30

3.7K 285 254
                                    

Yorum yapmayana bölüm yok. :Dd

Titrek nefeslerle ondan ayrıldığımda gözlerini sımsıkı kapattığını gördüm. Nazik bir şekilde teker teker gözlerini öptüm. Dudaklarımın altında kipriklerinin titrediğini hissetmiştim.

İkimiz de içimizde yaşadığımız duygular yüzünden heyecanlıydık.

Şahsen ben bir uçurumun kenarında gibi hissediyordum. Atlasam sonum ölümdü ama aşağıdaki mavi bataklığın tadına varmak istiyordum. Suyun bana işlemesini, beni raharlatmasını istiyordum ama benim tek bildiğim şey varsa ucunda ölüm olduğuydu.

Bundan sonra her şey daha farklı olacaktı. Her zaman dikkat edecektik. Artık kendimden başka birilerini de düşüncektim. Her adımım kontrollü olmak zorundaydı yoksa elim ayağıma dolaşırdı. İşte o zaman işimiz biterdi.

" Aç gözlerini. " diye fısıldadığımda Lisa kafasını iki yana salladı.

Rahatlaması için biraz geri çekildiğimde " Ben sana kalbimi açtım şuan, sen gözlerini mi açamıyorsun? " dedim.

Lisa uzaklaştığımı fark edip kolumdan tuttuğunda " Rüya olmasından korkuyorum. " dedi yavaşça. " Eğer bu bir rüyaysa uyanmaktan korkuyorum. "

Elimi uzatıp yüzünğ nazikçe okşadım. Cildi o kadar pürüzsüzdü ki birçok kadın onu kıskanıyor olmalıydı. Öyle bir güzeldi ki çiçekler onu gördüğü zaman ona boyun eğerdi.

" Rüya değil. " dedim gülerek. " Sen karşımdasın, sana seni sevdiğimi söyledim ve seni öptüm. "

Lisa yavaşça gözlerini açtığında gözlerimin içine baktı. Sanki beynimdeki düşünceleri okuyormuş gibiydi.

" Lisa artık duyguların tek taraflı değil. " dediğimde Lisa gülümsedi.

Lisa elini saçlarıma koyup yavaşça okşarken " Bu bir başlangıç cümlesi mi? " dedi.

Onu onaylayıp " Evet, bu bir başlangıç cümlesi. " dediğimde sıkıca bana sarıldı.

" İnanamıyorum. " dedi Lisa. Onu kollarımla sıkıca sardım. Onu sevmeye neden bu kadar geç kalmıştım ki?

" Kalp kırıklarını onarmak için sana yara bandı veremem ama kalbimi verebilirim. " dediğimde saçlarını koklamıştım. Bu koku benim ecelim bile olsa son kez koklayacağım kokunun bu olmasını isterdim.

" İşte bu bana merhemdir, Taehyung. Senin aşkın, kalbin bana merhemdir. "

***

Elimdeki elmayı evirip çevirirken Jeongguk " Bugün çok mutlusun. " dedi.

" Üstelik pratiklerde en iyisi oydu. " dedi Jin. " Şaşırtıcı doğrusu. "

Evet, doğruydu. Her zaman için aklım dolu olduğunda pratiklerde sorun yaşıyordum ama sonunda zafer benim oluyordu. Tabii ki bunun ödülü yorgunluk oluyordu.

Ama bugün dinçtim. Üstümde bir yorgunluk yoktu. Mutluydum. Daha ne isteyebilirdim ki?

Şuan karşımda Minho'nun olmamasını isteyebilirdim mesela ama umrumda değildi. Boş boş konuştuğunu hissedebiliyordum ama sesi kuş cıvıltısı gibi geliyordu.

Ama elimdeki elmayı kafasına fırlatma dürtümü durduramıyordum. Kariyerim için durdurmalıydım aksi takdirde biterdim.

Bu adam bizim menajerimiz değildi ama kendi menajerimden çok Minho'yu görüyordum. Kendi grubuna odaklanmak yerine zaten zirvede olan bir gruba odaklanması kendi grubu için zaman kaybıydı. Biz zaten iyiydik.

The Truth Untold | taelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin