İstenmeyen Üye | Min Yoongi | ✔️

3. Özel Bölüm 🍬 'Bebek'

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 13/03/2020

Choi Mi Cha

Yavaş yavaş gözlerimi araladığımda hastane kokusu burun deliklerimi keskin bir acıyla yakmıştı. Uzun zamandır hastanelere gelmiyordum, önceden hastanelere gelmekten nefret eden ben bebeğimizin olacağı haberinden sonra sık sık uğradığım bir yer oluvermişti ve bu sık sık hastaneye gelmeler artık hastaneleri bana sevdiriyordu, artık hastaneleri seviyorum hele bugünden itibaren daha çok seveceğim sanırım çünkü sonunda bebeğimize kavuşmuştuk.

''Günaydın sevgilim'' Yoongi'nin rahatlatıcı sesiyle yavaşça doğrulup: ''B-bebeğimiz?'' dedim. Kapı açıldığında, bir ağlama sesi de hemen ardından gelmişti. Hemşire kucağında, mor bir battaniyeye sahip bebeğimizi getirmişti.

Güzeller güzeli kızımızı...

Hemşire nazikçe kızımızı kucağıma verirken, küçük kızımız hemen susmuştu. Yüzüne bakıp, dolu gözlerimle hafif tombul yanaklarını nazikçe okşayarak: ''Merhaba prensesim, bu kadar geç birbirimize kavuştuğumuz için özür dilerim ve merak etme, artık birbirimizden o kadar kolay ayrılmayacağız.'' alnına küçük bir öpücük kondurduktan sonra Yoongi'ye çevirdim bakışlarımı dolu gözleriyle bebeğimize bakıyordu, hafif yana kaydım hastane yatakları iki kişinin sığabileceği kadar genişti neyse ki! Yoongi, yavaşça yanıma oturduğunda bebeğimizi ona doğru uzatarak: ''Babaya merhaba de Danbi'' onun ismini Danbi koyma nedenimiz, yağmur gibi karanlık bulutların arasından çıkarak bize gelmişti. Daha doğrusu biz o karanlık bulutlar arasından zorlukla çıkarak yer yüzüne ulaşmıştık, Danbi bizim ışığımızın olduğu zamanlarda hayatımıza girmiş ve o zamanlarda dünyaya gelmişti yine de o bizim küçük yağmur damlacığımız, o bizim daima kokusuna doyamayacağımız yağmur damlacığımız olacak.

''Mi Cha, b-bu bu çok güzel. Baksana, nasılda sessiz sessiz duruyor'' Yoongi'nin omzuna başımı koyarak, Danbi'nin küçük ellerini okşamaya başladım.

''Sence kimse benzeyecek?'' 

''Bilmem, umarım sana benzer'' diyerek başımı kaldırıp Yoongi'ye baktım, burnuma küçük bir buse kondurup, alnını alnıma yaslayarak: ''Bence sana benzeyecek, senin gibi güzel, akıllı, şirin, güçlü bir kadın olacak.'' gülümseyerek, Yoongi'nin dudaklarına küçük bir buse kondurdum.

''Babası gibi düşünceli, korumacı bir kadında olacak'' diye fısıldadım. Alnını alnımdan ayırıp, bakışlarını tekrar bebeğimize çevirdiğinde bir onu bir de bebeğimizi sessizce incelemeye başladım. İkisi de bu dünyada sahip olduğum en değerli varlıklarımdı, ikisi de hayatıma ışık tutan varlıklarım.

Onlarla beraber yaşlanıp, daha da büyüyecek olmak gerçekten çok güzel bir his. Bu kadar güzel bir hissi bana yaşattığın için teşekkür ederim Tanrım, bana bu hayatı tüm zorluklarına rağmen bağışladığın içinde çok teşekkür ederim. Bir zamanlar çok isyan ettiğim geçmişimi geride bıraktırdığın için teşekkür ederim, artık geçmişin izlerini üzerimde taşımayacağım artık sadece kızıma ve eşime odaklanacağım.

Baba, torununu görüyorsun değil mi? Ona her zaman seni anlatacağım, ona her zaman senin benim kahramanım olduğunu anlatacağım. Beni güzelce yetiştirdiğini, beni büyütmek için elinden geleni yaptığını, beraber söylediğimiz şarkıları kızımla söyleyeceğim ve seni daima gururlandıracağım, sen bizi izlemeye devam et tamam mı? Seni seviyorum baba, daima da seveceğim.

Bebeği getiren hemşire geri geldiğinde düşüncelerimden çıkarak hemşireye baktım, nazik bir gülümsemeyle: ''Küçük prensesi emzirme zamanınız geldi'' başımı sallayarak: ''Tamam, teşekkür ederim'' dedim. Selamlayıp çıktığında, Yoongi'nin bana nazikçe uzattığı Danbi'yi kucağıma alarak, onu emzirmeye başladım.