29

504 47 2
                                    

Telefonumdaki konuşmaları tekrar okudum. Her şey hayal gibiydi. Ve bu benim tuhaf hissetmeme neden oluyordu.

"Ne gülüyorsun kendi kendine?" Yung Hwa bana sorar gözlerle baktığında başımı iki yana salladım.

"Hiç." Dedim uzatarak. Acaba Yung Hwa ve Hana'yı da gruba alsak sorun olur muydu? Telefonumu çıkardım ve gruba mesaj yazdım.

ChoonHee: Acaba Yung Hwa ve Hana'yı da gruba alabilir miyiz?

Kookie: Tabi, neden olmasın?

ChoonHee: Teşekkür ederim^^

Chimchim: Neden sürekli internettesin?

Kookie: Ne yapayım? Okulda çok sıkılıyorum.

Kookie, Ynghw adlı kullanıcıyı gruba ekledi.

Kookie, Hanayng adlı kullanıcıyı gruba ekledi.

Kookie: Merhaba Choon Hee'nin arkadaşları~

Yung Hwa'nın telefonuna bakmasının ardından hafifçe güldüm.

"Bu da nesi?" Dedi gülerek.

"Jin ve onun altı yavrusu?" Kahkahalara boğulduğunda yanında hiç sesi çıkmayan Hana'ya baktım. Dudaklarını sıkmıştı. Sonunda dayanamayıp oda kahkahalara boğuldu.

"Bu çok garip ama sizi de eklemelerini istedim." Hana gülerek bana döndü.

"Sorun değil, farklılıklara açığımdır." Yung Hwa onun yanağına bir öpücük kondurduğunda gözlerimi devirdim.

"Gözüm kanayacak sizin yüzünüzden." Zil çaldığında Hana sınıfına gitti ve bende başımı sıraya gömdüm. Ders biyolojiydi ve benim tek niyetim uyumaktı.

Sonunda ders bittiğinde kollarımı yukarı kaldırıp esnettim. Dün gece yine kabus görmüştüm ve uyuyamamıştım. 

"Uykunu mu alamadın bücür?" Yung Hwa'ya yan bir bakış attım ve esnetmeye devam ettim.

"Ben gidip elimi yüzümü yıkayacağım." Gözlerimi kırpıştırdım ve paytak adımlarla tuvalete yöneldim. Buz gibi suyu yüzüme çarptıktan sonra aynaya baktığımda küçük bir çığlık attım. 

Çünkü Hae Won arkamdaydı ve pis bir şekilde sırıtıyordu.

"Merhaba güzelim," Dedi ve saçlarımı okşadı. Sertçe yutkundum ve ne diyecekse demesini bekledim. Ama o saçlarımı okşamaya devam ediyordu.

"Senin yüzünden..." Aynada gözlerimizi birleştirdi ve kafasını sağa doğru eğdi.

"Min Sung artık benimle ilgilenmiyor." Dudaklarını büzdü.

"Şu ana kadar Min Sung için sabrettim." Saçlarımı bir anda çekince küçük bir çığlık attım. 

"Tuvaletteki herkes çıksın!" Kabinlerdeki kızlar teker teker çıkarken bana korkak bakışlar atıyorlardı. Sabret Choon Hee, sadece sabret ve gitsin.

Ama gitmedi. Saçımı daha çok aşağıya doğru çekti.

"Ama çok gözüme batmaya başladın. Min Sung'a yüz vermeyerek onun ilgisini çektin ama başka bir adamın yakasından ayrılmadın." Saçımdan elini çekti ve çektiği bölge sızlamaya başladı. Ellerimi yumruk yaptım ve gözlerimi kapattım. Asla şiddete başvuran bir insan olmamıştım ve hep şiddeti ikinci planda tutardım. Ama Hae Won'u her an dövebilirdim. Ki bu da okulda bir sürü soruna neden olurdu. Sabır dilendim. Belki giderdi.

"Seni sürtük, tek kişi yetmedi mi sana?" Eli tekrar saçıma gidecekken tuttum ve önüme doğru çektim.  Bu ani hareketime şaşırdı ve öne doğru yalpaladı. 

"Yeter, Min Sung'un benden hoşlanması senin beni tuvaletlerde sıkıştırman anlamına gelmiyor." Dengesini sağladığında yamuk bir gülüş sergiledi. 

"Bana bak zilli, senin dilin fazla uzamış. Senin yüzünden Min Sung'un acı çekmesine izin vermeyeceğim." Derin bir nefes üfledim. Aniden karnıma inen yumrukla nefesim kesildi. Nefesimin kesilmesinin etkisiyle yere düşmüştüm. Zorla bir nefes aldım. Sabırlı bir insan olmakta bir yere kadardı. Ellerimden destek alarak ayağa kalktım ve var gücümle Hae Won'un üstüne atladım. Gözleri şaşkınlıktan büyürken ikimizde yere düştük. Yere çarpmanın etkisiyle sarsılan Hae Won'a sinirli bir bakış attım.

"Bir erkek yüzünden kavga etmeye niyetim yok Hae Won, senin gibi olmaya hele hiç niyetim yok."


Alium| Kim Seok JinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin