Fei'nin Planı

559 69 5
                                    

''Şu büyücüyü öldürmek için bir yol bulmalıyım!'' diye geçirmişti içinden genç kral.

Fei, şu anki gücüyle bir Üç Yıldız Savaşçısı ile savaşırken zor zamanlar geçiyordu. Düşman birliklerinin koruması altındaki Üç Yıldız Seviyesi'nden yüksek bir seviyedeki bir büyücü ise birden kanatlanıp Ay'a gitmek kadar zordu. Bir yandan Landes'e karşı olan savaşında en olası planı bulmaya çalışıyordu ama ortaya bir şey çıkaramamıştı. Barbar, Kutsal Şövalye ya da Büyücü iken bile, güç ve kuvveti muhtemelen Dört Yıldız ya da Beş Yıldız Seviyeleri'ndeki bir büyücüye hiçbir şekilde yetmezdi.

Kısa bir süre içerisinde güçlü herifler yaklaşmıştı. Fei'yi geçmek ve Üç Yıldız Seviyesi'ndeki Landes'i durdurarak, Fei'ye geri çekilme imkanı sağlamak istiyorlardı.

''Bu geciktirilemez!'' Fei hızlıca karar vermişti.

Zamanının çok sınırlı olduğunu biliyordu. Her türlü gecikme, onların topluca yok olmasıyla sonuçlanabilirdi.

Fei aniden kükreyerek Barbar'ın [Uluma]'sını kullanmıştı. Korkutucu güç dalgası fırlamış ve yaklaşan düşmanların zihinlerine dalarak, onları korkutmuştu. Landes'i küçük bir saldırıyla ittikten sonra, hızlıca zıplamıştı genç adam. Ellerinin sıkıca kavradığı baltayı, bir dağı bölmek istiyormuşçasına savurmuştu.

Saldırı çok güçlüydü. Baltanın keskin kısmında, havayla sürtünmeden dolayı kıvılcımlar ortaya çıkmıştı, bir meteor yerküreye çarpmış gibiydi.

Landes şaşırmıştı, bu saldırıyı karşılamaya cüret edemezdi.

''Bom!''

Aniden köprü çatırdamaya başlamış, toz ve taş parçaları her yere uçuşmuştu. Tüm köprü sallanıyordu. Bazı ağır kayalar köprünün iki tarafından fırlayarak nehrin içine düşmüştü. Etki, bir dizi su kolonu yaratmıştı bir anda!

''Hahaha, seni köfte! Üç Yıldız Savaşçısı olarak benim saldırımı karşılayamayacak kadar poşet misin lan sen?!''

Fei, Landes ile alay etmeye başlamıştı. Köprünün üstünde sağlam bir şekilde durmuş ve baltasının ucuyla, Landes'i işaret etmişti. O anda orada duran tek kişi o değilmiş de, arkasında binlerce kişilik birlikler varmış gibi hissetmişti herkes. Baskı, harekete geçmeye düşmanlar için ezici bir his yaratmıştı.

''Geri basın bakayım! Hahaha, gerçi siz zaten saldıramazsınız, başınızdaki herifin kafasında beyin yerine köfte olduğundan, sizinkilerde neler olduğunu düşünemiyorum bile!''

Fei düşmanlarla da biraz alay ettikten sonra, ifadesini değiştirmiş ve kolunu yavaşça sallamıştı.

Devasa bir güç miktarı yollanmıştı kolundan ve direkt olarak, hemen arkasında hücuma geçmek üzere alan güçlü adamları geri ittirmişti. Barbar'ın fiziksel gücüyle karşı karşıya gelen güçlü herifler ise son derece hızlı koşarken, koca bir duvara çarpmış ve geri gönderilmiş gibi hissetmişlerdi.

Henüz hiç kimse tepki verememişken, Fei hemen biraz önceki gibi zıplamış ve kuvvetine odaklanarak havayı biraz bölmüştü.

Baltanın keskin kısmı, son derece büyük bir hızın yarattığı sürtünme kuvvetiyle kırmızıya dönmüştü. Bir yanma hissiyle birlikte Landes'i hedef almıştı, eşsiz bir momentuma sahipti.

Havadayken bir yandan da bağırıyordu, ''Haha, kim bunu karşılamaya cüret edebilir? Tavuk, sen edebilir misin?''

Elbette, kimse cüret edemezdi. Üç Yıldız Savaşçısı Landes de dahil olmak üzere tüm düşmanlar, bu saldırıdan kendilerini sakınmak için geri çekilmişti.

Kralım Çok Yaşa!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin