Şaşırtan Yeni Buluşlar

588 99 1
                                    


Ölüm Büyücüsü karakterini Barbar'a değiştirdiği zaman, Fei'nin tek hissedebildiği vahşi fiziksel gücüydü.

Yere vurduğu anda tüm suru yıkabilecekmiş gibi hissetmesini sağlıyordu bu.

''Yani Barbar'ı 12. Seviyeye yükseltmemin ardından, gerçekten de gücüm bu kadar arttı...'' Fei bir okyanus gibi hissediyordu ve önüne çıkan her şeyi yutup parçalayabilirdi. ''İşte bu... İşte bu, tam olarak Diablo Dünyası'nda bir Barbar olarak nasıl hissettiğim.

Tasvir edilemez bir şey bulmuştu.

Emin değildi, ama gerçek dünyada giyiyor olduğu ağır şövalye zırhı kaybolmuş, yerini nefis görünümlü bir zırha bırakmıştı. Zırhın stili egzotikti, bilinmeyen bir materyalden yapılmış gibi görünüyordu. Her tarafında gizemli semboller vardı ve yeşil bir ışıkla parlıyorlardı. Ayrıca zırhın içinde, güçlü bir enerji de bulunuyordu.

Zırhın dışında, ayrıca bir çift deri bot, bir miğfer, eldivenler ve bir kemer de giyiyordu...

Fei hepsini fark etmişti.

''Bunlar... Bunlar benim Barbar karakerimin eşyaları... Nasıl... Onları gerçek dünyaya nasıl getirdim? Hey, neler oluyor? Ben bu eşyaları o sese söyleyerek dönüştürdüğümü falan hatırlamıyorum...''

Beklenmedik bir keşif, Fei'nin kalbini hızlandırmaya başlamıştı.

''Nasıl... Bu nasıl oldu?''

Fei'nin aklı bomboştu, bunun için bir açıklama bulamıyordu. Geçmişteki deneyimlerine göre, eğer gerçek dünyaya bir şey getirmek isterse, hatta bir yaratığın dışkısı da buna dahildi, o şeyi gizemli ses ile birlikte dönüştürmesi gerekiyordu. Ücreti ödemesi ve başarısızlık riskini alması lazımdı. Fei'nin aklının karışmasını sağlayan şey ise onun, bu eşyaları dönüştürmek için o sese seslenmemiş olmasına rağmen bunları gerçek dünyaya getirebilmiş olmasıydı...

''Ne oluyor lan harbiden?''

''İpucu: Oyuncunun karakteri seviye 10'u aştıktan sonra, oyuncu, karakterinin eşyalarını Diablo Dünyası'ndan farklı dünyalarda da kullanabilir... İpucu: Bu eşyalar ancak oyuncu tarafından kullanılabilir. Takas edilemez, kaybedilemez ya da diğer dünyalarda, demirciler tarafından tamir edilemez. İpucu: Eşyaların sağlamlığı doğal olarak düşecektir. Yalnızca Diablo Dünyası'nda tamir edilebilirler... İpucu... İpucu...''

Ses Fei'nin sorularını duymuşçasına birçok 'ipucu' vererek, genç adama detaylı bir açıklama yapmıştı.

''Yani... Bu... Bunun nasıl işlediği...''

Fei alnına dokundu yavaşça, aklı temizdi.

''Yani bu, seviye 10'u aşmanın yararı... Acaba 20, 30, 90 gibi seviyeleri aşınca da başka yararlar olacak mı?'' Fei açgözlü bir şekilde birkaç cevap daha almaya çalışmıştı.

Ama maalesef, bir cevap gelmemişti.

''Peki... Söylemek istemiyorsan söyleme! Ah, eğer eşyalarımı gerçek dünyaya getirebiliyorsam, silahlar da buna dahil olmalı. Neden çift elli baltama sahip değilim?''

Düşünce kafasına geldikten sonra, büyülü bir şey gerçekleşmişti...

Beyaz bir ışık belirmiş ve Fei, elinde ağır bir şeyin olduğunu fark etmişti. Barbar karakterin devasa ve tehlikeli olan çift elli baltası, aniden Fei'nin ellerinin arasında belirmişti.

Fei refleksif bir şekilde baltayı savurdu.

Baltanın sapı soğuktu ve ışıktan dolayı, metal kısımları parıldıyordu.

Fei tanıdık bir hissiyatı hissetmişti. Balta onun bir uzvuymuş gibi hissetmişti ve onun üzerinde tam olarak kontrol sahibiydi, yenilmez hissediyordu.

Fei bu hissin bağımlısı değildi. Sakin olmaya ve durumu değerlendirmeye zorlamıştı kendisini.

''Eğer ana silahım Diablo Dünyası'ndan geldiyse, muhtemelen [Gök Mavisi Çivili Kalkan]'ı ve [Fırtına Kılıcı]'nı da kullanabilirim.''

Düşünceyi aklından geçirdiği gibi önünde yeşil bir ışık belirmişti; balta kaybolmuş ve altın işlemeli bir kılıç ile koyu kırmızı bir kalkan, baltanın yerini almıştı.

''Ahahahahaha... Tıpkı düşündüğüm gibi!''

Fei silahlarını değiştirmenin çok kolay olduğunu fark etmişti. Yalnızca düşünmesi, silahların değişmesi için yeterli oluyordu. Bir bekleme süresi falan yoktu onun.

''Vızz, vızz, vızz!..''

Fei'nin düşünceleri hızlıca değiştikçe, çift elli balta ile kılıç ve kalkan da değişip duruyordu ellerinde. Silahların değişme hızı ve metodu, bir savaşın içinde kesinlikle büyük bir koz olacaktı. Bunu sinsi bir saldırı yapmak için kullanması en iyisi olurdu, Fei'nin kişiliğine tam olarak uyan bir şeydi bu.

Bir süreliğine yeni yeteneğiyle oynamasının ardından, aniden büyük bir sorun belirmişti zihninde.

''Bu büyülü ve güçlü eşyaları gerçek dünyaya getirebilmek süper bir şey olsa da, bunları her zaman giyemem... Ben bir kralım, her gün savaşmayacağım. Eğer asillerin balolarına, helaya ve yatağa falan böyle gidersem, muhtemelen sapık derler bana...''

''Bu eşyaları saklayabilir miyim acaba?..''

Fei düşünürken, bir değişiklik daha meydana gelmişti.

Giyiyor olduğu barbar eşyaları, dilediği gibi kaybolmuştu. Yumuşak, beyaz şövalye zırhı üzerinde belirmişti; bunlar, ağır metal zırhın altına giydiği kıyafetlerdi. Ancak, ağır metal zırhın nereye gittiğini bilmiyordu. Biraz etrafa bakınmış ve onu odanın köşesinde bulmuştu, ne zaman veya nasıl zırhının çıkarıldığına dair bir fikri yoktu.

''Oğlum, her istediğimi alabiliyor muyum yoksa?''

Fei'nin yüzünde büyük bir gülümseme belirdi.

''Yani Barbar karakterimin silah ve zırhları, istediğim gibi görünebilir ya da ortadan kaybolabilir. Bu çok kullanışlı... Normal hayatımı birazcık bile etkilemeyecek, bu efsane bir şey be!''

Fei'nin kalbi hızlanmaya başlamıştı tekrardan. Adrenalin kanına nüfuz ediyordu.

Dudaklarını yaladı. Yararını en son seviyeye çıkarmaya çalışan bir adam olarak, başka bir soru düşünmüştü...

''Eğer bu büyülü eşyaları gerçek dünyaya getirebildiysem, onların özel niteliklerini de kullanabilirim, değil mi?''

Fei çok heyecanlıydı, neredeyse dilini yutacaktı. Kemerinin depolama özelliğini test etmek için küçük bir deney yapmaya karar vermişti.

Diablo Dünyası'nda, kemerler karakterlere [Eşya Deposu]'ndan daha fazla depolama alanına sahipti ve [Eşya Deposu]'ndan daha kullanışlı oluyordu. İyi kaliteli bir kemer, daha fazla depolama alanına sahipti. Fei'nin sahip olduğu kemer sadece 8 alana sahipti.

Kafasını aşağı eğerek kemerine, daha sonra da odanın köşesindeki yumruk büyüklüğündeki kayaya bakmıştı. İçinden o taşı geçirerek, onu kemerindeki depolama alanlarından birine koymaya çalışmıştı daha sonra da.

Neredeyse Fei zihninden bunu söylediği anda, kaya kaybolmuştu.

''Oh, işe yaradı mı yoksa?!''

Fei'nin kalbi, taşın kaybolduğunu gördüğü anda teklemişti. Kalbinin art arda gelen bu sürprizlerle başa çıkamayacağını hissetmişti. Açgözlü hipotezi, hiç şüphe olmaksızın doğrulanmıştı.

Diablo'daki eşyaların özel nitelikleri de dünyaya gelmişti.

Fei kemerin depolama alanını düşündüğü gibi, 8 ünitelik alan gözlerinin önünde belirmişti, bir Google Gözlüğü kullanıyormuş gibiydi. Bir taş depolama alanlarından birini dolduruyordu. Kayanın dışında, Fei'ye 29.000 altına mâl olan 2 şişe [Orta Can İksiri] ve bir şişe [Dayanıklılık İksiri] vardı kemerin içinde.

Fei hızlıca ellerini kalbinin üstüne koymuştu. ''Bu kadar düzensiz ve hızlı atmayı durdurmazsa, harbiden öleceğim lan!''

Kralım Çok Yaşa!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin