''Barbar'' Fei

991 106 3
                                    

''Neden buradayım? Neler oluyor?''

Son olaylar Fei'nin kafasını daha da karıştırmıştı. Kesin olarak bildiği tek şey, kendisinin, gizemli ve soğuk sesin yükleme ekranına benzer şeyleri yabancı bir lisanla okumasının ardından sihirli bir şekilde bu Diablovari dünyada ortaya çıktığıydı. Fei, etrafa bakınırken kendisinin oyundaki karakterlerden birisi olduğunu fark ettiği bir ''Barbar'' olduğunu görmüştü.

Sağ elinde paslanmış ve yıpranmış bir balta, sol elinde ise eski püskü bir kalkan belirmişti. Fei'nin refleksif bir şekilde oyundaki statülerini anlaması çok zaman almamıştı.

İkinci olarak da yüksek teknolojili bir ekran, nereden geldiği belli olmayan bir şekilde gözlerinin önünde ortaya çıkmıştı. Tıpkı Iron Man'ın evindekilere benziyordu.

Oyuncu: Fei

Sınıf: Barbar

Seviye: 1

Deneyim: 0/5000

Kuvvet: 30

Beceri: 20

Zeka: 10

Canlılık: 20

Hasar: 3-7

İsabet: 102

Zırh: 11

Dayanıklılık: 92

Can: 45

Kaynak (Öfke): 10

Ateş direnci: 0

Soğuk direnci: 0

Yıldırım direnci: 0

Zehir direnci: 0

***

''Bunlar oyundaki niteliklerim mi?''

Fei, ekranın en üstünde ismini görmüştü. ''Bu da ne arkadaş?! Biraz önce bir kral olmuştum ve şimdi de bir oyun dünyasında mıyım? Üstüne bir de barbar mıyım? Kesinlikle HAYIR! En azından büyücü ya da mücadeleci olarak falan sınıflandırılsaydım.''

Bu anda, mavi zırhlara bürünmüş bir adam çabucak önünde belirmişti.

''Selamlar, yabancı! Senin gibi birini burada gördüğüm için şaşırmadım. Şu son sorunlar başladığından beri, pek çok maceracı buraya yolculuk etti. Tristram Kasabası'nın başına gelen trajediyle ilgili pek çok şey duyduğuna şüphem yok. Bazıları Diablo diyor, bazıları Terör Tanrısı, dünyada çeşitli şeyler dolaşıyor...''

Adam onunla bir diyalog kurmaya başladığı anda, Fei'nin çenesi düşmüştü.

Diablo'nun orijinal fanlarından birisi olarak, Fei, bu adamı gördüğü anda onun [Akıncı Kampı]'ndan bir NPC, Warriv olduğunu söyleyebilirdi. Tıpkı onun gibi giyinmişti ve onun diyalog çizgisini takip ediyordu. Yeni bir oyuncu doğduğunda, bu birader kafasındaki büyük, altın renkli soru işaretiyle birlikte onun yanına koşardı.

Fei, o diyalog çizgisini takip ederken onu gözlemlemeye başlamıştı.

Onun hareket ya da ifadeleri, kesinlikle o bir NPC'ymiş gibi hissettirmiyordu. Eğer Fei onun kim olduğunu fark etmemiş olsaydı, muhtemelen bu Warriv'in gerçek bir insan olduğunu düşünürdü. O konuşmaya devam ederken nefes alıp vermesiyle ağzından, soğuk havaya doğru beyaz bir buhar dahi çıkıyordu. Fei, ondan gelen nemi bile hissetmişti.

''NPCler'in bu dünyada bir zekaya sahip olup olmadığından emin değilim.''

Warriv uzunca olan konuşmasını bitirdikten sonra, Fei, kasti bir şekilde ona birkaç soru sordu.

Kralım Çok Yaşa!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin