Hello! Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar 💜💜💜💜💜💜💜
Bu arada İnstagram'dan beni takip edin, yeni kitaplarım hakkında ve şu an aktif olan kitaplarımın gelecek bölümlerinden kesikler paylaşacağım.
İnstagram: yazardankalemlerr
Sınır: 110 vote, 110 yorum
Bölümün Yayınlanma Tarihi: 22/01/2019
Min Yoongi
Yağmur damlacıklarının cama rüzgarla beraber çarparak çıkardığı ses üzerine gözlerimi aralamıştım. Mi Cha, kollarımın arasında hala mışıl mışıl uyuyordu. Saçlarının üzerine küçük bir buse kondurarak bakışlarımı cama çevirdim. Yağmur damlaları tek tek camla buluşuyor ve yavaş, kıvrak hareketleriyle kayarak aşağı iniyorlardı. Eskiden olsa bu sesten rahatsız olurdum hata çocukken böyle havalarda bir canavarın geleceğini ve beni yiyeceğini düşünürdüm. Tabii çocukken, şimdi o anları düşündükçe gülümsüyordum. Çocuklar her zaman masumdu, Mi Cha'da hala bir çocuktu. Aslında ona bu kadar erken sahip olmak bazı anlarda pişman olmama neden olsa da çoğunlukla pişman değildim, çünkü bunu o istemişti. Ona asla ama asla istemediği bir şeyi zorla yaptırmazdım zaten ve onu asla bırakmayacağım içinde.
Kapının çalmasıyla beraber bakışlarımı kapıya çevirdim, kapı yavaşça aralanmaya başladığında çocukların seslerini duyuyordum. ''Hyung biraz daha yavaş ol''
''Sende sessiz ol Jungkook'' onların bu haline gülümseyerek: ''Çok gürültü çıkarıyorsunuz'' dedim. Mi Cha hafif kıpırdandığında bakışlarımı ona çevirdim, uykulu gözleriyle bir bana bir de kapıya bakarak anlam vermeye çalışıyordu. Burnunun üzerine küçük bir öpücük kondurarak doğruldum, o da doğrulduğunda çocuklarda sonunda içeriye girmişlerdi. Mi Cha'ya son kez bakarak, bakışlarımı tekrar onlara çevirdim. Yan yana dizilmiş, kolları arkada bağlı bir şekilde yaramazlık yapıp, bir şeyleri kıran küçük çocukları andırıyorlardı.
''Kahramanlarım gelmiş'' altısının da gözleri ışık saçarcasına Mi Cha'ya bakıyorlardı.
''Asıl kahramanlar onlar'' dedi Namjoon. Jin hyung: ''Doğru diyor, ne Namjoon ne de ben hiçbir şey yapamadım'' dedi ve başını öne doğru eğdi. Mi Cha, kulağıma: ''Ayağa kalkabilir miyim?'' diye fısıldadığında örtüyü üzerimden atarak yataktan çıktım. Onunda üzerinden örtüyü atarak, elini kavrayıp, yataktan inmesine yardım ettim. Bir elini koluma geçirdiğinde yavaş hareketlerle çocukların önüne geçtik. Mi Cha kolumdan çıkar çıkmaz direk Jin hyung'un yanına gitti. Bir elini onun çenesinin altına koyup, çenesini yukarı kaldırarak ona bakmasını sağlar sağlamaz elini çenesinden çekip, kollarını ona sardığında gülümsedim.
Mi Cha'nın kalbi bu kadar güzel olmasaydı, kimseyi asla ama asla affetmezdi.
Jin hyung'tan ayrılarak direk Taehyung'un yanına gidip, kollarını ona sarılarak: ''Beni kucağına aldığın için teşekkür ederim'' dedi ve ondan ayrılıp sırayla Hoseok, Jungkook'a sarıldı. Jimin'e sıkı sıkı sarılıp: ''Teşekkür ederim, telefonuma cevap verdiğin için'' diyerek fısıldadı. Jimin, onun sırtını sıvazlayarak: ''Sen benim küçük kardeşim değil misin? Tabii ki de bunu yapacağım'' dedi. Mi Cha, ondan ayrılıp Jimin'in yanağına küçük bir buse kondurarak, kenarda sessiz sessiz ağlayan Minnie'nin yanına giderek ona sıkı sıkı sarıldı.
''Aptal kız'' diye mırıldandı Minnie. Mi Cha sesli bir şekilde gülüp: ''Bu sefer haklısın'' dedi. Minnie, Mi Cha'nın sırtına yavaş bir şekilde vurup: ''Kabullenmemen gerekti'' dedi. Mi Cha omuzlarını silkip: ''Ama bu sefer hakkediyorum'' dedi ve ondan ayrılıp Namjoon'a baktı, baktı. Tereddüt ediyordu, ona hala kırgın olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstenmeyen Üye | Min Yoongi | ✔️
Fiksi PenggemarTAMAMLANDI ✔️ Sadece havaalanında ki hayranlar onlara zarar vermesin diye, kendi canını ortaya atan bir fanken. Bir anda kendimi onların arasında, Bangtan'ın 8. Üyesi olarak bulmuştum ve bulunduğum yer istenmediğim bir yer... • 'BTS İstenmeyen üyesi...