12 🍬 'Kahvaltı'

15.6K 996 434
                                    

Günaydınlar! Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 18/10/2018

Kim Taehyung

Dans odasında hepimiz bir köşede oturuyorduk, Jin, Namjoon ve Hoseok hyung telefonla uğraşıyordu. Yoongi hyung mavi minderin üzerinde uyuyordu, Jimin ve Jungkook'ta bir köşede taş-kağıt-makas oynuyorlardı. Bende hepsinden uzak bir köşede elimdeki defterde yazan satırları okuyordum. El yazısından Mi Cha'nın yazmış olduğunu anlamıştım, karşımdaki yazıyı tekrar içimden okumaya başladım:

'Babam ölmeden önce kalbim sıcacıkken, babam öldükten sonra o sıcaklık bir anda yok olup kendini soğukluğa bıraktı. Sıcaklığı uzun zamandır hissetmediğim için nasıl hissettirdiğini hatırlamıyorum, bildiğim tek şey soğukluğun keskin ve yakıcı rüzgarının sivri ucunun kalbime binbir çizik atması. Küçükken, soğukta neden ellerimizin çatladığını, çizildiğini bilmezdim aslında hala da bilmiyorum ama küçükken tam olarak hissedemediğim keskin çiziklerin ve çatlakların acısını hissediyordum. Peki, küçükken soğuktan çatlayan ve kendi kendine çizilen ellerim nasıl geçmişti? Kalbimde geçecek miydi? Yoksa sonsuza kadar böyle mi kalacaktı...'

Kaçıncı kez okuduğumu bilmiyorum, yazdıklarına anlamda veremiyordum. Babasının öldüğünü bile bilmiyoruz, hata onun hakkında hiçbir şey bilmeden onu yargılayıp, dışlayıp duruyoruz. Gözlerimizin önünde yumurtalara, domateslere bulandığında bile kılımızı bile kıpırdatmadık. Oysa, her sabah erkenden kalkıp bize kahvaltı hazırlayarak gidiyor, şöförden öğrendiğime göre kendisi arabada sadece bir kek yiyormuş. Bize kahvaltı hazırlıyor ama kendisi kahvaltıya bile dokunmuyordu. Elimdeki defteri sıkı sıkı tutarak ayağa kalkıp, dans odasının ortasına geçtim. Hyungların ve Jungkookla, Jimin'in bakışları bana döndüğün:

"Size bir şey okuyacağım, yalnız yazan ben değilim. Sanırım Mi Cha" dedim. Hepsi ağzını açıp bir şey diyecekken onlardan önce davranıp, okumaya başladım.

"...... peki, küçükken soğuktan çatlayan ve kendi kendine çizilen ellerim nasıl geçmişti? Kalbimde geçecek miydi? Yoksa sonsuza kadar böyle mi kalacak..." bakışlarımı üyeler üzerinde gezdirdiğimde Yoongi hyung'un da gözleri açık bir şekilde beni dinlediğini fark etmiştim.

"Burada bitiriyor, devam edecek gibi durmuş ama devam edememiş gibi." dedim.

"Mi Cha'nın babası ölmüş mü? Bunu bilmiyordum." dedi Namjoon hyung.

"Kimse bilmiyordu hyung. Onun hakkında öğrendiğim ilk şey bu, ona böyle davranmaya devam mı edeceğiz?" bunu Jungkook söylemişti. Aramızda en küçük o olduğu için ve bizden, ailesinden, fanlarından bolca sevgi gördüğü için sevgisini başkalarına da vermek istiyor, Mi Cha'nın ondan küçük olması da sevgisini daha çok verme istediğini uyandırıyor gibiydi. Bunu okuduktan sonra bende böyle hissetmiştim, benim de bir kız kardeşim vardı. Bunu daha önce menajer hyung'ta söylemişti.

"Hepimiz acı çekiyoruz Jungkook ve bildiğin gibi onu hayatımıza almak zorunda değiliz" diyen kişi Jin hyung'tu. Nasıl bu kadar kalpsiz olduğumuzu bilmiyorum, oysa hepimiz sevgiyle büyümüş, birbirlerimize sevgiyle yaklaşarak birlik olmuştuk.

"Bunu ondan habersiz alman yanlış oldu Taehyung, şimdi onu götürüp yerine geri bırak." Yoongi hyungu başımla onaylayıp:

"Tamam ama sizde gelin, en azından tek başıma ona yakalanmam" dedim. Hepsi itiraz edip, oflasa da yine de ayağa kalkmış ve benimle beraber toplantı odasına gelmeyi kabul etmişti.

İstenmeyen Üye | Min Yoongi | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin