31 🍬 'Fotoğraf'

10.5K 705 377
                                    

Hello! Sınır baya iyi geçti, siz bu işte ustasınız he 😉💜 umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜

Bölüm bayaa uzun oldu bu yüzden bol bol yorum yapıp, vote vermeyi unutmayın. Sizleri morluyorum 💜

Sınır: 110 vote, 100 yorum (30. Bölüm yorumları 100'ü geçtiği için 100 yoruma çıkardım, siz zaten 100 yorumda yaparsınız 🤩)

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 27/12/2018

Min Yoongi

Bazen duyguları tarif etmek sandığımız zordur. Bu zorluk yüzünden kaçmaya başlarız, peki neden kaçıyoruz? Zorlukların üstesinden gelmek yerine, neden kaçıyoruz?

Ben neden kaçmıştım? Ona yakınlaştığımız ilk andan beri hissettiğim o duyguyu neden öğrendiğim gerçeğin arkasına attım ki? Saçmalık gibi gelebilir. Bana da saçma geliyordu ama şimdi anlıyorum.

İnsanlar aslında zorluktan kaçmıyor, insanlar o zorluğu yaşatacakları kişinin hislerinden korktuğu için kaçıyorlar. Yani kaçtıkları şey zorluk değil, karşısındaki kişinin hissedeceği şeylerdi.

Başımı Mi Cha'nın başına yaslayarak gözlerimi kapatıp, kokusunu iliklerime kadar içime çekerek gülümsedim. Kokusu, güzelliği, bakışları, gülüşü... her şeyiyle kalbimi tek hamle de oynatan birisiydi o ve ben onu incitmekten korkuyorum. Gerçekleri öğrendikten sonra benden nefret etmesinden değil, hissedeceği o kötü histen korkuyorum. Onu mahvedecek, onu derinden etkileyecek o histen korkuyorum ve ben ne yaparsam yapayım o hissi gideremeyeceğim ve gideremediğim bu his nefrette dönüşecekti. Öyle ya da böyle onun benden nefret etmesinden çok kendimden nefret edeceğim ve bu hisler ikimizi de yok edecek. Aynı bembeyaz olan kar tabakasının güneşi gördüğü anda eriyerek yok olması gibi. Yavaş yavaş o güneşin yakışını izleyeceğiz ve yavaş yavaş o ışık bizi toprağın içine çekilen su damlacıklarına çevirecek ve toprağa karıştığımızda her şey sona erecek. Biz öleceğiz ama kar taneleri yağmaya, güneş ışığı onu eritmeye ve topraklar o su damlacıklarını çekmeye devam edecek ve bu böyle devam edecek. Bir döngü gibi...

Mi Cha hafif kıpırdandığında başımı geriye doğru çektim, o da başını kaldırıp, gözlerini gözlerimle birleştirerek:

''Rüya görmüyorum değil mi?'' gülümseyerek burnunun üzerine küçük bir buse kondurarak: ''Rüya değil ve rüya da olmayacak'' bakışlarını kaçırıp, kaşlarını çattığında bu haline gülümsedim. Ne kadar tatlı olduğunun farkında değil, bu tatlığa teslim olmamak için kendimi gerçekten çok ama çok zor tutmuştum ama şimdi buradayım. Onun yanındayım ve bir ilkimi yaşadım. Dudaklarım ilk kez bir kızın dudaklarıyla buluştu. Bu onunla yaşayacağım tek ilk olduğu için üzgünüm ama sorun değil. İlkim olmadı ama sonuncu olacağına eminim.

''Bir şeyi merak ediyorum'' işaret parmağımı burnuna değdirerek yanağına geçip, parmaklarımı yanağının üzerinde gezdirerek: ''Neyi?'' dedim.

''Pişman olduğun şey ne?'' diye sorduğunda dilimi dudaklarıma değdirerek, parmaklarımı yanağından çekerek onu kollarımın arasına aldım. Yüzüne bakamazdım, eğer bakarsam pişmanlığım tekrar aşkımızın önüne geçecek ve ben bunu istemiyorum. En başından tam tersini istiyordum ama artık onu istemiyorum, aşkımızın önde olmasını istiyorum.

''Şu anda söyleyemem''dedim. Elini açılan belimin üzerine koyarak: ''Kötü bir şey mi?'' diyerek parmaklarını hafif tenimde oynatmaya başladığında dişlerimi birbirine bastırarak kendimi tuttum. Gıdıklanıyordum ve kendimi bu kadar çabuk ele vermek istemiyorum. Derin bir nefes alıp vererek: ''S-sana bağlı'' dedim. Parmaklarını durduğunda tuttuğum nefesimi dışarı vererek rahatladım. Mi Cha kıkırdayarak, parmaklarını tekrar tenimin üzerinde hareket ettirdiğinde gülerek elini kavrayıp: ''Yapma'' dedim. Bu sefer diğer elini belime koyarak parmaklarını oynattığında kahkaha atarak ellerini kavrayıp, kıvrak bir hareketle onu altıma aldım. Ellerini başının iki yanına tutuyordum.

İstenmeyen Üye | Min Yoongi | ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin