Multimedya: Asrın SOYKIRAN
*****<Otuz Dördüncü Bölüm>*****
Genç kız ellerini yelpaze yaparak yüzüne sallamaya başladı. Domates olduğuna emindi. Arkasına bakmamak için çaba sarf ediyordu. Bakarsa neyle karşılaşacağına dair tahminleri vardı. Kulağına gelen su sesleri ona 'baksana' diyordu. Daha fazla dayanamadı ve yavaş yavaş arkasını döndü. Gözlerine çarpan şey Asrının kalçalarıydı. Adam arkasını dönmüş duşunu alıyordu. Ve kendisi ne yapıyordu sapık gibi adamın kalçalarına bakıyordu. Tam Arya arkasına dönüyordu ki ondan önce Asrın davrandı. Adamla göz göze gelen genç kız küçük bir çığlık ile hızla önüne döndü. İşte şimdi pancara benzemişti.
Kalbi hızla atıyor kendine küfürler yağdırıyordu. Ne diye arkasını dönüyordu ki. Ne görmeyi bekliyordu? Su sesi kesilirken daha çok ısırdı dudaklarını. Şimdi Asrın onunla dalga geçecekti. Çıplak ayaklarından çıkan ses yaklaştığını söylüyordu. Ne yapacaktı şimdi? Uyuma numarası mı yapsaydı. Evet bunu kesinlikle yapacaktı. Hızla gözlerini kapattı. Fakat yanaklarının alevlenmesini durduramıyordu. Ayak sesleri kesildi. Gitmiş miydi acaba diye düşündü. Gözlerini açmalı mıydı? Birkaç saniye daha beklese iyi olurdu.
Daha fazla dayanamayarak gözlerini araladı. Asrın tam karşısında altında sadece düşecek gibi duran havlu ile duruyordu. Gitmemişti.
"Beni gözetlemeye ne zaman başladığını çözemedim gerçekten." biraz eğildi Aryaya doğru. "Sapık mısın yoksa?" genç kıza bunu ciddi bir şekilde soruyordu.
Arya ağzını bir karış açmış adamın dediklerini dinliyordu. "Ne sapığı... Ben... sapık değilim." kız derin nefes aldı. "Sen kendine bak evinde her yer birleşik. Bir de gelmiş bana sapık diyorsun."
"Ben duş alırken beni izleyen sendin." Bu söz ile Arya daha çok kızarmış ne desem diye düşünüyordu.
"Ben seni...izlemiyordum. Mutfağa gidecektim... arkamı birden döndüğümde şey oldu..keşke dönmeseydim" son söylediği sözü biraz sessiz söyledi. Ama Asrın tam dibinde olduğu için duymuştu. Ağzından hafif kıkırtı çıkarken doğruldu. Bu kız tuhaftı!
"Her neyse. İstersen sen de duş al."
"Nee! Almam ben burada duş felan. Hele bir de bu evde sen varsan asla!"
"Tüh yazık oldu. Beni böyle bir vücuttan mahrum mu bırakıcaksın?" Arya ayağı kalktı ve adamın koluna vurdu Artık ne kadar etkisi olursa.
"Senden nefret ediyorum." kızın söylediği söz onu hiç etkilememişti. Hatta bunu duymak hoşuna gidiyordu. Hiçbir şey demedi. Kendi yatağına ilerlerken kıza seslendi. "Koltuk ya da yer. Birini seçip yatabilirsin." Bu adam ciddi miydi? Kendisi mis gibi yatakta yatarken onu yere koltuğa mı sürüklüyordu? Evet!
Onun duymayacağını bildiğinden koltuğa yöneldi ve söylenmeye başladı.
"Tam bir mafodmantik!"
"Allahın cezası!"
"Şeytan diyor eline ne geçerse vur kafasına bir tane."
"Öküz herif!"
Böyle söylene söylene koltukta uyuya kalmıştı. Uyumadan önce tek düşündüğü şey ise bir çift mavi gözdü.
*****
Sabahın ilk saatleri yüzüne buz gibi suyu yiyerek uyanmıştı genç kız. "Ne oluyor bee"
"Kalk hemen" adamdan duyduğu emri idrak etmeye çalıştı. Bu adam gerçekten iyi değildi.
Genç kız esneyerek yattığı yerden kalktı. Asrının peşinden gitti. Merdivenlerden aşağı iniyordu. Ve gittikçe karanlık kedini belli ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH
Teen FictionGökkuşağı denilince akıllarına orada olmayan tek renk 'SİYAH' geliyordu. Neden siyah yoktu gökkuşağında? Dışlanmış mıydı? Yoksa oradaki renklere göre daha karanlık olduğu için mi? Kendisi de siyahın içindeydi. Hayatı hayalleri siyaha boyanmıştı. Ner...