İYİ OKUMALAR...
Medya: Asrın SOYKIRAN
(DÜZENLENMİŞTİR)
********<Beşinci Bölüm>*******
Soğuk su bedeninden akarken düşüncelerini de alıp götürmesini istedi genç kız. Düşünmekten kafayı yiyecekti. Sabah Sedat aramış Melis'le konuşup konuşmadığını sormuştu. İlk önce aramasına şaşırmış sonra konuyu hatırlattığında morali bozulmuştu. Konuştuğunu ama aralarında hiçbir şey olmayacağını söylediğini ona anlatmıştı. Yine de vazgeçmeyip onu yarın akşam yemeğine çağırmıştı. Sözleri ne kadar genç kızın gururunu kırsa da fark ettirmeden tamam demiş telefonu kapatmıştı.
Şimdi ise rahatlamak için duşa girmişti. Melis'e daha söylememişti Sedat'ın arayıp onu yemeğe davet ettiğini. Kabul etmeyeceğini biliyordu. Ama o yemeğe gitmek zorundaydı. En azından Arya o yemeğe gitmesini istiyordu arkadaşının. Neden bilmiyordu ama canı acısa da onların beraber olmalarını istiyordu. İyi mi yapıyor kötü mü yapıyor hiç bir fikri yoktu..
Günlerden cumartesiydi. Uraz'ın doğum günü... Akşam parti vereceğini söylemişti Uraz. Annesi ne kadar aile arasında yapalım dese de dinlemeyip arkadaşlarını davet etti. Sevgilisini de çağırmayı ihmal etmedi. Ve tabi ki Melisi.. Zaten o istemese bile gelecekti Melis. Çünkü her yere gelirdi Melis.
Parti için tüm süslemeleri almıştı. Tek başına hepsini yapacağını söylemişti. Arya'da umursamayıp rahat bırakmıştı.
Melisi arayıp eve gelmesini söyledi. Geç olmadan söylemek istiyordu ona.
Üzerini giyip saçını kuruladıktan sonra aşağı salona indi. Uraz koltukta otururken onunla uğraşmak istemeyip mutfağa ilerledi. Dolabı açıp karıştırmaya başladı. Gözü portakal suyunu görünce sinsi bir gülüş attı. Eline alıp dolabın kapağını kapattı. Bardak arama zahmetine girmeden şişeyi kafasına dikti. Bunu yapmayı seviyordu. Uzanıp bardak almaktansa şişeden içmek daha kolay geliyordu.
Elinde portakal suyu şişesi salona geçti. Melis gelmişti.
"Kapı sesi duymadım bacadan mı düştün?" dedi dalgasına. "Sen duyana kadar zaten kız kapıda kalacaktı. Ki benim kahraman güçlerim ortaya çıkana kadar."
"Ne yaptın Uraz? Uçarak Melisi kucağına alıp kurtardın mı?"
"Hayır gidip kapıyı açtım." Melis kahkahalarla gülerken kendine geldi ve kaş göz işareti yaparak odaya çağırdı arkadaşını. Kapıyı kapatıp yatağa oturdular.
"Ee ne oldu?"
"Sabah.. Sedat aradı." dediğinde önüne çevirdi kafasını.
"İstemediğini söyledim. Ama seni yarın akşam yemeğe çağırdı."
"Arya. O yemeğe gitmeyeceğim."
"Ama ben o yemeğe gitmeni istiyorum."
"Neden? Neden bunu yapıyorsun? Acı çekiyorsun ve bizi bir araya getirmeye çalışıyorsun ama ben ondan hoşlanmıyorum. Arkadaş olarak görüyorum onu."
"Neden yaptığımı bilmiyorum. Eğer yapmasam sanki bir şeyleri yanlış anlayacaksın. Öyle hissediyorum."
"Eğer yapmazsan Sedat'a yaklaşmamı istemiyormuşsun gibi düşüneceğimi zannediyorsun. Sadece o senin olarak düşüneceğimi zannediyorsun. Ama yok öyle bir şey Arya. Sen onu sevdin. O sana hak ettiğin sevgiyi vermedi. En yakın arkadaşını sevdiğini söyledi. Ve sen şu an kalbin parçalanıyormuş gibi hissediyorsun yetmezmiş gibi en yakın arkadaşını aşkına ayarlamaya çalışıyorsun. Daha çok acı çekeceğini biliyorum. Onu sevmiyorum. Bunu kaç kez söylemem gerekirse yine de söyleyeceğim. Onu sevmiyorum. Ve o yemeğe gitmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH
Teen FictionGökkuşağı denilince akıllarına orada olmayan tek renk 'SİYAH' geliyordu. Neden siyah yoktu gökkuşağında? Dışlanmış mıydı? Yoksa oradaki renklere göre daha karanlık olduğu için mi? Kendisi de siyahın içindeydi. Hayatı hayalleri siyaha boyanmıştı. Ner...