Merhabalar aşk kuşlarım! Aslında size biraz dargınım, bu votelerin düşmesi gerçekten beni çok fazla üzüyor. Buna rağmen hafta sonu bölüm atmak yerine tüm bölümleri -Final'de dahil- hepsini bugün atarak artık bu hikayeye bir son vereceğim. Lütfen voteleri ve yorumları yükseltin, sizler ne kadar yükseltirseniz hikayemiz o kadar yükselir, büyür ve daha da geniş bir aileye sahip olur. Lütfen ama lütfen vote verip, yorum yapın. Bu hikaye için sizden istediğim son şey bu -tamam son değil ama olsun afsjdkfj- neyse, umarım bölümü beğenirsiniz. İyi okumalar <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3
Bölümün Yayınlanma Tarihi: 08/02/2019
Finalle son 2 bölüm...
Choi Mi Cha
''O elbiseyi giymek zorunda mısın?'' -Medyadaki elbise- aynadaki yansımama bakarak gülümsedim. Elbisem gayet yerinde hem bunu yapmazsak menajer anlardı.
''Yoongi, elbisemde ne var?'' arkadan bana sarılarak: ''Fazla güzel gösteriyor seni'' başını göğsüne yaslayıp: ''Asıl güzelliği ben sonra sana gösteririm, şimdi önemli olan onu yakalamamız ve adaletin yerini bulması.'' boynuma küçük bir öpücük kondurarak: ''Peki, gidelim o zaman'' benden ayrılıp, elimi kavradığında soyunma odamızdan çıkarak bizi bekleyen arabaya doğru ilerlemeye başladık.
Taehyung'un yanına oturarak, başımı omzuna yaslayarak fısıltı gibi çıkan sesimle: ''Tamam mı?'' başını başıma yaslayıp: ''Evet, merak etme'' dediğinde karşımda gözleri kısık, kıskanç bakışlar atan Yoongi'ye baktım.
''Yoongi hyung beni öldürmeden başını omzumdan kaldırsan diyorum Mi Cha'' Taehyung'un koluna sarılarak: ''Bir şey yapamaz'' dedim. Öfkeyle iç çektiğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Burun delikleri sinirden kocaman açılmıştı, biraz daha zorlasa burnundan ve kızaran kulaklarından ateş çıkacaktı. Araba hareket ettiğinde aniden ayağa kalkıp, Taehyung'la beni ayırarak tam ortamıza oturmuştu.
''Yoongi sıkıştım''
''Öyle mi? Bunu yapmadan önce düşünecektin'' dediğinde zorlukla sıkıştığım yerden çıkıp kucağına oturduğumda yüzü anında değişmişti. Çocuklar bu halimize iğrendiklerini belli eden sesler çıkararak gülüyorlardı. Kollarımı Yoongi'nin boynuna sarıp: ''Sen kaşındın'' dedim. Ellerini belime yerleştirip, cama doğru kayarak:
''Benim için hava hoş güzelim'' burnunu hafif yanağıma sürtüğünde hızlıca kucağından kalkarak, karşısındaki koltuğa oturdum. Kollarını göğsünde birleştirip, bacak bacak üstüne atarak:
''Bunun intikamını alacağım merak etme'' dedi. Ona dil çıkararak, kızaran yüzümü açık saçlarımın ardına saklayıp, dışarıyı incelemeye başladım.
Şu anda fazla mutlu ve rahat gözüküyor olabilirim. Mutlu muyum? Evet ama rahat mıyım? Hayır. Kalbimin üzerinde kocaman bir öküz oturmuş ve kalbime baskı yapıyordu. Korkuyordum hem de çok fazla korkuyordum, kötü bir şey olacakmış gibi içim içimi yiyordu ve nefes almamı zorlaştırıyordu. Bakışlarımı camdan çocuklara çevirdim. Yoongi, başını cama yaslamış yüzünde küçük bir tebessümle uyuyordu. Taehyung, telefonunda müzik dinliyor ve dudaklarını oynatarak müziğe eşlik ediyordu. Jimin ve Jungkook, birinin başı bir diğerinin omzunda, ayakları birbirlerinin ayaklarının üzerinde uyuyorlardı. Hoseok, elindeki deftere bir şeyler yazıyordu. Namjoon ve Jin'se kendi aralarında konuşuyorlardı. Birbirlerine Jisoo ve Minnie'den bahsediyorlardı. Onlardan birine bile zarar gelmesine izin vermediğim için planda küçük bir değişiklik yapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Üye | Min Yoongi | ✔️
FanficTAMAMLANDI ✔️ Sadece havaalanında ki hayranlar onlara zarar vermesin diye, kendi canını ortaya atan bir fanken. Bir anda kendimi onların arasında, Bangtan'ın 8. Üyesi olarak bulmuştum ve bulunduğum yer istenmediğim bir yer... • 'BTS İstenmeyen üyesi...