4 AY SONRA
I'm done with it
This is the start of how it all ends
They used to shout my name, now they whisper it
I'm speeding up and
This is the red, orange, yellow flicker beat sparking up my heart.Şarkının nakaratı bittiğinde kapının önüne gelmiştim. Cebimdeki anahtarı çıkarıp içeri girdim ve kulaklığımı çıkarırken "Ben geldim!" diye seslendim.
"Mutfaktayım!" Yavaş adımlarla mutfağın kapısının önüne gelip durdum "Merhaba." Elindeki işe bakmayı bırakıp bir saniyeliğine bana bakıp gülümsedi "Merhaba tatlım."
"Ben duşa giriyorum." Bir adım atmıştım ki teyzemin "Annen aradı." demesiyle yerimde kaldım. Tek kaşımı kaldırıp "Ve?" dediğimde teyzem elindekileri bırakıp tamamen bana döndü "Senin için endişeleniyor ve..""Ve bu benim hiç umrumda değil."
Teyzemin kaşları çatıldı "O senin annen Annabell!"
"Beni bırakıp yıllar sonra sırlarıyla geri dönen annem."
"Öyle olmadığını biliyorsun! Durumlar çok.."
"Farklı, evet biliyorum. Bunları bana anlatmana gerek yok. Unuttun mu? Olayların merkezindeydim." Tekrar gitmek için hareketlendim ama teyzemin beni bırakmaya niyeti yoktu "Neden insanları kendinden uzaklaştırıyorsun?" Mutfağın kapısında, tam önümde duruyordu "Kimseyi kendimden uzaklaştırmıyorum."
"Öyle mi? 4 ay oldu Annabell. Kimseyle konuşmuyorsun. Arkadaşların seni arayıp duruyor ama sen hiçbirine cevap vermiyorsun. Chris buraya geldiğinde onu görmek bile istemedin. Erkek arkadaşından bile uzaklaşıyorsun Annabell!"
"Benden bir şeyler saklayan erkek arkadaş."
"4 ay boyunca yaptığın tek şey dövüş kulübüne yazılıp orada sabahlamak! Toparlan artık!" Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi. Gözlerini açıp alçak bir sesle "Senin için endişeleniyorum tatlım." Hafifçe gülümsedim "Ben iyiyim. Endişelenmene gerek yok." Arkamı dönüp odama yöneldiğim sırada arkama tekrar döndüm "Hem hazırlanmaya başlasan iyi olur. Bir iki gün sonra dönüyoruz unuttun mu?"
Teyzem şaşkınlıkla bana baktı "Vazgeçtiğini düşünüyordum."
"Eğitimimden vazgeçersem geriye hiçbir şey kalmaz."**************
Kapıdan içeri adımımızı attığımız anda Rob merdivenlere doğru koşmaya başladı.
"Yavaş ol! Düşeceksin!" Teyzem Rob'a bağırmakla meşgulken çatık kaşlarla evi inceledim "En son buradan çıkarken Jane'le toparlamıştık ama bu kadar da değil."
"Annen yaptı." Ona döndüğümde ne diyeceğimi biliyormuş gibi "Gelmeden önce ona söylemiştim." dedi.
"Pekala," diyerek merdivenlere yöneldim "Ben duşa giriyorum." Ayaklarımı sürüyerek yukarı, odama çıktım. Aynı bıraktığım gibiydi. Anlaşılan Larissa buraya girmemişti ya da girdiyse bile bir şeye dokunmamıştı. Kapıyı arkamdan kapattıktan sonra yatağa ilerleyip önce çantamı sonra da kendimi bıraktım. Başım istemsizce yatağın yanında duran komidine yöneldi. Bakışlarım ise üstünde duran çerçeveye.. Uzanıp elime aldım ve Max ile Fransa gezisinde çekildiğimiz fotoğrafa baktım. Her zaman ki gibi gülümsüyorduk. Parmağım Max'in üstünde gitti ve bir süre orada oyanlandı.
"İyi misin?" Başımı kaldırıp teyzeme baktım. Geldiğini duymamıştım bile. Omuz silktim "İyiyim. Sadece.. garip geliyor."
Yanıma otururken sessiz kalıp o da fotoğrafa baktı. Sonra hafifçe gülümseyerek "Bir aradayken kahkaha atmanızı seviyordum." dedi.
"Ben de." Bir süre ikimiz de sessiz kaldık. En sonunda derin bir nefes alıp sessizliği bozdum "4 ay önce ne zaman istesem ona ulaşabiliyordum. Beni her zaman dinlemeye hazırdı. Şimdi ise yok." Teyzem kolunu omzuma atarken ona baktım ve o sırada gözyaşlarım kendini bıraktı "Son zamanlarda yakın değildik. Annemi bulmakla, güçlerimle ya da bütün o saçma sapan şeylerle o kadar uğraşıyordum ki en yakın arkadaşımdan uzaklaştım. En kötü tarafı da ne biliyor musun? Her şey onu hatırlatıyor. Bu koca şehirde onunla birlikte gitmediğim tek bir yer bile yok. Her yerde bir sürü anımız var ve bu benim canımı yakmaktan başka bir işe yaramıyor." Hiçbir şey demeden sadece sarıldı. Ayrıldığımızda ellerini yüzüme koydu ve gözyaşlarımı sildi "Geçecek. Zor olacak ama geçecek. Sadece kaçmaktan vazgeç." Derin bir nefes alırken devam etti "Sana unut demiyorum. Tabii ki hatırlayacaksın ama ağlayarak değil, gülerek. O da bunu isterdi emin ol." Başımı hafifçe sallayarak onu onayladım. Akan burnumu çekerken elimi yanağıma götürdüm ve sert bir şekilde göz yaşlarımı sildim "Duş alsam iyi olacak." Teyzem başıyla beni onayladıktan sonra yataktan kalkıp kapıya ilerledi. Çıkmadan önce bana güven verici bir şekilde gülümsedi ve arkasından kapıyı çekti. Haklıydı, kaçmak çözüm değildi...*******
Kapının önüne gelince bir an geri dönmeyi düşündüm. Ama sonra derin bir nefes aldım ve elimi kaldırıp kapı tokmağına götürdüm. Ellerimi pantolonumun cebine soktum ve ayaklarımı incelemeye başladım. Kapının açıldığını duyunca başımı kaldırdım ve Chris'in üstsüz hallerinden biriyle daha karşılaştım. Beni gördüğünde yüzünde beliren şaşkınlık ifadesi her ne kadar tatlı görünse de arkasında duran annemin sevinçle "Annabell." demesi bütün konuşma isteğimi gerisin geriye itti "Jane'i görmeye geldim. Evde mi?" Chris bir süre bana baktı. Ben bir şey söylemesini beklerken o sadece yana çekilip geçmem için izin verdi "Odasında." İkisinin arasından geçip Jane'in odasına yöneldim. Kapıyı tıklattığımda içeriden gelen tanıdık sesin "Evet?" demesiyle kapıyı araladım "Gelebilir miyim?"
Jane beni görünce şaşkınlıkla yatağından kalktı. İçeri girip kapıyı arkamdan kapattığımda boynuma atladı "Seni çok özledim!" Geri çekildiğinde dikkatle ona baktım "İyi misin?"
Gülümsedi "Daha iyiyim. Böyle ayakta dikilmeyi düşünmüyorsun değil mi?" İkimizde kendimizi yatağa attığımızda Jane bağdaş kurup bana döndü "Sen nasılsın?"
Ben de aynı şekilde oturup ona döndüm "İyiyim, sanırım."
"Saçlarını kestirmişsin."
Elim istemsizce küt olan saçıma gitti "Değişiklik iyi gelir diye düşündüm."
"Harika olmuş." Gülümsedim. Aradan uzun zaman geçtikten sonra böyle konuşmak garipti.
"Chris sana çok kızgındı biliyor musun?" Tüm dikkatimi Jane'e verdim "Öylece gittiğin için. Yanında olmasına izin vermediğin için. Ama ben seni gayet iyi anlıyorum. Yalnız kalmak istemeni."
"Yanında olmadığım için üzgünüm Jane. Gerçekten."
Uzanıp elimi tuttu ve hafifçe sıkarak gülümsedi "Şimdi burdasın ama." Kaşlarını hafifçe çattı "Geri gitmeyeceksin değil mi?"
Gülümsedim "Hayır gitmiyorum. Tamamen geri döndüm."Uzun uzuun yorumlarınızı bekliyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magical Secrets
Siêu nhiên12 yıl önce annesi tarafından teyzesine bırakılan Annabell sakin bir şekilde hayatına devam etmektedir. Ta ki kafasının içinde konuşmaya başlayan kişiyi duyana kadar. Git gide delirmeye başladığını düşündüğü anda aslında hiç de sandığı gibi biri olm...