Öncelikle merhaba! Söylemek istediğim birkaç şey var. Bölümler biraz gecikmeli gelecek çünkü bu sene sınava hazırlanıyorum ve dershanemin baya yoğun bir programı var :( Ayrıca oy konusunda pek memnun olmadığımı itiraf etmeliyim. 2 bölüm öncesine 18 vote gelmişken baya sevinmiştim yükselmeye başladı sonunda diye. Ama hemen ardından tekrar düşüşe geçti. Sizden ricam biraz daha ilgi göstermeniz. Yorum yapan, ilgisini belli eden arkadaşlar üstüne alınmasın lütfen :) İyi okumalar :)
"Ya Jane, beni rahat bırakır mısın artık?!"
"Kalk hadi! Çok uyudun!"
"Normal insanlar hafta sonları uyur diyen sensin!"
"O cumartesileri için geçerli!" Yatakta oluşan ağırlıktan yanıma oturduğunu anlamıştım "Max aradı. Akşam Bradley'nin evinde toplanıyorlarmış--"
Başımı yastıktan kaldırıp ona baktım "Hayır, hayır, hayır. Ben hiçbir yere gelmiyorum."
"Beni diğer kızların yanında yalnız mı bırakacaksın?"
"Max var. Şöyle bakmayı keser misin?"
"Nasıl?"
"Yavru köpek gibi."
"Bari dışarı çıkalım?" Kaşlarını kaldırıp masumca bakmasına dayanamayıp "Tamam, tamam. Çıkalım." Diyerek yataktan kalktım "Ama önce kahvaltı yapmam lazım."
"Dışarda yeriz." O odadan çıkarken ben de dolabıma gidip elime geçen ilk şortla gömleği alıp giydim. Odamdan çıkıp lavaboya gideceğim sırada Chris kapıyı açtı ve lavabodan çıktı. Dağınık saçlarından onun da yeni uyandığı belliydi. Bakışları yerdeydi. Kapıyı arkasından kapattıktan sonra beni gördü. Önce şaşırdı ama sonradan belli etmeyip hafifçe gülümsedi "Günaydın."
"Günaydın." diyerek yanından geçip banyoya girdim. Bu belirsizlikten nefret ediyordum. Bir öyle bir böyle davranmasından da. Musluğu açıp sinirle suyu avuçlarıma doldurdum ve yüzüme çarptım. Toplu olan saçımı açıp düzelttikten sonra aşağı indim. Jane ağırlığını tek ayağına vermiş, diğeriyle de ritim tutarak kapının önünde beni bekliyordu.
"Hazırım." diyerek kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Jane çıkmadan önce içeri doğru "Akşam ki partiyi unutma Chris!" diye bağırdıktan sonra kapıyı arkasından kapattı. Kaşlarımı hafifçe çatarak "O da mı gidiyor?" dedim.
"Geliyor diyecektin herhalde çünkü sen de geliyorsun." Konuşmama fırsat vermeden devam etti "Her neyse. Hadi gidip senin karnını doyuralım."
********************
Yaşlı kadın istediğim kahveyi masaya koyarken gülümsedim "Teşekkür ederim." Tatlı bir gülümsemeyle bana baktı "Rica ederim. Afiyet olsun."
"Burayı tek başınıza mı işletiyorsunuz?" Yorgun olduğu her halinden belli oluyordu. Gülümsemesini hiç yüzünden silmeyerek cevapladı "Bir yardımcım vardı ama bugün gelemedi."
Jane kahvesinden bir yudum alırken "Çok yoruluyor olmalısınız." diyerek sohbete katıldı.
"Evet ama yakında rahatlayacağım sanırım. Birini bulmak için cama ilan astım. Cevap geldiği zaman--"
"Ben çalışabilirim."
Jane'in "Ne?" demesine aldırmadan konuştum "Okuldan sonra gelip çalışabilirim."
Kadının gülümsemesi daha da büyüdü "Çok sevinirim. Yarın gelip başlarsın o zaman."
"Şimdi de başlayabilirim."
"Hayır, hayır. Şimdi yemeğini ye." Gülümsemekle yetindim. Kadın yanımızdan uzaklaşırken Jane şaşkınlıkla bana bakmayı sürdürüyordu "Sen ciddisin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magical Secrets
Paranormal12 yıl önce annesi tarafından teyzesine bırakılan Annabell sakin bir şekilde hayatına devam etmektedir. Ta ki kafasının içinde konuşmaya başlayan kişiyi duyana kadar. Git gide delirmeye başladığını düşündüğü anda aslında hiç de sandığı gibi biri olm...