.S. 6

6K 177 21
                                    

İYİ OKUMALAR...

Medya: Sanem ÇAM

(DÜZENLENMİŞTİR)

*******<Altıncı Bölüm>*******

Kalbi acırcasına gözleri yerinden çıkacakmışçasına onları izliyordu genç kız. Sanki yapacak başka bir işi yoktu. Melis ne kadar itiraz etse de Sedat onu dansa kaldırmıştı. Çalan şarkı romantik bir şarkıydı. Uraz doğum gününde neden romantik şarkı çaldırıyor bilmiyordu ama sanki ablasına bilerek yapıyordu. Kendisi de Selinle dans ediyordu Melisi görse kızı bırakacağına emindi.

Asrın ise karşıdaki tekli koltukta oturmuş Arya ne kadar izin vermese de ikinci sigarasını bitirmiş üçüncü sigarasını içiyordu. Telefonu çalınca boş olan elini cebine soktu. Kim olduğuna bakmadan "Ne var?" dedi. Bu adamda kibarlığın olmadığına artık emindi genç kız.

"Konum atıyorum" deyip telefonunu kapattı. Konuştuğu kişiyi buraya çağırmasına inanamıyordu Arya. Kendisine sormamıştı bile.

Birkaç dakika sonra zil çalınca ayaklandı. Arya'dan önce Asrın önde davranıp kapıyı açtı. Sanem gelmişti.

"Ahh tatlım! Asrın burada olduğunu söyleyince geldim. Kusura bakma kardeşinin doğum günüymüş hediye falan alamadım. Başka zamana artık!"

Boş gözlerle kıza bakıp kapıyı kapattı. Hiç sevmiyordu bu kızı.

Sanem önde Asrın arkada salona geçtiler. Arya'da arkalarından küfür ede ede gitti.

Melis ve Sedat'ın olduğu odaya gitti. Yan yana oturuyorlardı. Gülümseyerek karşılarındaki tekli koltuğa ve yanındaki ikili koltuğa baktı. Omuz silkip tekli koltuğa yöneldi. Sanki bu koltuk kendisi için yaratılmıştı. O da yalnızdı Arya' da. Kendisine yakıştırmıştı bu koltuğu.

Gözünü çaktırmadan Sedat ve Melis'e çevirdi. Sedat bir şeyler anlatıyor Melis ise dinliyormuş gibi yapıp arkadaşına bakıyordu. Tatmin olması için gülümsedi. Tabi buna ne kadar gülümsemek denirse.

Asrın yanındaki ikili koltuğa oturdu. Sanem de yanına... Bu akşam yapışık ikizler gibi oturacaklarına emindi Arya.

Sedat ve Melis'e döndü bakışları. "Aa Sedat sevgili mi yaptın. Ah sanırım tanıyorum. Adın Melis'ti değil mi? Aynı fakültedeydik?"

Dediği şey ile öksürmeye başladı Arya.

"Yok! Sevgili değiliz biz" dedi Melis.

"Hadi ya! Bende öyle sizi yakın görünce sevgili sandım.." Şu an Sanem'e saldırmamak için tırnakları ile oynuyordu genç kız. Ne kadar boş konuştuğunu düşündü Arya.

"Neyse ki bizim aramızdaki ilişki hala devam ediyor değil mi canım!" dedi Asrına dönerek. Genç adam hiçbir şey söylemedi. Asrına baktığını gören Sanem ona mümkünmüş gibi daha da yaklaştı. Asrın kafasını tam Arya'ya çevireceği sırada Sanem çenesinden tutup kendine çevirdi ve onu öpmeye başladı. Gözlerini devirerek önüne baktı Arya. Midesi bulanmıştı.

Sedat durmaları için öksürmeye başladı. Sonunda durabilmişlerdi. Zaten kızın giydiği şey varla yok arasındaydı. Hiçbir şey giymeden gelseydi bari diye düşündü Arya.

Asrın ise arada bir elini Sanemin bacağına koyuyordu. Öğürmemek için zor tutuyordu Arya ve Melis kendisini. Asrın Sedat'ın uyarılı öksürmesine hareket çekip Sanemi bu sefer o öpmeye başladı. Neden Sanemi çağırdığını sorguladı Sedat. O kız kendisine hep itici gelmişti.

Ayağa kalkıp "Midem daha fazla bunu kaldırmayabilir!" diyerek salona geçti Arya. Melis'te arkadaşının arkasından gitti. Onun peşinden de Sedat. Ve tabi kapılarını kapatmayı ihmal etmemişti. İnanmıyordu Arya kendi evinde buna nasıl izin verirdi. Ama içeri dalıp defolun dese ona aldırış etmeyeceklerini biliyordu.

Pastayı kesmiş yemişlerdi. Ve misafirler yavaş yavaş gidiyordu. Derin nefes alıp verdi Arya. Sonunda gitmişlerdi. Saate baktığında ona geldiğini gördü. Zaman ne çabuk geçiyordu. Oysa daha yeni aydınlıktı etraf. Ya da Arya dışarıya en son balkona çıktığında bakmıştı ve ona öyle gelmişti.

Ardından çıktıkları odadan Sanem sinirle çıktı. "Ne oldu?" dedi Sedat.

"Senin bu arkadaşın var ya... Off ben gidiyorum ne haliniz varsa görün"

Arkasından el salladı Arya. Melis arkadaşının yaptığına gülerken Sedat Asrının yanına gitti. Kim bilir içeride ne yapmışlardı... Koşarak Aryanın yanına oturdu.

"Ya Arya bu Sedat.. Çok şey..."

"Ney?"

"Çok nazik kibar.. Ama bilmiyorum.. Çok güzel sohbeti var.."

"Biliyorum" dedi Arya gülümseyerek.

"Ya Arya tamam nazik kibar falan ama olmaz be gülüm.. Ben sadece arkadaş olarak görüyorum onu."

"Tamam be gülüm yarın akşamki yemekte konuşursunuz siz bunları"

Tamam dercesine kafasını salladı. Sonra Sedat gülerek iki kızın yanına geldi. "Ne oldu?" dedi Arya.

"Sanem Asrından daha fazlasını isteyince olmamış." hepsi kahkaha atmaya başlamıştı. Sanem'in her istediğini elde edebileceğini sanması Arya'yı güldürüyordu. Özellikle kendi evinde böyle bir şey olmasına inanamıyordu. Annesi duysaydı kesin dayak yerdi.

Bu arada evde sadece Asrın Sedat Melis kalmıştı. Uraz'ın arkadaşları gitmişti. Uraz ise hediyeleri açmakla meşguldü. Dünyada güzel şeylerden biri hediyelerdi kendisine göre. Aşk mı para mı diye sorsalar hiç düşünmeden para derdi. Aşkın karın doyurduğuna inanmazdı. Aşka inanmazdı. Sevgilisi olabilirdi ama sonuçta bu günler geçecekti.

"Yavaş be içinde ne varsa kırdın!" dedi Arya Uraz'a dönerek. Paketleri çok sert bir şekilde açıyordu.

"Sanane! İşine bak sen."

"Ne biçim konuşuyorsun sen on sekizine girdin bir de. Bence sekiz yaşından çıkamamışsın hala."

"Sen kendine bak hala yeni doğmuş bebek gibisin. Pasaklı!"

"Seni var ya.." deyip Uraz'a saldıracakken Sedat kolundan tuttu. Sedat tutmasaydı gerçekten vurur muydu Uraz'a bilmiyordu. Ama şu an çok gıcık olmuştu kardeşine.

"Sakin ol şampiyon!" dedi Sedat. Arya yerine sakince otururken Uraz burada rahat olamayacağını anlayıp hediyelerini alıp odasına gitti. Tabi arkasından dil çıkarmayı ihmal etmedi. Dil çıkarmışken... Çaktırmadan Asrına baktı. Arya'ya bakıyordu. Dudaklarını birbirine bastırdı genç kız. O böyle bakarken tedirgin oluyordu. Onunla aynı ortamda bulunmak geriyordu genç kızı.

Gözlerini devirip halıya baktı. Resmen halının işlemesini ezberliyordu...

"Neyse! Bizde artık kalkalım geç oldu!" diye söze başladı Sedat. Onun ayaklanmasıyla ilk önce Arya kalktı. Kimse kalkmayınca Melis'e kaş göz işareti yaparak onu da kaldırdı Arya. Sonra Asrında kalktı. 'Yerinde rahattın neden kalktın?' Diye geçirdi Arya içinden. Hiç sevmemişti bu Asrını. Kendini beğenmiş, egoist biri olarak görüyordu onu.

Sedat ve Asrını geçirdikten sonra Melis'te gideceğini söyledi. Onu da geçirdikten sonra ortalığı toparlayıp odasına çıktı Arya. Ayten Hanım birazdan gelirdi zaten.

Bugün yorulmuştu Arya. Sedat gözünün önündeyken daha bir yorucu olmuştu. İçinde zaten fırtınalar kopuyorken gülümsemek.. Onun yorgunluğunu anlatmaya kelimeler yetmezdi. Ya da sadece Arya anlatamazdı. Bugün olanları tekrar düşündü. Melise olan bakışları.. Çok anlamlıydı. Gülümsedi Arya. Güzel günler gelir mi bilmiyordu ama buna inanıyordu. Mutlaka gelecekti. Dünyada mutsuz olarak ölen tek insan kendisi olamazdı değil mi?

*BÖLÜM SONU...*

Evet. Kısa bir bölüm.. Affedin ^^

SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin