1

15.5K 649 1K
                                    

Başladığın tarih ve saati buraya yazııııııın.

Bu hikaye Taehyung'ın ağzından anlatılmaktadır.

TAEHYUNG;

" Konserin başlamasına 1 saat kaldı arkadaşlar. " dedi görevli. " Artık hazırlanmaya başlasanız iyi olur. "

Onu onaylayıp Jungkook ile bilek güreşi yapmayı kestim çünkü neredeyse kolumu kaybedecektim. Jungkook yaşına rağmen gerçekten güçlüydü.

Herkes toplandığımız odadan çıkıp kendi odasına dağılırken koridorda gördüğüm çalışanlara selam verdim.

Bighit binasında sadece Bangtan değil bütün herkes çalışıyordu.

Kendi odama geçtiğimde seçilen kıyafetlerimi askıda gördüm. Gucci marka olan en sevdiğim ceketim gözüme çarpınca gülümsedim.

Kıyafetlerimi ve ardından ayakkabımı giyindikten sonra dağılan saçlarımı düzelttim.

Odamdan çıkıp büyük salon tarzı bir yere geldiğimde Jimin'in saçının yapıldığını gördüm.

" Bu renk sana yakıştı, Jimin. " dedim 2 gün önce boyatmış olduğu sarı saçlarını göstererek.

Jimin " Teşekkür ederim. " dediğinde Jin " Hayır! Saçımı ben keserim! Sen bırak! " diye bağırıyordu.

Elinde makas olan kuaför kadın Jin'e bıkmış bir şekilde bakarken Hoseok kahkaha atıyordu.

" Ama sen yamuk kesiyorsun. " dedi kadın. " Olmaz. "

" Belki ben yamuk saç seviyorum. Nerden biliyorsun? Belki ben yamukluktan yanayım. Makası bırakır mısın? Bana yaklaşma! "

Jin en son sandalyeden kalkıp Namjoon'un yanına kaçtığında " Bugünlük saçını bırak onlar kessinler. " dedim.

Jin beni umursamadı. Kadın oflayıp elindeki makasla sandalyeye oturmamı işaret ettiğinde itiraz etmeden önüne geçip sandalyeye oturdum.

Kırmızı saçlarımı elleriyle geriye taradıktan sonra " Saçlarını fazla sıcak suyla yıkamıyorsun değil mi? " dedi.

" Hayır. Dediğin gibi ılık suyla yıkıyorum. " dediğimde gülümsedi.

Saçımın renginin çabuk akıp akmamasını neden bu kadar çok umursuyorlardı ki? Akarsa başka renge boyatırdım, biterdi. Bu kadar basitti.

Hatta bıraksalar kendi saç rengimle bile gezerdim.

Saçımı düzleştirip taradıktan sonra omzuma hafifçe vurup " Burada bekle, makyöz birazdan gelecek. " dediğinde onayladım.

Saçımızla ilgilenen kadın boşta oturan Jungkook'un arkasına geçip saçını yaparken onunla sohbet etmeye başlamıştı.

Ortam kalabalıktı. Grup üyesi olarak yedi kişiydik ve bu yedi kişiyle ilgilenen bir ton insan vardı.

Gözüme giren saçı kafamı sallayarak gözümün önünden çektiğimde benim ve Jimin'in makyözü Lisa içeri giriş yaptı.

" Selam gençler. " dediğinde burdaki herkesten samimi oluşu bir kez daha içimi ısıttı.

Arkadaşlarım kafasını sallayıp selam verdiklerinde Lisa, Jimin ile bana baktı ve benim işimin bittiğini anlayıp yanıma adımladı.

" Merhaba, Taehyung. " dedi utangaç tavırla.

Her zamanki gibi.

Arkadaşlarımla gayet rahat ve onların takma adlarıyla konuşurken benle nedense utangaç ve resmi bir dille konuşuyordu.

The Truth Untold | taelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin