Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lisa'nın üzgün yüzünü gördükten sonra elindeki telefonu kapıp ekranına bakmadan kapattım ve masanın üstüne sertçe koydum. İkimiz hakkında çıkan kötü haberleri takip etmemesini ona birkaç defa söylemiştim ama dinlememe taraftarıydı.
Lisa önüne gelen saçları sıkıntıyla arkaya attığında kahvaltımı sonlandırıp arkama yaslandım. İştahım kesilmişti. Lisa'ya bakmayı sürdürürken Lisa kızgın olduğumu anlayıp tabağımı gösterdi.
" Yesene. " dediğinde önündeki tabağı başımla işaret edip " Tabağına dokunmamışsın bile. Önerini kendin dinlesen iyi olur. " dedim.
Neredeyse altı aydır çıkıyorduk ama her ay Lisa'nın bu stresinden dolayı en olmadık yerde kavga ediyorduk. Artık kendi grubu ünlü olmuştu artı olarak Lisa benimle çıktığından daha da ünlenmişti. Onun açısından stresini anlayabiliyordum. Linç yemek istemiyordu, normal takılmak istiyordu ama bunun imkanı yoktu. Kendini haberlere bakmaktan alıkoyamıyordu. Kendisine kötü laf gelmesi umrunda değildi, bana edilen hakaretleri yediremiyordu sadece. Bana edilen bütün laflar umrumda değildi çünkü bir o kadar da destekçimiz vardı.
Şimdi ise onu en güvenli ve güzel bir yere kahvaltıya getirmiştim ve tam da yapılacak şeyi yapıyordu. Haberlere bakmak.
Lisa elimi tutup " Lütfen bana kızma. " dediğinde ona uzun uzun baktım.
Kahküllerini, çekik ve zarif gözlerini, minik burnunu, büyük dudaklarını inceledim. En son elimin üstüne sıcaklığı yayılmış yumuşak ellerini tutup dudaklarıma götürdüm. Onu gülümsetecek öpücüğümü ellerine bahşettiğimde ben de gülümsemiştim.
" Sana kızmıyorum ama bunlardan etkilenmeni istemiyorum, bebeğim. Anlıyorsun değil mi beni? "
Gözlerini hızlıca kırptığında " Yemek yemelisin Lisa. Sana sarılırken kemiklerin elime batıyor. " diye konuyu eğlenceli kısma çektiğimde elini de bırakmıştım.
Lisa kaşlarını kaldırıp masum bir şekilde bana bakarken olabildiğince ciddi olmaya çalışıyordum. Böyle cümleler kurduğumda her defasında başka kadınlarla onu kıyasladığımı zannediyordu ve ben omu her defasında düzeltiyordum.
" Formumu koruyorum ama. " diyerek tabağına baktığında " Ben ele dolgun gelen kızlardan hoşlanırım. " dedim.
Lisa tehlikeli bir şekilde gülümseyip eline bıçağı aldığında alt dudağımı ısırdım. Şuan elindeki bıçakla çok tatlı olduğunu söylesem dalga geçtiğimi sanıp beni burada doğrayabilirdi.
