25

3.3K 286 232
                                    

Bazılarınız üniverisite bazılarınız lise sınavına girecek ve moral olmak için hızlıca bir bölüm yazdım.

Heh bir de anneler günü diye.

Annelerinizin anneler gününü kutluyorum.

Ve geleceğin anneleri, kızlarım, okuyucularım sizin de kutlu olsun...

Kendinizi sevin. Beni sevin. Hikayelerimi sevin.

Bol bol yorum yapıp ilham kaynaklarımı açın hehehe.

İnşallah beğenirsiniz.

Muah.

Lili.

O gün kahvaltıdan sonra YouTube'u açıp kliplerimizin izlenme sayısını inceledim. Yüksek sayıları görünce ve yorumlaeı okuyuca bütün sinirim uçup gitmişti. İçimdeki adlandıramadığım duygu da...

Telefonumu cebime koyup bahçeye çıkmak için koridordan geçtim. Büyük hole geldiğimde danışana selam verip dönen kapıdan çıktım. Bahçe kapısının orada Lisa'yı gördüğümde birisiyle konuştuğunu fark ettim.

Boşverip çardaklara oturacakken merakıma yenik düşüp o tarafa doğru yürüdüm. Lisa'nın yanından fırlayan minik kız çocuğu koşup bacaklarıma çarptığında onu sırtından tutup gülerek " Ah, çarptın! " dedim.

Minik kız bana baktığında onun parkta karşılaştığımız minik Lisa olduğunu fark ettim.

Lisa arkasına dönüp beni fark ettiğinde hemen amcasına döndü.

" Amca minik Lisa'yı buraya getiremeyeceğini bilmen lazımdı. " dedi Lisa karşısındaki orta yaşlı adama bakıp.

" Ben müdürünüzle konuştum. " dedi amcası denilen adam. " O da izin verince getirdim. "

" Bak baba! Bu Lisa ablamın dolabındaki posterde olan adam! " dedi minik Lisa bağırarak kahkaha atıp.

Lisa'nın amcası bana bakınca " Merhaba. " dedim. Adam da bana gülümseyip " Merhaba, Taehyung. " dedi.

Minik Lisa'nın neşesi bana da yansırken Lisa elini alnına vurdu. Şuan büyük ihtiamal minik Lisa'nın susmasını diliyordu.

" Peki amca. Akşama kadar anlaştık, dediğin gibi. Gelip alırsın. "

Amcası Lisa'yı onaylayıp kızına el sallayarak gittiğinde minik Lisa bacaklarıma sarılıp " Haydi oyun oynayalım! " diye bağırdı.

" Bağırma. " dedi Lisa minik Lisa'yı bacaklarımdan çekip kucağına alırken.

Minik Lisa kollarını ona sarıp yanaklarından öptüğünde hafifçe gülümsedim. Lisa da gülümseyip onun yanaklarından öptü.

" Oyun oynayalım. "

" Benim işim bitene kadar yanımda bekleyeceksin, Lisa. " dedi kafasını iki yana sallayarak. " Ayrıca burada oyun oynanmaz. "

Minik Lisa'nın omuzları düşünce " Ben oynarım. " dedim. " Sen işini hallet, benim işim yok. "

Lisa bana kararsız bir şekilde bakıp " Çok yaramaz ama. " dediğinde omuz silktim.

" Yalan söylüyor, yaramaz falan değilim ben. "

Güldüğümde minik Lisa çırpınarak Lisa'nın kollarından indi ve pantolonumdan çekiştirip sevdiği cümleyi söyledi.

" Oyun oynayalım. "

O kadar mutlu ve enerjik bir kız çocuğuydu ki üzgün olan insan bile onunla iyileşebilirdi.

Lisa " Sıkıldığında beni çağır, yanıma alırım. " dediğinde onu onayladım.

The Truth Untold | taelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin