33

3.2K 264 230
                                    

Şu resmi görüp mutlu olun da bölümün sonunda ağlayacaksınız zaten :d

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu resmi görüp mutlu olun da bölümün sonunda ağlayacaksınız zaten :d

Kpop sektöründeyseniz eğer her zaman saklanmak zorundaydınız. Şirkete yakalanmamak için değil Sasaenglere yakalanmamak için.

Sasaeng'i etrafınızda hissettiğinizde yapabileceğiniz bir şey yoktu çünkü artık çıkmaz sokaktaydınız. Avlanan kişi sizdiniz, avcınız Sasaeng'ti. O sizi ne zaman rahat bırakırsa o zaman  özgürlüğe kavuşurdunuz.

Özgürlüğe kavuşamamıştım.

Akşam her şey halledildi, hiçbir şey ortaya çıkmadı diye sevinirken kendimi BangPD'nin önünde azarlanırken buldum.

Ondan önce bir turda menajerimizden fırça yemiştim.

Üzgündüm. Amacım biraz daha saklayıp cesaretim gelince Lisa ile birlikte açıklamaktı durumu. Belki yiyeceğim azar daha az olurdu.

" Sen kendini zeki mi zannettin? " dedi BangPD. O kadar sinirliydi ki masayı devirmemesine şaşırdım. " Bir çalışanla Han Nehri'nde buluşmak ne demek? "

Onunla fotoğraf çekimi yapmama izin verdin, şimdi bunu mu sorun ediyorsun demek istedim ama sinirleri daha fazla germeye gerek yoktu.

" Ben sizi zaten uzaklaştırmadım mı?  Daha amacınız ne? " diye tekrar soludu.

Amacım ya da amacımız aşkımızı sonsuza kadar sürdürmekti ama bu olaylar yüzünden üzgünüm ki bu mümkün değildi.

" Lisa'yı çağırın. "

BangPD görevlilere komut verdiğinde bir görevli onaylayıp dışarı çıktı. Umarım Lisa ortalıklarda değildir. Gerçi eninde sonunda bu odaya adımını atacaktı.

Fazla sürmeden kapı aralandığında Lisa görevliye " Bir şey mi oldu? " diye soruyordu.

O kadar masumdu ki... O kadar narindi ki oturup ağlamak istedim. Bunu ona yaşattığım için, onu üzeceğim için kendimi bitirmek istedim.

BangPD Lisa'nın yüzüne fotoğraflarımızı attığında Lisa irkildi. Gözlerimi yumup açtığımda Lisa şaşkınlıkla yere düşmüş fotoğrafımıza baktı.

Oradaki mutluluğumuz şuanki cezamızın sebebiydi.

" Bu ne? " dedi Lisa şaşkınlıkla. Olanları kabullenmek istemiyordu.

" Kendinizi akıllı zannedişiniz. "

Lisa yere eğilip fotoğrafları aldığında bana baktı. Gözlerindeki ifade içime oturdu o an. Çaresiz, umutsuz ama aşık... İşte gözlerinde gördüğüm duygular bunlardı.

" Bunu bana açıklayın. " dedi BangPD gözlüğünü düzeltip.

Lisa yutkunup titreyen ellerle fotoğrafı tutmaya devan ettiğinde BangPD " Idol çalışan aşkı mı? " diye başlığı tekrar etti.

Sasaeng haberi böyle yaymıştı.

" Hayır. " dedi Lisa kafasınu kaldırıp. Bir anda öyle bir söylemişti ki ben bile şaşırmıştım. " Böyle bir şey yok. "

Tam konuşacakken " Taehyung'a oraya gelmesini ben söyledim. Buluşmamız doğru ama amacımız farklı. " dediğinde şaşırmamaya özen gösterdim.

Yalan söylüyordu. Benim için. Kendini düşünmeden.

" Neden çağırdın? " diye sordu BangPD. " Bana mantıklı açıklama yap. "

" Onunla özel konuşmak istedim. " dedi Lisa yalanını sürdürürken.

BangPD o kadar dikkatli bakıyordu ki her an birimizin açığını yakalayacak diye ödüm kopuyordu.

Lisa bana baktıktan sonra " İşten ayrılmak istediğimi ama bana ikimizin olacağı fotoğraf teklifinin geldiğini söyledim. Ne yapmamız gerektiğini sordum. " dediğinde başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Lisa'nın sesi titrerken " Bana işyen ayrılmamı söyledi. " dedi.

Ona dönüp acıyla baktığımda BangPD " Hmmm. " dedi. Biraz sakinleşmişti.

" Öyle değil mi Taehyung? " dedi Lisa gülümseyerek. Gözleri dolmuştu.

Gözlerimi ondan çektiğimde ne diyeceğimi bilemedim. Ne yapmam gerekiyordu? Ne demem gerekiyordu?

BangPD söylemediğim cevabı umursamayıp " O zaman istediğini yap Lisa. Zaten ben de bunu yapacaktım. " dediğinde Lisa onu onayladı. Onaylamak zorunda kaldı.

" İstifa dilekçeni yarın masamda istiyorum. "

" O zaman benimki de o dilekçenin yanında olacak. " dedim susmayı kesip.

Lisa " Taehyung ne yapıyorsun sen? " dediğinde ona bakışlarımla susturdum. O yeterince konuşmuştu.

" Ne demek istiyorsun evlat? "

" Lisa'yı işten çıkartırsanız ben de hem şirketten hem gruptan ayrılırım. " dediğimde BangPD kahkaha attı.

Elleriyle masada ritim tutarken " Daha sözleşmemiz bitmedi. " dediğinde " Sözleşme umrumda değil. " dedim.

Arkadaşlarım beni bu cevaplarla izleselerdi cesaret hapı yuttuğumu zannederlerdi. Kimse BangPD'ye laf edemezken benim dilim şuan açılmıştı.

Sıkılmıştım artık. Ne olacaksa olsun kafasındaydım. Ben de insandım. Benim de bir aşkım veya basit bir duygum olabilirdi. Para kazandırmak için robot değildim ben.

Odanın kapısı tıklatıldığında görevli biri içeri girdi.

" Ah efendim şirketi hayranlar basmış durumda. "

Gülümsediğimde BangPD " Neden? " dedi telaşla.

Görevli Lisa ile bana baktığında BangPD olayı anlayıp odadan çıktı. Görevliler de onun arkasından gittiğinde odada Lisa ile ben kaldık.

Lisa " Ne yapıyorsun sen? " diye sinirle soluduğunda " Asıl sen ne yapıyorsun? " dedim.

" Seni kurtarmaya çalışıyorum. "

" Ben de ikimizi kurtarmaya çalışıyorum. " dediğimde elini saçlarını arasına sokup " Delirmişsin sen. Kendini es geç bari arkadaşlarını düşün. " dedi.

" Onlar benim kararıma saygı duyarlar. " dediğimde Lisa şaşkınlıkla " Kararında netsin yani? " dedi.

Onu onayladığımda " Delirmişsin sen. " dedi.

Bana yaklaşıp elleriyle yüzümü kavradığında " Taehyung. " diye mırıldandı. " Kendini düşün birtanem. "

Kafamı iki yana salladığımda " Artık kalbim kendimi ayakta tutmak için değil seni yaşatmak için de atıyor. " dediğimde Lisa gözleri dolu dolu bana baktı.

" Çok kısa da olsa bana aşkını hissettirdin Taehyung. " dedi Lisa. Gözlerindeki akan yaş yüreğime düşen kıvılcımdı sanki.

" Ne diyorsun Lisa? " dediğimde gülümsedi. Öyle bir gülümsemeydi ki çiçek bile görmemek için solardı.

" Bitsin Taehyung. "

The Truth Untold | taelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin