
"Bende yeni geldim zaten."
"Öyle mi?"
"Öyle."
"İlk defa görmüştüm zaten seni."
"Normaldir."
Sonra başka bir sahne.
"Beni bekleme dememiş miydim Yung Hwa?"
"O gideli çok oldu."
"Ne işin var burada?"
"Seni merak ettim."
"B-beni mi? İyi de neden?"
"Yürümek ister misin?"
Kendime gelmek adına başımı salladım ve suyun altından çıktım. Üstümü giyindiğimde havluyla saçlarımı kurulladım. Annemin yanına gittim. Mışıl mışıl uyuyordu. Yanına oturdum ve saçlarını okşadım.
Aklıma Hoseok'a söz verdiğim geldiğinde telefonumu çıkardım ve mesajlara baktım.
Jin ve onun altı yavrusu adlı gruba eklendiniz.
Kookie, Hei adlı kullanıcıyı gruba ekledi.
Kookie: İstediğin fotoğrafları atıyorum Choon Hee^^
Kookie: *Fotoğraf*
Kookie:*Fotoğraf*
Kookie:*Fotoğraf*
Kookie:*Fotoğraf*
Chimchim: Hoşgeldin Hei.
Kookie: Hyung sen sevgilime mi asılıyorsun?
Hei: Kook sadece hoşgeldin dedi.
Bu arada merhaba herkese~
Kookie: Ne yapayım kıskanıyorum işte.
Swagboy: Hoşgeldin Hei.
TaeTae: Oha Yoongi hyung gruba mesaj yazdı.
Hope: Bu bir işaret gençler.
Swagboy: Ne işi tanrı aşkına? -,-
Kookie: Bu arada gruba Choon Hee'yi ekledim ama interneti açık değil galiba.
Hope: Jin Hyung da yok.
Swagboy: Bunu düşünecek kadar beyninizi yoruyor musunuz gerçekten? Ah~ Yorucu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alium| Kim Seok Jin
Fanfiction"Hâlâ seni düşünebiliyor olmak... bu can sıkıcı." Şemsiyenin altına kendisi de girdiğinde başımı yukarı kaldırdım. "Hâlâ seni koruma isteğim...bu can sıkıcı." Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. "Bu can sıkıcı ama, ne olursa olsun, içinde sen varsan...